Siddetle baslayan hazlar siddetle son bulurlar

Olumleri olur zaferleri

Opusurken yok olan atesle barut gibi

Romeo ve Juliet, Perde II, Sahne VI

Yine twilighttan bahsedicem ve ugruna yaptigim cilginliklardan :) Shakespeare' in de bu sozu kitaplardan birinin basinda geciyor. Sanirim bu seri bitince uzun zamandir okumak isteyipte bir turlu okuyamadigim Shakespeare klasiklerine dalis yapicam.

Hafta basindan bu yana twlight fanlarinin olusturdugu forumlarda dolasiyorum ve ne var ne yoksa okuyorum. Roportajlar, film hakkinda ki gelismeler, fotograf cekimleri, oyuncu kadrosunda ki degisiklikler, kitaptan cikarilan bolumler, Turkceye cevrilmek uzere bekleyen kitap ve yaziminin tamamlanmis oldugunu dusundugum Edward' in gozu ile hikayenin anlatildigi Midnight Sun hakkinda bir suru sey.

Hatta Stephenie Meyer' in yasal sitesinde yayinladigi Midnight Sun' un Turkceye cevrilmis 12 bolumu okudum, gerci bunu okumak icimde ki yeni kitaplari okuma heyecanini dahada cok arttirdi.

Ve bekledigim Breaking Dawn' i Nisan ayinda kitapcilarda gorebilecegimizi okudum, Nisana kadar zaman nasil gecer onu soyleyen olmamis tabi :P

Epsilon Yayinevinin halini dusunmek istemiyorum eminim su siralar bol bol mail ve telefon aliyorlardir hayranlardan...

Sonra hikayede gecen Ugultulu Tepeler romani hakkinda biraz arastirma yaptim. Adini duymustum ama yazari hakkinda bir bilgim yoktu. Emily Bronte yazmis, hayati boyunca cikardigi tek kitapmis ve kitabin basimindan 1 sene sonra 30 yasinda veremden olmus. Kitap ona pek hayirli gelmemis anlasilan ve o doneme uygun bulunmamis pek yazdigi, insanoglunun tipik ozelligi olarak olumunden sonra sevilmis romani.
Twilight cilginligim gecicek mi bilmiyorum gerci gecmesini istemiyorum. Kafamda hikaye donup duruyor. Su kitap ciksada okusak artik...