Tuesday, December 30, 2008

Gozluksuz Nuyel Baba

Donuyorum, civarda ne kadar kar yagan bolge varsa sogugu bize geldi.Bize tek bir kar tanesi bile yok. Kuru soguk, gunduzleri esek donduran gunesi ve geceleri firtinamsi ruzgar var. Cok ilginc bir hava ile karsi karsiyayiz.
Gecen gece deprem olmus, ben hic bisey duymadim. Herkes hasta oksuren, hapsuran, burnu akan, oglusumda oksurmeye basladi.Felaket filmleri gibi anlattim.
15.gun su tukendi, hastanelerde hastadan gecilmiyor.
21.gun: sanirim bir daha hic kar yagmayacak gibi birsey canlandi gozumde...
Biz hicbir hastalik furyasini es gecmiyoruz.Oglusum oksurmeye basladi.Sagim, solum, onum, arkam hasta oldugu icin benim bademciklerimde isyan bayragini cekmis durumdalar. Az once arkadasimin tavsiyesi uzerine tarcin ictim. Bu icecegin adi tarcin ama icinde karabiber var sanirim acayip yakiyo ejderhalar gibi agzimdan ates cikarabilecek gibi hissediyorum kendimi.
Artik yaz gelsin yeter bu kadar kis, kendimizi sicak kumlara atalim, sicaktan piserken ice teamizi yudumlayalim.(Buna soguk cay diyorum butun garsonlar ho? soguk cay? tepkisi veriyorlar. Canim yurdum insani Turkceyi biraktik Ingilizce anliyoruz artik )
Yaz gibisi var mi? Yok bana gore; ust uste lahanavari giyinmek yok, usumek yok, hastalik yok, mutluluk var, sicak var en onemlisi gunes var.
Gunes gel artik seni cok ozledim.
Oglusum anneanne sonrasi sendromlarini atlatti. Ama evden cikaramiyoruz. Suraya gidelim yok evde kartlara bakalim, buraya gitsek yok arabacilik oynayalim.
Okumaya yazmaya cok merak sardi. Bi kagit kalem bulmasin hemen aklina gelen harfleri yazmaya basliyor. Sonra da bana gosteriyor; bak bu ne ?
Himm sanirim Ö
peki bu?
O da P
Bu?
Bunu taniyamadim bizden degil
Sen adimi yaz bende altina yaziyim? Tamam gel bakalim
Cok birsey ogretmek istemiyorum cunku okulda el yazisi ile yazmayi ogrenicek tabi biz okula baslayana kadar degistirmezlerse. El yazisi ile yazi yazmayi ogrenmek mantiksiz geliyor bana, gerci tam bilmiyorum beki mantikli bir dayanagi vardir. Ama kolaylik yerine zorluk gibi, zaten bu cocuklar harfleri tanima ve okumayi ogrenme telasi icinde strese giriyorlar ve bide bu el yazisi olayi ile daha cok stres yaptiriyorlarmis gibime geliyor. Yaniliyo olabilirim dedigim gibi bu isin neden boyle oldugunu arastirmadim.
Gecen cuma gunu yilbasi kutlamasi yapmislar okulda, zat-i sahanemin tabiriyle Nuyel Baba gelmis okula. Hediye getirmis, simdi oturda Nuyel Baba diye birisi yok diye anlat kolaysa, adam hediyesini almis.Bana inanir mi?Hayir gordugune inanir tabi ki...
Bide izledigi cizgifilmlerde ki babalarla karsilastiriyor gordugunu
Anne bizimkinin gozlugu yoktu himm bakiyim gobek vardi tamam ama gozluk yoktu sakal falanda vardi...
Gozluksuz Nuyel Baba gondermisler ....
Last fm takintim gecmedi hala butun gun lounge muzik dinliyorum.Cok iyi geliyor keske daha once kesfetseymisim diye hayiflaniyorum. neyse zararin neresinden donulurse kar mis. Ya hic kesfedemeseydim aman tanriiimmmm!!!
Cheesecake yaptim gecen haftasonu buzlarim cozulurse buraya koymayi dusunuyorum fotografini ve tarifini. Ilk denemem cok fena olmadi yanliz pisirme konusunda daha cok calisma yapmam lazim sanirim.

Thursday, December 25, 2008

haftasonu denemeleri volume 2


FINDIKLI PEKMEZLI EKMEKLER
4 kisilik
2 yumurta
150 ml sut
100 gr fındık
60 gr seker
1/2 tatli kasigi tarcin
4 adet uzunlamasina kesilmis kucuk sandvic ekmegi (ben 4 adet uno tost ekmegi kullandim)
Kizartmak icin 40 gr margarin
40 gr pekmez
Once yumurta ve sutu bir kasede cirpiyoruz. Sonra findigi rondoda iyice kiyiyoruz ve ayri bir kapta ve yayvan olmasi tercih sebebi bu kabin kiyilmis findik, seker ve tarcini karistiriyoruz.
Margarin tavada kizarken ekmeklerimizi once yumurta ve sut karisimina sonrada findikli, sekerli karisima iyice batirip ekmeklerin her iki yuzunu de kizartiyoruz.
Servis tabagina alip ustlerine pekmez gezidiriyoruz.
Tarifi Mutfak Rehberi dergisinden aldim ve dilersek dondurma ile de yenilebilecegi yaziyordu. Ben kahvalti ile ikram ettim ve kahvalti sonrasi cay ve sohbet ile cok iyi gidiyormus.

Sunday, December 21, 2008

Tarif cananari

Itiraf ediyorum tarif canavari oldum. Dergi ve bloglar en sık ugrak yerlerim. Kucagimda oglusum beraber yaziyoruz su anda.Daha dogrusu ben yaziyorum o sirasini bekliyor. Isleri bekliyormus Pc' de Mudur is vermis ona.Acimasiz Mudur ne istemis kucucuk oglusumdan daha bu yasta is hayati olacak is degil.Gerci bizim Mudurumuz hayali neyse isyan bayraklarini cekmeden yaziyim tarifleri. Bu seferkiler Sofra Dergisi 2008 yili ve tee Subat sayisindan
Kurutulmus Domates Tavasi
Bu tarifte miktarlar uzerinde biraz degisiklik yaptim kendimce.
2 corba kasigi siviyag (ben 3 corba kasigi kullandim)
250 gram kusbasi kuzu eti ( dana kusbasi ve 500 gr )
1 adet yemeklik dogranmis sogan
2 dis ince kiyilmis sarimsak
1 adet ince kiyilmis sivri biber
250 gr kurutulmus domates (100 gr)
Yarim su bardaği sicak su (1,5 su bardagi )
Tuz-karabiber
Kurutulmus domatesleri 5 dakika sicak suda bekletip kusbasi dograyarak ise basliyoruz.Onlar bir suzgecte dinlenerek sulari suzuledursun.
Sivi yagda kusbasi kuzueti, sogan ve sarimsak kavruluyordu tarifte ama dana eti kuzu eti kadar kolay pismediginden etleri once hasladim ve sonra kavurdum ben. Sonra biber ve kurutulmus domatesleri ilave ettim. Tuz ve karabiberi ekleyip karistirdiktan sonra kaynamis suyuda ekleyip kisip ateste pisirdim.




Zeytinyagli Sarimsakli Pilav

2 su bardagi pirinc
1 adet sogan
6 corba kasigi zeytinyagi
6 dis sarimsak
3 su bardagi kaynar su
3 corba kasigi kuru uzum
Tuz-karabiber

Bu tarifte ki olculerin yarisini kullandim.Ama pilav yaparken genelde bir'e iki olcu kullanırım bir' e bir bucuk bana diri geldi ve sanirim ates fazla hizli geldi, bir daha ki sefere bunlara dikkat edicem zira guzel bir tadi var.

Yapilisina gelince;
Sogani incecik kiyiyoruz ya da benim gibi tembel isi rondoda biraz fazla kiyabilirsiniz ve zeytinyaginda hafifce kavuruyoruz. Yikanmis pirincleri de ekleyip kavurmaya devam ediyoruz.
Sizi bilmem ama benim ilk defa denedigim bir sarimsak ekleme yontemi vardi bu tarifte. Sarimsaklar kabuklari soyulmadan ekleniyor.
Dergide yazildigina gore; sarimsaklari kabuklari ile pisirdigimizde, dagilmadan aromasini pilava katmasini saglayabilirmisiz. Ayrica kabuklarini soydugumuzdaü oldukca lezzetli bir cesni olarak yiyebilirmisiz.
Sonrasinda kaynar su, tuz ve karabiber de ilave edildikten sonra yikanmis uzumlerde katiliyor ve kisik ateste pisiyoruz pilavimizi.
Son gunlerde degisik pilav tarifi arayan ben icin cok iyi geldi bu tarif ve acikcasi tadini begendim.Genelde tatli ve tuzlu tatlarin bir arada olmasi hosuma gitmez ama burda ki kus uzumu beni rahatsiz etmedi.
Bugunlerde cilginlar gibi yeni lezzetler edeneyesim var.Evde yemek dergisi adina ne var ne yoksa karistiriyorum.Bir gozum Home Tv de , bir yandan marketlerde ki dergi raflari da elden geciyor. Kriz geldi sanirim hayirolsun bakalim.
Cheesecake deniyecegim en kisa zamanda kafaya koydum.Favorim frambuazli olani, birkac tarife goz attim Sofra Dergisinde de bir tarif var ve sanirim onu deneyecegim. Umarim yuzume gozume bulastirmam.

Friday, December 19, 2008

anneannemi baglayin bana

Bayram tatilinde iki hafta sure ile anneanne hasreti gideren oglusum tatilin bitmesi ve okullarin acilmasi nedeni ile yine anneanne ozlemi ile basbasa kaldi.
Surati asik, morali bozuk dolasiyo kac gundur. Neden boyle oldugunu sordugumda cevap hep ayni -- anneannemi ozledim--
Senide gondereyim oraya diyorum o fikre de yanasmiyor zaten bende teklif ederken --gitmek istemesin-- diye icimden dua ederek soyluyorum. Kucuk ve tatli huysuzum yanimda olmayinca tadi tuzu olmayacak evin biliyorum ama onu bu sekilde uzgun gormek cok kotu ne yaptiysak olmadi...Bu haftasonu icin plan yapmaya calisiyorum soyle kafasini dagitip neseli moda tekrar donecegi bir plan olmali ama henuz bir ampul yanmadi kafamda.
Madagaskar 2 de gelmedi henuz buralara, gecen gun reklamini gordugunde gitmek istemisti bugune kadar sinemaya gitmeye hic yanasmadigi halde bunu sinemada izlemek istedigini soyledi. Ama sansina izleyemedik henuz, sinemada ne yapacak cok merak ediyorum bugune kadar goturme cabalarimin hepsi sonucsuz kalmisti.
Yerli mali haftasi firtinasi esiyo etrafimizda. Ne tarafa donsem ayni sey ile karsilasiyorum. Bu sabah arkadasimla telefonda konusurken cocuklardan acildi konu ve ilkokula giden oglunun neler yaptigini sordugumda yerli mali haftasi hazirliklari vardi en son onu yaptik ben browni yapip gonderdim dediginde gulme krizi geldi bana. Yerli mali haftasi ve browni daha da ilginci baska velilerin coca cola, fanta gibi icecekler getirdigini ogrendim.
Kres doneminde oldugumuz icin bizde yoktu yerli mali haftasi kutlamalari ama seneye anasinifina baslayinca ne yapacagima karar verdim; tiramisu
Millet olarak kendi benligimizi, sahip oldugumuz degerler ve gelenekleri terketmeye hevesli ve meyilli oldugumuzu biliyorum ama yine de bunlari ogrenmek garip geldi bana.
Yaklasan yilbasi coskusuna bakiyorum, evlerde artan noel agaclarina, noel babanin hediyeleri ile doldurmasi beklenen kocaman corap suslere ve ilerde oglusum --bizde noel agaci alalim susleyelim anne-- dediginde ne yapmam gerektigini dusunuyorum. Elimde bir tabak kurabiye ve bir bardak sutle bacanin dibinde noel babayi mi beklerim boylece mutlu etmek icin bende bu furyaya katilirim mi farkinda olmadan bilemiyorum.
Gecen gunlerde odasindayken baca kapaklarini gorup -- bunlar baca di mi?noel baba gelip hediye getiriyo ordan di mi?-- diye sormustu bana ve noel babanin olmadigini anlatmistim kisaca.
Sonra hayal mekanizmasi devreye girdi; kocaman gobekli noel baba kucucuk baca deliginden girmeye calisiyo-- ohooo bilmiyomusunuz gelcegi mi?buyutun sunu biraz, seneye hediye falan getirmem ona gore -- diyerek fircaliyo bizi...
Neyse nerden nereye geldim velhasil kelam anneannemiz yine uzaklara gittigi icin bedbahtiz biz, bu haftasonu eglenmeye kafamizi dagitmaya ihtiyacimiz var ama henuz ne yapacagimiza karar vermis degilim.

Thursday, December 18, 2008

Haftasonu denemeleri volume 1


Sanirim ilham geldi bu haftasonu 4 farkli tarif denedim ve hepsinden memnun kaldigim icin paylamak istedim.

Ilk olarak hangisinden bahsetmek gerek himm bir dusunelim...

Tamam buldum Havuc Mucver evet evet bu olmali ilk tarif. Yapimi kolay ve bir o kadarda lezzetli tabi havuc sevmeminde etkisi oldu sanyorum ama denemenizi tavsiye edeim.

Tarifini Mutfak Rehberi dergisinin 158. sayi ekinde verilen GURME den aldim.


Tam olarak soyle hazirlaniyor;

4 orta boy havuc

1 patates

3 yumurta

100-150 gr beyaz peynir (ben 150 gr koymustum)

4 yemek kasigi un (silme dedigimiz turden)

Baharat olarak tuz ve karabiber

Kizartmak icin sivi yag


Butun malzemeler hazirsa havuc ve patatesleri rendeliyoruz. Rende isi bittikten sonra diger malzemeleride ekleyip karisitiryoruz. Sonrasi ise cok basit, yemek kasigi ile karisimdan alip kizgin yagda kizartiyoruz.

Ozellikle renklerine bayildim turuncu turuncu sofraya renk kattilar.

Tarifte yaninda sosuda vardi. Ben evde olmadigi icin feslegen yerine dereotu koydum guzelde oldu. Normalde dereotunu pek sevmem ama yogurt ile karistirinca baskin kokusu hafifledi ve havuc mucverinin yanina guzel bir sos oldu.

Sos icin yapmamiz gereken sey ise; esit miktarda krema (ben yogurt koydum) ve mayonezi karistirip, maydanoz ve dereotunu ince kiyarak eklemek. Benim gibi tuzu cok seviyorsaniz biraz eklemek fena olmuyor.

Friday, December 12, 2008

sinemaskop mom







Simdi ilk olarak izlerken cok guldugum bir cizgifilmden baslayalim. Su yasima geldim hatta esek kadar oldun derler bu duruma cizgifilmlerden kopamiyorum.



Kung Fu Panda, son zamanlarda izledigim en komik cizgifilm olma unvanina erismis oldu.O nasil komik bir karakter onlar ne komik yuz ifadeleri bayildim bayildim.
Kahramanimiz bildigimiz kung fu tarzinda dovusmuyor kendine ait bir stili var ve bu stil yemeklere ulasma cabasindan baska birsey degil aslinda


Buyuk kucuk herkesin izlemesini tavsiye ederim.Moralinizi birkac puan arttirabilme ozelligi var.






Sonra Suphe var, kabataslak anlatmak gerekirse babasi ile birlikte trafik kazasi gecirip babasinin olumune sebep oldugunu dusunen bir esas oglanimiz var. Okulda birkac kere olay cikarmis ve en son ogretmenine yumruk atinca mahkeme ev hapsine mahkum ediyor. Can sikintisindan ne yapayim diye dusunurken durbunle komsularini izlemeye basliyor ve sonrasinda ne oluyor?

Komsununun bir katil oldugunu ogreniyor tesadufen ama ortaya cikarmak o kadar kolay olmuyor ayak bilegine bagli o aletle, arkadaslarindan yardim almak ama oncesinde onlari inandirmak zorunda kaliyor.

Komsularinizi iyi taniyin iclerinden biri katil olabilir. Aman Mom sacmalama lutfen demeyin ozellikle mavi Mustang i olanlara dikkat edin :)

Son olarak bir gerilim filminden bahsetmek istiyorum. Ismi Yetimhane, icinde cocuk olan gerilim filmleri beni daha cok etkiliyor, garip bir huzun oluyor icimde.



Yanliz filmde ya kopukluk vardi ya da ben bir ara filmden koptum ama vallahi uyumadim bu sefer :)



Mesela filmde, yetimhanede olen cocuklarin neden olduklerini anlamadim. Bulasici bir hastaliga yakalandilarda olduklerinde yakildilar mi yoksa yetimhane gorevlileri mi iskence yapmislardi?Ama yaptilarsa filmin esas kizi neden mutlu mesut ayrilmisti ordan? gibi dusuncelerle bogustum bir sure.



Benim icin en can alici yeri son sahnesiydi, anlatmiyayim di mi?:)
Gerci kendi kendime konusuyorum anlatmam da bir sakinca yok gibi.. Son sahnede cocugun nasil oldugunun anlasildigi an cok kotuydu. Yani annesinin onu aradigi o kadar uzun sure zarfinda zaten olmustu hemde annesinin hatasi yuzunden...



Friday, December 05, 2008

Kahve&Bitter Cikolata ve kitaplar

Aksam bunlari yapmaya niyetlendigimde kardesim tarcinli kurabiyelerimi ozledigini soylemisti ama evde pudra sekeri az oldugu icin yapimini sonraki gunlere erteleyip gecen gun gordugum bu kurabiyeleri deneme firsati dogmus oldu. Dusundugumden daha uzun surdu yapimi ve erittigim cikolata akiskan bir kivma gelmedigi icin sıkma aparati ile kurabiyelere eklemek zorunda kaldim. Tadi ise bana gore mukemmel oldu cunku yine kahve ve bitter cikolata ikilisinin bulustugu o guzel lezzeti barindiriyordu icinde.

Annem neden son gunlerde kahveli tarifler denedigimi sordu o zaman aklima gelmemisti nedeni ama haftanin ilk 3 gunu kahve icememistim ve depresen kahve askinin bir yansimasi oldu sanirim :)

Unutmadan bu guzel tarifi buradan aldim, siddetle tavsiye ederim.

Gecen gun Edgar Allan Poe nun incecik bir kitabini buldum Babil Kitapligindan adi Calinmis Mektup ayrica yeni kesfettigim yazarlardan Neil Gaiman' in Yildiz Tozu adli kitabini aldim. Aslinda niyetim bir animasyon haline donusen Coraline masalini okumakti ama ne yazikki D&R da yoktu.

Ayrica Alacakaranlik romanini okumak istiyorum. Arka kapaginda ki su yazi ilgimi cekti;

"...Üç şeyden kesinlikle emindim. Birincisi, Edward kesinlikle bir vampirdi. İkincisi, onun ne kadar güçlü olduğunu bilmediğim bu vampir yanı benim kanıma susamıştı. Üçüncüsü, ona koşulsuz ve geri dönülemez biçimde aşıktım."

En kisa zamanda alip merakimi gidermek niyetindeyim.Oglusumu da unutmadim tabi bu arada Tubitak yayinlarindan iki kitap aldim. Birisi Dinozor digeri ise noktalari birlestirme serisinden Makineler kitabi, cok ilgisini cekmis olacak ki 2 gunde butun noktalar birlestirildi ve kitap bitti. Eger benim gibi 4 yas ve 4 aylik bir canavara sahipseniz bu kitaplari tavsiye ederim.

Aslinda niyetim Deneylerle Bilim kitabini almakti ama ne yazik ki bulamadim. Internette bir sitede buldum ama orayada guvenemedigim icin henuz siparis edemedim.

Thursday, December 04, 2008

lounge askinaaa




Dun tesadufen lounge muzik yayini yapan bir radyo kesfettim gerci henuz dinleyemedim isyerinde acilmiyor bu sabah evden cikmadan once acip biraz dinledim ama nedir ne degildir bir fikir olusmadi haliyle.





Ama sozlukte ki yorumlara baktim hakkinda guzel seyler soylemisler tabi onlari okuyunca daha cok merak ettim.





Simdiye kadar bu muzik turunu kesfetmedigime sasiriyorum belki farkina vardim ama ismini cismini bilmedigim icin pesinden gidemedim, son zamanlarda ise kafami nereye cevirsem bunlarla karsilasiyorum. Istanbul Lounge albumu ile baslamisti maceram o gun bugundur bu turlerin takipcisi oldum.





Neyse dinlemek isteyen merak eden olursa radyo surdan dinlenebiliyor.





Tum bunlarin haricinde oglusum hasta ve aslinda pek keyfim yok bir oksurukdur gidiyoruz arada atesimiz cikiyor. Kulak-bogaz agrisindan bikmisken bu sefer degisiklik yapayim dedi hastalik sanirim. Ama salgin var sanirim etrafimda buyuk-kucuk oksurenler cogunlukta.





Umca' yi kullanmayi biraktim dun zaten bogaz agrisi var diye kullaniyorduk ve su anda biyeri agrimiyormus taze kurabiyemin. Geceleri oksuruk nobeti tutuyor uyku falan kalmiyor haliyle. Bogazinda ki akinti cigerlerine inmesin diye mukonex kullanmaya baslamistim hafta basinda, yarin icinde randevu aldim doktor yolu gozuktu bize yine :(





Anneannesi burda oldugu icin geceleri onunla uyumak istiyor. Oksuruk nedeni ile uykusuz kalindigindan dun gece zar zor ikna etik benimle beraber yatti ama gece uyku arasinda --anneannem burdaydi simdi nerde ?-- diye sordu bana :)





Imdaaat yaz gelsin artik.






Gecen gunlerde pasta-borek bloglari icinde kendimi kaybetmisken birkac tarif kestirmistim gozume ve dun aksam birini denedim. Yapimi cok kolay oldu ayrica tadi da guzeldi turk kahvesi seven bir insan olunca ozellikle kahve ve cikolatanin bir arada olmasina bayildim. Tarifi ise burada cok vaktinizi almiyor denemenizi tavsiye ederim.





Son olarak tavsiye edeceklerim arasinda bu cikolata var.Belki cogu kisi biliyordur D&R a gittigimde bakip bakip almadigim cikolatadir kendisi, aksam bir hamle yapip denemeye karar verdim iyi ki almisim nane ve bitter cikolatanin uyumuna bayildim, yutmak istemedim o tadin kaybolmasina gonlum razi olmadi her seferinde.Abartiyor muyum acaba? Hayir hayir bitter-nane ikilisini sevenler anlayacaklardir beni, denemediyseniz buyuk kayip :)



Reklamlar bitti.








Tuesday, December 02, 2008

Gerildik mi?Uyuduk mu?

Bugun arkadasim Heroes' in basladigini soyleyinceye kadar nesem pek yerinde degildi ama simdi oyle degil tralaylaylii yasasin. Uzuuuun zamandir bu dizinin yeni bolumlerinin baslamasini bekliyordum. Yayin akisini inceledim ve bu cumartesi tekrari varmis ozel bir ozet bolum ile beraber. Bundan sonra her Pazar Heroes gunleri geri donuyor, tabi unutmadigim surece. Nedense Lost dizisini sevemedim ben, ilk sezonu izleyince pek sarmadi ve devam edemedim. Butun dunyanin takip ettigi ve sevdigi bir diziyi neden sevemedim bilmiyorum ama boyle oldu iste.
Simdi Lostseverler belki---nasil yani?ciddi olamazsin-- tepkileri veriyorlardir ama uzgunum sevmedim.
Tv de olmasa bizi kim eglendirecekti bilmiyorum. Kardesimin gelecegini duyunca ilk isim gerilim filmleri stogumu arttirmak oldu. Bir zamanlar odama astigim Drakula 2000 posterinden korkup ciglik cigliga --asacak baska birsey bulamadin mi? korkuyorum sundan-- bagiran kardesim buyudu ve benim gibi gerilim filmlerinin tukunu oldu, ilahi adalet bu olsa gerek :P
Ama komik birsey var ki son zamanlarda gerilim filmi izlerken uyuyorum. Gecen cuma herkes biryerde bende kanepede sizip kaldigimda saat 01:00 de kendime geldim ve kanallarin hemen hepsinde gerilim filmi oldugunu gorup gozume kestirdigim birini izlemeye niyetlenmistim kiii yine gozumu actigimda saat 04:00 olmustu ve filmlerin yerlerinde yeller esiyordu. Bu kadar mi uyku basar, gerginlikten uyuma gibi bir durum mu var acaba, gerci gerilemiyorum bagisiklik yaptilar ama neyse...
Gecen gun uyumayayim diye gunduz izledim Resimlerde ki Hayalet filmini, iyi guzel hostu sonu biraz cabuk geldi ama ortalik aydinlikken gerilim filmi izlemek pek zevkli olmadi.
Insanogluna yaranilmadiginin en guzel ornegiyim ben ama olsun ben yine de izlemeye devam edicem.
Evde halihazirda izlemelik filmlerim sunlar sanirim, sanirim diyorum cunku dedigim gibi unutkanim ben :)
Yetimhane, Birth, Mistik Olay, Ziyaretciler, Anestezi, Şüphe , 1408, Gölgeler, Dark Floors
Uyumadan izleyip hayran kaldiklarim olursa onlari burda paylasirim seve seve :P


Utanc verici not: Filmlerden sadece 3 tanesinin adini hatirlayabildim digerlerini yazabilmek icin kardesimi arayip isimlerini okuttum.

Monday, December 01, 2008

Kisin getirdikleri

Simdi bizim malum bir geniz eti problemimiz var.En son kontrol eden dr. %70 oraninda yolu tikadigini ama henuz kalici bir hasara yol acmadigini, gelecekte olusabilecek hasarlara karsi ameliyat olmamizi onermisti. Ameliyat fikrine daha sicak bakiyorum bu sefer ama su narkoz isi o kadar endiselendiriyor ki beni sormayin gitsin.
Kulak-burun-bogaz ile ilgili bu gelismeler yasanirken es zamanli olarak cocuk doktorundan da kis mevsiminde yasanan hastaliklar sebebi ile bagisiklik sistemini guclendirmek icin bitkisel ilac tavsiyeleri almistik. Onerdigi sey Echinol olmustu.Ekinezya kokenli bir surup birde hastalik donemlerinde kullanmak uzere Umca onermisti. Umca bir solusyon ve sulu gidalarin icine 10 damla ekleyip iciriyorum.
Ayrica KBB doktoru sikayetlerin allerji kokenli olabilecegini soyledi ama antihistaminik ilaclari ve grip ilaclarini da tavsiye etmedigini belirtti. Anladigim kadari ile antihistaminik ilaclar vucudu fazla savunmaci bir duruma sokuyormus, grip ilaclari ise burunda ki akintiyi kestiginden onermedigini soyledi. 2 ay sure ile kullanmak uzere Singulair isimli, granul seklinde bir ilac verdi. Kullanmaya baslayali 2-3 hafta oldu, arada atesimiz cikti ve ertesi gune kadar surmedi ilaclarin etkisinden mi bilmiyorum simdilik cok iyi gidiyoruz.
Umarim bu sekilde devam eder ve antibiyotik kullanmamiza gerek kalmaz bundan sonra. Ameliyat isinide ilk firsatta halletmek istiyorum cunku geceleri agzi acik uyumasi ve geniz eti nedeni ile hastalik zamanlarinda kulakta su toplanmasi gibi durumlari onlemek icin tek yol bu gibi gorunuyor.

Friday, November 28, 2008

muzik muzik stay with me

Bugunlerde Last fm deki ; chill out-trip hop-lounge-house-downtempo-electronic turunde ki butun parcalari somurmeye niyetlendim. kendime bir liste olusturuyorum sonra onlar cd haline gelecek ve ben yolda, evde, isyerinde etrafimdakileri bunaltana kadar dinlemeye devam edicem.
Sonsuz huzur bu olsa gerek acayip rahatliyorum dinlerken.
Hayatimda duymadigim sarkici ve parcalari tanima ve dinleme imkani sunan last fm ile ilk zamanlar anlasamamistik. Istedigim turde parcalari dinlemekte zorlaniyordum ama simdi cok iyi anlasiyoruz. Ne demek istedigini anladim ve kendimi onun ellerine biraktim bu sekilde cok daha iyiyiz :)
Okuyan ve kaale alan birileri varsa sayet ve bu tur muzikleri seviyorsa (ne cok sey oldu mukemmel karisim gibi bisey) tavsiyelerini duymaktan mutluluk duyarim :)
Henuz dinlemediyseniz denemenizi tavsiye ederim cunku butun gun stresle yuzyuze kaldiktan sonra insani gercekten rahatlatiyor.
Simdiye kadar olusturdugum listede sunlar var gerci orda burda heryerde parca parca listeler bulunuyor su gunlerde ama en son not aldiklarim bunlarmis;

Jamiroquai - Morning glory
Nuspirit Helsinki - Circular Motion
Ben Onono - Tatouage bleu
Waldeck - Make my day
Blue foundation - As i moved on
Flunk - On my balcony
Elsiane - Vaporous
Lunascape - Tears from the moon
Brazillian girls - Internacional
Lamb - Gabriel
Portishead - Pedestal
Morcheeba - Fear and love
Smoke city - Underwater love

bim bam boomm

Sonunda comment kismi da calisan bir template hazirlayabildim kendime mutluyum umutluyum :P
Son yillarda blog yazma isini pek iyi idare edemiyorum ama aklima estikce yazabilecegim bir yerin olmasi hosuma gidiyor.
Bugunlerde yemek bloglarinda dolasiyorum ve degisik tarifleri alip stokluyorum haftasonlari denemek uzere, hala seker hamurlu dogru duzgun bir pasta yapabilmis degilim, kucuk bir yerde olmak ve elimin altinda ihtiyac duydugum malzemeleri alabilecegim yerler olmamasi da buna etken sanirim...
Ayrica en buyuk sorunda vakit meselesi, bana bir turlu yetmeyen o vakit, nasil geciyor anlamiyorum kis mevsiminde gunlerde kisa oldugu icin bir bakiyorum hava kararmis, insanlar evlerine cekilmis, yemekten sonra miskin kediler gibi tv karsisinda ki koltukta pineklenilmis ve hayat yavaslamis, neon isikli tabelalar yatagi gosteriyor ama o da ne? saate bakiyorsunuz saat daha 9
Birkez daha soyluyorum; kis mevsimini sevmiyorum, her mevsimin ayri bir guzelligi vardir belki ama bana yaz mevsiminden baskasi guzel gelmiyor.
Hastaliklarin cogalmasi ve yari kis uykusu moduna gecmek pek cazip degil...

Friday, September 26, 2008

Oglusumun hayali dostlar mekani

Kayinvalide ve babaanneyim ne mutlu bana!! Nasil mi ? Soyle ki oglusumun hayali bir hatunu, hayali bir cocugu ve hayali bir de arkadasi var. Isimleride var hayali gelinin adi Lacasta, nerden buldun bu ismi demeyi zira ben bulmadim tamamen oglusumun hayal gucu ustlik bird soyadi var gelinimizin ee seyy biraz garip, soyadi Popo...evet evet yanlis duymadiniz, ben duydugumda dibim dusmustu gerci bu nasil hayal gucudur boyle diye..
Hayali cocugun ismi Kerem, arkadasin ismi ise; Imza hepsinin ilginc isimleri var, nerden buldu uydurdu bilmiyorum unutmuyorda sordugumuzda herseferinde ayni seyi soyluyor.
Gecen gun" ben okula ne zaman gidicem, okula gitmeyi ozledim" dediginde dunyanin sonunun gelmesini bekledim o gun, ilk defa okula gitmeye bu kadar istekli gorunuyordu ama bir nedeni vardi tabi.
Sali gununden bu yana evde kaliyor hasta 3 gunden beri dusuremedigimiz inatci bir atesimiz var. Birde garip tabi saat gece 11 gibi baslayip sabaha karsi 4 ya da 5 e kadar son surat devam edip duruluyor. Salgin varmis sanirim ve 3 gun bu sekilde ates devam edip geciyomus, bugun beklemiyorum kendilerini umarim ugramazda rahat bir gece geciririz artik...Bogazimizda enfeksiyon varmis, yapilan tahlillerde bu sonuc cikti.
Hastalikla karsiladik kisa girdigimiz su gunleri biz kacirmadik. Antibiyotik kullaniyoruz, gecen sene kullandigimiz antibiyotik sayisini dusununce bu senede oyle olmamasi icin elimden geleni yapiyorum ama pek faydasi olmadi.
Hergun bir adet kivi yemeye baslamistik c vitamini olsun diye, sonra balik yagimiza baslamistik, birde mr tummee vitamin jelibonlarimizi yiyorduk ama ani hava degisikliklerine viz geldi bu hazirliklar.
Umarim bundan sonra hasta olmaz ve rahat bir kis geciririz.Kis mevsimini hic sevmiyorum hem usumek hem de hastaliklarin cogalmasi hic cazip gelmiyor bana.
Kis mevsimini seven insanlari hic anlamadim hayatim boyunca, kat kat giyinmek zorunda kalindigi icin hareketlerin kisitlanmasi, sık sık mahsur kalmak, kulaklarin dusucekmis gibi soguyarak birer demir parcasina donusmesi, isinmayan el ve ayaklarimi kis mevsimi boyunca hissetmemem sevmeme nedenlerini olusturanlardan birkaci...
Yaz mevsimi gibisi yok...

Thursday, September 18, 2008

inatci keci

Bu hafta kres olayi iyi gidiyor derkeeeen bu sabah kiyafet sorunu ile karsi karsiya kaldik yine. Aksamdan kiyafet ayarlamayi deneyemedim bir turlu ama bu aksam denemem lazim sabah gec kalmamak icin...
Birde uyuma konusunda ipin ucu kacip 12 de uyuyunca sabah kalmak istemedi cani tabii.
-Hadi oglusum sabah oldu kalk artik ustunu degistirelim okul gidelim v.s. deyince tum cinleri tepesine toplandi ve teror esti evde
-O kiyafeti giymicem sevmiyorum
-Tamam baska giyelim gel dolaba beraber bakalim
-Hayir gelmicem
-Tamam baska neler varmis bakalim, yesil esofman alti?
-Hayir istemiyom
- Gri?
-Hayir
-Kendin baksan begendigini giysen?
-olmazzzz
-Peki ne yapalim sen soyle ??
-Seyy sort giymek istiyorum..
-Ama hava serinledi bacaklarin usur sortla
-Usumez sort giycem
-Peki giy o zaman
Binbir konusmanin ozeti sadece bu ve disari cikinca
-Bak gordun mu hava ne kadar serinlemis bacaklarin usudu mu?
-Evet
Orta yolumuz yok bizim ya olcak ya olcak Bunlari buraya sen buyudugunde okutmak icin yaziyorum gor ne inatci keci oldugunu :P

Aksam yagmur ve firtinadan dolayi elektrikler kesildi ve bizde durum soyle oldu
-Ama cizgi film izliyodum tv yayini nereye gitti?
-Disarda cok yagmur var kesilmistir.
-Ama ben izliyodum
-Tamam cd takip izleyebilirsin
Cd takmaya ugrasirken elektrikler gideeeer ve
-Elektrikler gelsin niye gitti ben gelmesini istiyorum
-Ama hava cok kotu ondan gitmistir elektrikler, gelmesini beklicez mecburen
-Ben beklemek istemiyorum
-Tamam parmagimi şıklatirim gelir simdi
-Korkuyorum gokgurultusunden
-Yaninda ben varim korkma
-Sen korkmuyo musun?
-Hayir...
-Ya ordan biri gelirse (merdivenleri gosteriyo)
-Gelmez evde sadece sen ve ben variz kim gelcek ki?
-Elektrikler gelsin
-Gelir birazdan bekleyelim, hadi senle disarisini izleyelim
Elektrikler gelene kadar birkac kez daha tekrarladi "gelsin" diye, kecilikleri ustunde bugunlerde...

Wednesday, September 17, 2008

Ask durur mu??

Bu grubu cok seviyorum Yuksek Sadakat, son zamanlarda cikan gruplar icince en iyilerinden biri benim icin. Kaliteli sarki sozleri kaliteli muzik denince ilk aklima gelenlerden..Ayrica son gunlerde bir sarkilarina taktim ki umitsiz vaka' yim.
Tekrar tekrar dinliyorum.
Dunya doneeer bir gun dahaaa
Yeryuzundee ask durdukcaaa
Ask durur mu durmaz mi bu konuda bir fikrim yok ama sozler guzel iste.Zaten huyumdur bir sarkiya takinca isyerinde odadakiler " Yonca yeter kusmak uzereyiz" sesli sinyalleri vermeden vazgecmiyorum dinlemekten.
Sonra basliyorum mp3 calardan dinlemeye, ne demisler demokraside careler tukenmez.
Belki sana yazariim ugradigim bir sehirdeen
Renkli bir kart atarim,
Mekke ya da Kudusteen

Ama simdi diyorsun ki senin sevmedigin muzikde yok hepsini seviyosun cok sukur... sende haklisin blogcum var bir muzik manyakligi bende idare ediver...
Fotograf ile ilgili bir proje var kafamda uzuuuun zamandir ama simdiye kadar firsatim olup da gerceklestiremedim.
Haftasonlarini iyi degerlendirmeyi dusunuyorum bu konu icin bakalim neler olacak, gelismelerden seni haberdar edicem blogcum.
Zaten basbasada kaldik seninle, comment kodlarini yerlestirmeye zaman bulamadim.
Haa unutmadan takildigim sarkinin ismi " Ask Durdukca" calmadigi zamanlarda bile mirildanmak o kadar hosuma gidiyor ki, cok rahatlatan bir muzigi var bana gore.
Sozleri tam olarak soyle

Dünya döner bir gün daha
Yeryüzünde aşk durdukça
Gece erken inse bile korkma
O hep seninle kaldıkça
Biliyorsun gitmemm gerek
Yollar bitmez düşünerek
İster sonuç de istersen sebep
Bu düğümü çözmem gerek
Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden
Renkli bir kart atarım mekke yada kudüsten
Sonra bir gün cıkarım sen artık dönmez derken
Bir şarkı fısıldarım kulağına gün batarken
Dünya döner tek bir yana (aşk durdukça)
Dolsun diye gün bir daha
Ben de döndüm tekrar sana (aşk durdukça)
Sönmek için yana yana
Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden
Renkli bir kart atarım mekke yada kudüsten
Sonra bir gün cıkarım sen artık dönmez derken
Bir şarkı fısıldarım kulağına gün batarken
Dünya döner tek bir yana (aşk durdukça)
Dolsun diye gün bir daha
Ben de döndüm tekrar sana (aşk durdukça)
Sönmek için yana yana
Sarkiyi dinlemek isteyenler icin buradan lutfen

Thursday, September 11, 2008

yorgunluk

Bazen kendimi yorgun hissediyorum gerci bu son zamanlarda daha cok artmaya basladi sanirim. Bazen kolumu kaldiracak halim kalmiyor.Aldigim vitamin haplarida ise yaramadi.Kronik yorgunluk vakasina kapildim sanirim.
Gecen aksam My Girl filmi vardi tv de sevdigim icin yeniden oturup izledim ve izlemekten vazgecmicem galiba.Kucuk kiz kendini surekli hasta hissediyor ve gittigi doktor muayene edip saglamsin dediginde bile ona inanmiyor. uzun bir suredir bogazinda tavuk kemigi ile yasadigina inanmis hatta durumu abartip prostat kanseri olduguna bile inaniyor.
Sebebi ise babasinin onu gormezlikten gelmesi, annesi onu dogurduktan sonra hemen oldugunde o da kendini isine verip bir kizi oldugunu unutmus.
Bazen hayat adil davranmaz hersey ust uste gelir ve tek basina bi odaya kapatildigimizi ustumuze dertlerin bir bir siralandigini hissederiz. Kapiyi acip farkli gozlerle dunyaya bakmaya devam etmek bazen uzun surer bazen de gormek istemeyiz gozlerimizi sıkıca kapatip hareketsiz kalmayi tercih ederiz. Kimse ile konusmak istemeyiz, yaptigimiz hicbirsey mutlu etmez iste boyle bir durumdayim sanirim.
Hayat bu kadar karmasik olmasaydi daha mi iyi olurdu acaba ya da bundan da sıkılıp sikayet edermiydik. Ya da soyle olabilirdi bir dugmemiz olsaydi ve karistigimiz zaman bastigimizda bizi cozseydi, frekans temizligi gibi bisey... ne cok sey istedim.
Fotografda cekemiyorum uzun zamandir.Fotograf kursuna gitmem lazim kendimi gelistirmek adina ama oyle birsey yok maalesef zaten olsa bile vaktim olmayacak, fotograf cekmek icin vakit yaratsam halim olmayacak falan filan off cok yorgunum hemde coookkk...
Insanlari ve hayati anlamaktan cok yoruldum.

Tuesday, September 09, 2008

kres gunlugu




Bu sene ilkgunu atlayarak basladik kres hayatimiza. Sebebi ise mide usutmesinden dolayi gune kusarak baslamak oldu. Her ne kadar kotu gibi gozukse de olgusum icin bu sevindirici bir durum oldu. Okula gitmeden gececek koskoca birgun daha ondan keyiflisi yoktu. Sevemedik biz kresi fazla evcil olmasindan mi yoksa fazla duygusal oldugundan midir bilinmez alisamadik krese gitmeye.

-Anneannemlerde kalsam iyi olurdu

dedi yine bu sabah. Ama anneannemiz uzakta yine Mardin kadar uzak :)

Krese baslamdan anlasma yaptik gerci gecen sene de yapmistik ama kandiramamistim.
Itiraz etmeden gittigi her haftanin sonunda bir oyuncak hakki olacak ya da jetonlu arabalara binme sansi. Tamam dedik anlastik ama anlasma her an “Ben oyuncak istemiyorum tamam evde kaliyim” cumleleriyle sona erebilir cunku ben bu filmi daha onceden gormustum.

Bu sabah yeni okul yeni ogretmen ve yeni arkadaslarla bir baslangic yaptik bakalim neler olacak. Sabirsizlikla gelmesi bekliyorum ve neler yaptigini merak ediyorum.

Sabah ki “ ama anne ben seni cok ozlicem” derken buzulen dudakli surati geliyor aklima. Ve bu gibi durumlarda acimasiz hissediyorum kendimi ama simdilik baksa secenek olmadigi icin bu sekilde devam etmek zorundayiz.

Evde doya doya vakit gecirebilecegimiz gunler olacak mi merak ediyorum. Yoksa hep ozlemekle mi gececek, canimiz her istediginde opup koklastigimiz zamanlar hic olmayacak mi diye dusunup duruyorum surekli. Bigun gelecek oglusum goz hizama kadar buyumus olacak ne zaman bu kadar buyudu diye dusunucem, ne kadar cabuk gecti seneler ve ben ne kadarina tanik olabildim bu buyumenin diye tekrar tekrar dusunucem sanirim.

Gecen cok sevdigi mozaik pastadan yaptik beraber, biskuvileri kirdi minicik elleri ile “herseyi ben dokucem” diye tembihledi. Daha donmasini bekleyemeden karisimdan yemeye baslamasi gorulmeye degerdi :)
Cocuklarimizin hepsi cok degerli ve ozel o kadar masum ve muhtesemler ki … Gelecek hazirlama ve yetistirme konularinda panige kapiliyorum bazen orta yolu bulup mevcut durumlarla en iyi secimi yapmaya calisirken umarim dogru kararlar veriyorumdur. Mutlu bir insan olarak buyumesini istiyorum kim istemez ki?

Bakalim kresten dondugunde ne durumda olacak.. Cartoon Network karakterlerinin resimlerini dokucez isyerime gelince coook merak ediyorum zaman cabuk gecsiiin.

Thursday, July 24, 2008

aslinda sadece hancock dan bahsedicektim

Insanlarin ne kadar bencil olduklarini farkedince (birkez daha) sasiriyorum. Balik hafiza olmanin garip durumlarindan biride bu sanirim basiniza gelen herseyde ilk defa olmus gibi sasiriyorsunuz.
Ya da beyinin isleyis tarzi boyledir bilmiyorum her afalladikca resetliyordur kendini cozemedim.
Kendi istedikleri olmayinca ya da planlarina uymadiginizda kucuk bir cocuk gibi kusebiliyorlar ya da bozulabiliyorlar.
Konusmalarindan hissedebiliyorsunuz bunu.
-canim istedigini yapmam su anda mumkun degil baska planlarim vardi, onceden yapilmis planlar..
-himm oylemi
Bulbul gibi sakiyan karsidaki bozulunca kisa cevaplar vermeye basliyor ve soyle dusunuyorsunuz "bozuldu bu" sonra guleriz aglanacak halimize durumlari oluyor.
Sanirim bu da insan olmamizin ozelliklerinden biri ve korkarim bende yapiyorumdur, kacinilmaz davranislar gibi birsey bu farkinda olmadan yapiyoruz.
Neyse bu kadar psikolojik arastirma yeter gelelim gecen gun izledigim filme su anda hala vizyonda ismi HANCOCK, aslinda bir super kahramanlik oykusu ama bildigimiz kahramamanlardan degil. Iyilik sanarak yaptigi seyler fazlasiyla maddi hasara yol actigi icin alkis ve takdir yerine "artik yardim etme" uyarilari aliyor.
Ne olduguna ve nerden geldigine dair hicbir bilgisi yok cunku 80 yil once hafizasini kaybetmis. Bu yuzden herseye bosvermis, kendine ickiye vermis ve sokaklarda yasayan siradisi bir kahramanin oykusu.
Ama sonradan yanliz olmadigini anliyor kendi tabrileriyle bir eside var ama esi ile ne kadar cok yanyana kalirlarsa o kadar guclerini kaybedip normal bir insana donusuyorlar. Birbirlerini cok sevselerde yanyana geldiklerinde olumlu olup normal insanlar gibi yasayacaklarini ogreniyor esinden.
Ask hep bu kadar imkansiz olmak zorunda midir acaba ya da askin imkansizligimi insanlari ceker bilmiyorum ama sonunda boyle birsey oldugunu ogrenince uzuldum acikcasi "Yazik simdi hic bir araya gelip asklarini yasayamiyacaklar mi?" diye dusundum.Ve sonra " iste gercek hayat" diye dusundum.
Gercekler acidir ve kabul etmek zordur.Ama yine de herseye ragmen ayakta durup yolumuza devam etmemiz gerektigini de biliriz.
Filmi izledikten sonra merak ettgim sey kac kisi gercekten asik oldugu insanla bir omur gecirebilmis? Yoksa cogunluk imkansizliklarla karsilasip asklarindan vazgecmek zorunda mi kalmislar ya da kac kisi gercek aski icin gercekten savasip sonunda muradina ermis?
Nerden nereye geldim yine..

Friday, June 20, 2008

Insaniz arada bir dengemiz sasabilir

Insan psikolojisini hep merak etmisimdir. Cok ince ve cok karmasik gelmistir herzaman.
Karsilasilan olaylara karsi ne sekilde tepki gosterecegi, kalin bir savunma kalkani mi insa
edecegi yoksa gormezden gelip hatta olumsuz bir olayda olumlu tepkiler mi gosterecegi hic
belli olmuyor sanirim.
Size manen zarar veren, hayatinizi alt ust eden biri hakkinda icten ice iyi dusuncelere sahip olmak, konusmalarinizda mutemadiyen ondan bahsetmek acaba farkinda olmadan yapilan bir hareketmidir.Psikoloji karsilasilan kotu durumu gormezden gelip hatirlanan en iyi zamanlari mi akilda tutmusda sadece bunlari geri gondermekte birsekilde bizi korumaktamidir.Ama bizi bu sekilde korumaya karar vermis olan psikolojimiz neden bunun acisini etrafimizda
ki masum insanlardan cikarmaktadir.
Bazi insanlar taniyorum ki buyuk bir ihtimalle hepimizin cevresinde bu tip insanlar vardir.
Gecmiste yasadiklari bazi olaylarin acisini sizden cikarmaya calisirlar. Konusurken
hissedersiniz bunu bir acigini bulup alt etme istegi ile yanip tutusurlar.
Herseyin en guzelini yaptiklarini dusunurler ve bazilari da yaparlar ve karisiliginda takdir edilmeyi beklerler.
Bu sekilde tatmin ederler kendilerini belkide farkinda olmadan. Bahsettiginiz
herhangi bir konu hakkinda mutlaka birsey biliyorlardir hatta sorsaniz onlardan fazla bilen
yoktur su dunyada.Birsekilde kendilerini on planda tutmaya cabalar dururlar.Acaba delilerin deli olduklarinin farkinda olmamalari gibi bu tip insanlarda bu sekilde itici bir tip olduklarinin farkinda degillermidir bunu merak ediyorum.Birde icinde bulunduklari bu psikolojiden kurtulup rahat, huzurlu ve mutlu birer insan olmalari icin birseyler yapabilmeyi isterim hep sanirim bu da
benim psikolojimin bir tuhafligi:)
Psikolojik yardim ulkemizde hos karsilanmayan bir durum gerci gecen yillara gore daha ilimli
bakiyoruz bu konuya ama yine de tam oturmus degil. Oysa ki zor sartlar altinda yasadigimizi
dusunursek belki de en cok bizim ulkemizde ki insanlarin buna ihtiyaci var.
Dertlerimizi paylasmayi sevmeyen bir toplumuz sanirim.Basimiza birsey geldiginde bunu
anlattikca yanliz olmadiginizi anlarsiniz ve ne kadar cok insanin aslinda bu durumu yasamis
oldugunu hayretle farkedersiniz.
Mesela kimse size evliligin karmasikligindan bahsetmek istemez ya da cocuk oldugunda yasadiginiz farkliliklar konusunda kimse sizi uyarmaz. Bunalip isyan etmeye basladiginizda " bana da boyle olmustu" diyen sesler duymaya baslarsiniz. Oysa onceden bilmis olsaniz basiniza gelen problemi tanimlamaktan cok cozumleme yonu ile ugrasacaginiz icin hem zaman tasarrufu saglamis hemde psikolojinizi korumus olabileceksiniz. Iste tam bu noktada insanlarin neden tecrubelerini paylasmakta bu kadar cimri olduklarini anlamiyorum.Bu sadece bahsettigim bu iki konuda degil her konuda bu sekilde gelismektedir.
Bazi olaylar vardir ki hep ayni sekilde gelisir ve biz insanlar hep ayni sekilde tepkiler
veririz.Insanlarin sık sık karsilastiklari bu durumlarla bas edebilmeleri icin neden bir
yardimlasma olmamaktadir. Yoksa yine insan psikolojisinin garip tutumlarindan birine maruz
kalip tecrube ettigimiz konu hakkinda yasadigimiz zorluklari dusunup icten ice intikam alma
duygusu ile yasayip karsimizdakinin yasadigi zorluklar karsinda bir haz alma duygusu il mi
dolup tasiyoruz. Yok yok insanlar olarak bu kadar kotu olamayiz herhalde? Olamayiz di mi?
Olabilir miyiz yoksa?
Ama bahsettigim manevi yardimlasmanin cogalmasi halinde daha mutlu ve huzurlu insanlar
olabilecegimize inaniyorum nedense yada herzamanki gibi polyannaligim tuttu bilmiyorum.
Insanlarin bi suru seyi iclerinde yasamalari ve buna bagli oarak psikolojilerinde olan
olumsuzluklari farketmemelerine, yanliz olduklarini dusunmelerine, bu yukler altinda
ezilmelerine, kendilerini kapatmalarina uzuluyorum.
Zamanin birinde bir arkadasim "sadece benim icin ozel olan insanlarin dertlerini
dinleyebilirim" diyerek beni dumura ugrasmisti.Acaba etrafimdakilerin anlatmak istediklerini
dinleyip buna cozumler uretmeye calisarak bosa mi caba harciyorum. Bence kesinlikle hayir:)
Aksine paylasmalari hosuma gidiyor.
Daha cok paylasim=daha cok mutlu insan :)
Umarim karman corman anlatmamisimdir. Anlayanlar parmak kaldirsin:)

Wednesday, May 07, 2008

cizgi dostlar

Buyuk capli bir karton neknort vakasi yasaniyo evimizde.
O da mi ne ?? Cartoon Network cizgi film kanalinin oglumca soylenen adi bu. Bildigim kadari ile sadece Digiturk uzerinden yayin yapiyor. Sabahtan aksama, aksamdan sabaha cizgi film yayinlanir ama sabahtan oglene kadar yayinlanan filmler oglenden aksama kadar olan kisimda tekrar ediliyor.
Guzel cizgifilmler oldugu kadar siddet iceren cizgi filmlerde var. Bizim en sevdiklerimizin basinda Foster' in Hayali Dostlar Mekani var . Itiraf etmeliyim ki bu cizgi filmi cok seviyorum. En iyi dostum konusan bir battaniye :) Hic izlemediyseniz ozu su ; kocaman bir malikane var bu malikanede cocuklarin cizdigi bir suru hayali arkadas yasiyo ama kendilerini cizen cocuklar tarafindan terkedilmisler:)
Bir tur hayali dost bakim evi gibi biryer burasi.
Yaramaz karalamalar var, bunlar kilitli kapilar ardinda tutuluyorlar, salindiklari zaman malikanenin altini ustune getirebiliyorlar ama bilimum ev islerinde calistirildiklari zaman yararli hale geliyorlar.
Hatta biyerlerde satiliyorsa bende birkac tane karalama almak istiyorum :)
Terkedilmis hayali dostlar evlat edinilebiliyor. Aileler begendikleri cizimi alip evlerine goturuyorlar.
Sonra Ed, Edd ve Eddy var, birbirinden yaramaz 3 arkadas mahallenin altini ustune getiriyorlar tabi dayak da yiyorlar arada :)
Yakisikli ama bir o kadar da aptal olan Johnny Bravo kendine asik bir karakter ama bu tavirlari etrafinda ki butun hatunlari kacirmaya yetiyor. Kafasina yedigi cantalarin ve tokatlarin haddi hesabi yok.
Dexter laboratuarinda inanilmaz seyler kesfedebiliyor ama kizkardesi yuzunden herseferinde bir karmasa cikiyor.
Samurai Jack pek konuskan bir karakter degil uzun sure konusmadan ne yaptigini izlemek zorunda kalabiliyorsunuz. Ama oglusum bikmadan usanmadan izleyebiliyor onu da :)

Birkac tane daha var cizgifilmler ama bizim genelde izlediklerimiz bunlar. Camp Lazlo ve Powerpuff Girls de bazen izlediklerimizden.

Thursday, April 24, 2008

butun kizlar toplandik

Gecen sene baslamistik aslinda bu butun kizlar toplanma isine ve en son sira kimde kaldi diye bir sorun?? Tabi ki ben de... arkadasimizin dogum yapmasi ve araya yaz tatilinin girmesi gibi nedenler ile baya ertelemek zorunda kaldik. Sonunda organizasyon tamamlandi ve toplanabildik.
Degisik biseyler denemek istedim aslinda su altta gordugunuz kurabiyelerin ustu royal icing ile suslu olacakti ama son anda mikserin azizligine ugradim ve yeni malzeme almaya vaktim kalmayinca hazir dekor sekeri ile kapattim ustlerini.
Uc renkli sac orgusu olan seylerin adi Uc Renkli Batonlar tarifini Sana' nin "Hamur İşleri" tariflerinin olduğu kitaptan gozume kestirmis daha gece yaz. Cok orjinal gorunmuslerdi yapimi biraz oyaliyor insani ama sonuc guzeldi bence o kadar ugrasmama degdi.
Malzemeleri soyle;
4 su bardagi un
yarim corba kasigi tuz
1 paket kabartma tozu
1 corba kasigi sirke
1 paket sana margarin (oda sicakliginda )
1 yumurta
2 corba kasigi biber salcasi (bu miktar hamuru fazla sivi bir kivama getirdigi icin un eklemek zorunda kaldim 1 kasik bence daha iyi )
1 corba kasigi zeytin ezmesi
4 corba kasigi semiz otu (kucuk kiyilmis)
Unu eleyerek tum malzemeleri karistirip puruzsuz bir hamur elde edene kadar yoguruyoruz. Hamuru uc esit parcaya bolup hepsine ayri ayri biber salcasi, zeytin ezmesi ve semiz otu karistirip 20 dakika dinlendirmek uzere buzdolabina koyuyoruz.
20 dk sonra uc ayri renk hamurdan parcalar koparip elimizle tezgah uzerinde seritler hazirlayip sac orgusu sekli verdikten sonra yagli kagit uzerine dizip 200 derecede onceden isinmis firinda 15-20 dk pisiriyoruz.

Bu kurabiyelerin tarifini suradan aldim cok kolay oldular ama dikkat biraz hizli pisiyorlar.



Buda favori tatlim ve beni ugrastirmayan tiramisu tarifini gecen yuzyillardan birinde yazmistim.
Birde patatesli borek vardi annemin yaptigi ama fotografini cekmeye firsat bulana kadar bitmisti.

Friday, April 04, 2008

Oylesine karaladiklarim

Hayat bir iluzyon bunu farketmeden yasadigimiz surece sorun yok farkettigimiz zaman bocaliyoruz ama zaman gecince unutup iluzyon gosterisini izlemeye devam ediyoruz.
Insanlarin cogu depresif bir ruh halinde ve bu durumdan kurtulmak icin caba harcanmiyor. Hatta bu durum insanlarin hosuna gidiyor ve yardim talepleri reddediliyor.
Karmasik bir yapiya sahibiz oyle ki biz bile bazen anlayamiyoruz kendimizi.
Tanidigimizi sandigimiz insanlarin bilmedigimiz yonleri oldugunu ogrendigimizde uzuluyoruz, bir sure anlam veremiyoruz ama sonra buna da alisiyoruz. Cunku insanoglu her duruma alisabiliyor ya da alismak zorunda...
Prensiplerden vazgecilebiliyo, insanlar degisebiliyo, tabular yikilabiliyo yeter ki insan istesin
Kucukken cok istedigimiz buyumek, buyumeye baslayinca aci veriyor ama geri donusu yok buna da alismak zorundayiz.
Fazla beklenti insani hayal kirikligina ugratiyor. Ya beklentileri azaltmali ya da polyannacilik oynamali.
Anne olmak insani bir his yumagina ceviriyor herseyi derinden hissetmenin ne oldugunu cok iyi anliyorsunuz.
Sizi en cok, sizi seven insanlar yaraliyor. Belki hic beklemediginiz icin, toparlanmak zor oluyor bazen de olmuyor...
Bencillik herzaman ise yariyor, kendini sevmek ve ben merkezci olmak kulaga hos gelmese de duygusal darbelerden korunmaniza yardimci oluyor.
Her insanin bir hobisinin olmasi gerekiyor cunku sıkıntılı anlar daha cabuk atlatilabiliyor.
Inandigimiz degerlerden vazgecmek aci verici olabiliyor ama her acinin aslinda kotu olmadigini ve insani olgunlastirip, diklestirdigini ogreniyorusunuz.
Son olarak bu ogrendiklerimin dogru olmadigini ve bakis acimin degisecegi gunleride yasama olasiligi oldugunu biliyorum. Bu ogrendiklerim bir isime yaramiyacak ya da hepsi bir anda sacma gelmeye baslayacak ama ben elimde ki karmasik yumagi cozmeye devam edicem.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails