Thursday, December 24, 2009

yine mi yilbasi ....



Ikea reklamlarinda ki kiza bayiliyorum -- yine mi bamya-- diyor garibim bikmis bamya yemeye, sanirim anne tek programli yatip kalkip bamya yapiyo diye dusunup kendi kendimi eglendiriyorum :)

Yilbasi geliyor ama benim icimde hicbir kipirti yok nedense, eskiden daha bir anlami olurdu sanki, yilbasi menusu hazirlama telasi, evi susleme telasi olurdu hicbiri yok bugun kendimi biraz itekleyip kar spreyi ile evin camlarini katlettik, yanip sonen isik doladik birde kutuphanenin ustune o kadar

Oglusum pek sevindi kar spreyi ile cam batirma isine, yerlere yatti gulerken
-hadi anne bak suraya bi cizgi cek
-tamaam cekiyorum iste bak boyle mi?
-nihahaha evet tamam simdide soyle bir cizgi cek
-tamam iste boyle
-nihahaha

Hicbir insan evladi kar spreyi isinde bu kadar eglenmemistir sanirim, gorende yazik dicek galiba cocuk yilbasindan yilbasina egleniyo :P

Gecen sene okula nuyel baba gelip pelustan kopecik bir kalemlik getirmisti, odasinda ki baca deligine bakip belki burdanda gelir diye bekledi bir sure tabi bakti gelen giden yok umidi kesti. Bu sene soruyorum nuyel baba gelcek mi diye
-gelmesin sevmiyorum ben onu
-hayirdir gecen sene pek sevmistin
-getire getire bir hediye getiriyo ben kardanadami seviyorum artik
-niye o daha mi cok hediye getiriyo?
-yooo ama sevimli boyle hep guluyo bide komik tombik

Bugunlerde kazik sorular sorarak beyin firtinasi yaptiriyorum hani su ---bak su konusana-- yada --cocuktan al haberi--- tarzi yarismalarda ki sorulardan, usenmeden cevapliyo hepsini cok hosuma gidiyor. Keske bir kamera surekli cekse bu hallerini ve buyuyup esek kadar oldugunda oturup beraber izlesek.

Yilbasi aksami icin degisik birseyler bakindim nette, bol bol balkabakli tariflere rastladim.Sanirim balkabagi corbasi ve balkabakli kup iyi gider yilbasi sofrasina ve kestaneli pilav, simdilik bunlar olustu kafamda...
Geleneksel mum alma takintimdan ilk nasibini alan annem oldu sırada kim var bilmiyorum.Bu sene sanki dogru duzgun mumda yok gibi yada ben bakmasini bilemedim

Neyse bu haftasonu kizlarla bulusmak ve pazar gunku pasta kursu sayesinde canlanicam umarim, kizlari uzun suredir gormemistim ve cook ama cok istedigim pasta kursuna gidiyorum sanirim saskinliktan kendimi resetledim :) Yaslanmis artik bu kadar heyecani ust uste kaldiramiyo da olabilirim :p

Bu sarkiyi sevdim bugun...



Gotye - Coming Back .mp3



Found at bee mp3 search engine

Tuesday, December 15, 2009

Nerde olcam Trabzondaydim daaa

Ya yaslanmisim ya da cok hizli yasadim bilmiyorum yorgunum, kulce gibiyim.



Gecen hafta Trabzon a gittim ben egitim icin, ne isin vardi oralarda diyen olursa Sirket gonderdi valla bende bilmiyom.
Gitmeden once -- ne isimiz var o kadar uzakta---, --ben orayi sevmiyorum zaten simdi ta oraya mi gidicem--, ---ne kadarda uzun oglusumu ozlicem-- diyerekten mizmizlanan ben, orada o kdar yogun gunler gecirdim ki, donuste ucaktan inmis otogarda bu taraflara gelmek icin otobus ararken yorgunluktan ayaklarim birbirine mi dolasti anlamadim yere yapismis olarak buldum kendimi.Sonradan beni gulme krizine sokan kismi ise kafami kaldirdigimda yan tarafimda durdugunu gordugum amcanin -- olsun kizim kalk sen-- diye tepki vermeseydi, hayal gucu devreye girip hemen soyle bir senaryo uretti; vahsi batida, colun ortasinda bi kasaba, ve bir barin onunden gecerken esas sakar hatun kendini yerde bulur, verandada oturup geleni geceni izleyen figuran amca rolunde ki eski kovboy tukuruk okkasina bi tukuruk attiktan sonra-- uzulme sakar bayan, burada herkes duser ama sen kalkip yoluna devam etmelisin-- der gibi sacma sahne geldi gozumun onune ve tabi boyle hayal alemine daldigima gore ayakta uyudugumu anladim.
Otobuse bindigimde sakilligimi kizlara anlatirken yan tarafta kulak misafiri olan teyze gulmekten kirildi birde ustune ustluk...
Trabzonlular cok cana yakin insanlar burdan selam eder gozlerinden operim hepsinin, oraya gitmeden once garip bir onyargim vardi hatta orada onlarada soyledim.
Yillar once bir arkadasim Trabzon-Mackada ki okulunu bitirmis donerken yolda bindigi otobus kaza yapmis ve arkadasim vefat etmisti. O gun bugundur Trabzon dendiginde soguk bir hava eserdi kafamda ama bu gezi ile Trabzon' a ne kadar haksizlik ettigimi anladim.
Ben cok begendim gerek sehir gerek insanlari bakimindan yasanabilir sehirlerden hatta ordayken arkadaslara bunu dile getirdigimde Trabzonlu olan arkadas sehrin insaninin eglenceye, keyife, zevke onem verdigini soylemisti.
Kaygana, hamsi tava, akcaabat kofte ve laz boreginden tadabildim orda bulundugum zaman icerisinde, beni en cok sasirtan laz boregi oldu harbi harbi borek beklerken serbetli bir tatli gelmesi sasiritici oldu.
Egitim saatleri olan sabah 8 aksam 6 saatleri disinda tum zamanimiz gorebildigimiz kadar yer gorup taniyabildigimiz kadar sehri tanimakla gecti. Ama en cok uzuldugum nokta o kadar yakinina gitmisken Sumela Manastirini gormeden ve bir kare bile fotograf  cekemeden gelmek oldu.
Uzun sokakta dolastik bol bol, yoreye ozgu birseyler bulup hatira niyetine alip saklamak saplantisi ile etrafi kolacan ederken kucuk bir dukkan kesfettim. Ahsaptan kemenceler, matruskalar, buzdolabi miknatislari gibi bir suru ivir zivir bulabilmenin mutlulugu ile dolup tastim.
Oglusum giderken dudagini buzup --senin gitmeni istemiyorum- demisti bana, aglamakli gozlerle ugurladi beni, gelmeden bir gun once de bana kusmus olmali ki telefonda konusmak istemedi. Kavustugumuzda bol bol opusup koklastik, kafam kopma tehlikesi gecirdi, severken olduren cinsten ha bu usak.

Monday, November 23, 2009

Yonca' s cupcakes



Ve sonunda muradima erip seker hamuru yapabildim. Henuz bir pasta suslemeyemedim ama cupcake suslemekle basladim ise bugunleride gordum ya olsemde gam yemem artik :P
Saka bir yana glikoz olmadigi icin dogru duzgun seker hamuru yapamamis olan ben glikozsuz hamurlar denemistim ama sekil vermek cok zordu.
Zamanla elim alisinca daha guzel seyler cikaririm sanirim ortaya, isin kotu boyle sekili seyler yapmakta pek becerikli degilimdir aslinda, oglusumla oyun hamuru faaliyetleri yaparken bazen deneme yapiyorum ve hosuma gitmiyor eserlerim ama neyse :D

Thursday, November 19, 2009

brooch


brooch
Originally uploaded by Y☺nca UskpL
Gotik giyim tarzini tercih etmek, ozellikle gundelik hayata bunu uydurmaya calismak, zamanla ister istemez insanda birseyler yaratma istegi doguruyo sanirim.
Uzun zamandir broşlari inceleme altina almistim, aslinda farkli seyler vardi aklimda ama ilk denememi arkadasima hediye edecegim, o yuzden biraz ucuk kacikliktan uzak birsey yapmaya calistim.
Belki zamanla kendi elbiselerimi kendim uretmeye baslarim. Zira mor ve siyah agirlikli, dantelli, firfirli seyler bulmak zor olmaya basladi.
Bu giyim tarzinin en sevdigim yani ise dantel eldivenler sanirim.Simdilik satin aldiklarimla yetiniyorum ama ilerde onlar uzerinde de bir deneme yaparsam hic sasirmicam.
Bakalim kafamdakileri uretmeyi basarabilecek miyim.Bekleyip gorelim ;)

Wednesday, November 18, 2009

gece etkinlikleri



Yememe sorunumuz var oglusumla, zaten hicbirzaman cok yiyen bir cocuk olmamisti hep mizmizdi bu konuda ama son birkac gundur daha gozume batiyor sanki...Haftasonuda hasta olunca iyice sorun oldu yemek isi.
Bu aksamda kapistik bu konu yuzunden kendisi ile sonra ben kendimi gecenin 11 nde brownili cheesecake yaparken buldum.
Acaba bundan sonra boyle mi olacak?? Yemek konusunda tartistiktan sonra ben kendimi mutfaga atip biseyler mi yapmaya baslicam acaba?Sonra o yaptiklarimi yiyip obez mi olucam dersin blogcum?? Bir filmde gormustum kadin sinirlenince ekmek yapip duruyordu komik gelmisti izlerken ama kadin kismisi morali bozuk olunca ya yemeye yada temizlige veriyor kendini sanirim...
Neyse brownili cheesecake' e geri donelim..

Browni kısmı için;
120 gr margarin yada tereyag
85 gr bitter cikolata
2 yumurta
1 su bardagi toz seker
2/3 bardak un
1/2 cay kasigi vanilya ekstresi
1 tutam tuz

Margarin ve cikolatayi kup kup kesip benmari usulu bir kapta eritiyoruz. Yumurta-seker-un-vanilya ve tuzu ekledikten sonra cirpma teli ile karistirirp karisimi yaglanmis tepsiye dokuyoruz.

Cheesecake için;

1 paket labne peyniri (200 gr)
1 yumurta sarısı
1/3 su bardagi toz seker
1/4 cay kasigi vanilya ekstresi

Üzeri için ;

Yarım su bardaği damla cikolata

Labne-yumurta-seker ve vanilyayi purusuz bir kıvam alana kadar karistirip, browni karisiminin uzerine doktukten sonra bir bıcak yardimi ile dairesel sekillerle browni ve cheesecake' i karistiriyoruz.

Uzerini damla cikolata ile susledikten sonra 170 derece onceden isinmis firinda 30-35 dakika pisiriyoruz.

Sinirden kasilmis mideme bir dilim browni iyi geldi, tabi simdi kalanlari buzdolabina atip sabah soguk olarak nasil olduguna bakicam.
Bakalim oglusum begenicek mi?Hic sanmiyorum ama yarin gorucez bakalim...

Thursday, November 12, 2009

Damask Cake


Damask Cake
Originally uploaded by Whipped Bakeshop
Damask desene bayiliyorum fotograftada goruldugu gibi bir pastanın uzerinde bile harika durabiliyor.
Tek kotu yanı, etrafimizda cok yaygın olarak bulunmaması.
Ikea kataloglarına bakıp bakıp evde ufak tefek degisiklik yapmaya karar verdigim gecen sene, salonun bir duvarını damask desenli duvar kagidi ile suslemekti niyetim ama olmadı maalesef bulamadim.
Damask desenli perde olsun o zaman? Ihh ıhhh o da yok, tamam damask desenli yastık?Hayırrr o da yok
O zaman damask desenli kumas bulup perde ve yastık uretmek ? E guzel fikirdi ama oyle bir kumasta bulamadigim icin stickerlarla idare etmek zorunda kalmistim.
Ama hala icimde ukte kalmistir damask desen ve boyle gordugum yerde melul melul bakarım...

Tuesday, November 10, 2009

kararıkalbinversin


kararıkalbinversin
Originally uploaded by Y☺nca UskpL
Birkac gundur Coca Cola reklamında ki bu sarkiya takılmamın bir sonucu olarak cıktı bu kare ortaya.

kararı kalbin versin
mutluluga varım dersen

Oyle ki dun gece ruyamda bile sayıklıyordum, baktım kurtulamayacagim boyle birsey yapmak geldi icimden. Isyerinden iki arkadasima ipi tutma gorevide tamamdir.
Oldu mu?Kurtuldum mu şimdi? Bu gecede sayıklamayacagım di mi bu şarkıyı?

Aslında cizgi filmlerde goruruzya Sindrella yada Pamuk Prenses nesleneir boyle bir an, eteklerini savura savura ormanda ki tum hayvalarla sarkı soylemeye baslarlarya benimde ortalıkta oyle sarkı soyliyesim var.
Hayır isin garip yanı sarkı soylememi gerektirecek birseyde olmadı...Ikı gundur acan gunese aldanıp yaz geldi mi sanıyorum nedir anlamadim ki...
Hayir olsun insalla

hep parlasın güneş, hiç durmasın diyorum
çok şey mi istiyorum
mutluluk olsun hayatta
paylaşalım dostlarla
hayat ibaret şu andan
yaşayalım geç kalmadan

Friday, November 06, 2009

öffsss pastırma mı yedin sen ?



Oktay Usta' nin tariflerinden ilk denemem, arsivde paylaşmak üzere uzun suredir duruyordu fotografi. Sonra baska tariflerde denedim ve guzel oldular.Bazı tarifler oluyor adım adım uygulasanız bile yapılanla kelaka seyler cıkabiliyor ortaya, mesela bu yaz dergide gorup denedigim, buzlukta atip dondurulan bir pasta tarifi vardı gel gor ki o pasta hicbirzaman donmayip pure kıvamında kaldı. Oysa ne umutlar beslemistim onla ilgili neyse arada ziyan olanlar oluyor.
Benim favorim bloglarda ki tarifler, once tarifi okuyup sonra yorumlari okuyorum bir surprizle karsilasmamak icin. Bazen heveslenip yemek kitaplari almak istiyorum ama iclerine baktigimda bloglarda gorduklerimden farkli seyler olmadiklarini anliyorum, iyi ki bloglar var. Gerci ben tariften tarife giderken kendimi kaybediyorum arada --aa superrr bunuda yapmaliyim-- diyorum cogunlukla ve evde denenmeyi bekleyen bir suru tarif birikmis durumda.
Neyse gelelim Tahinli Pastırmalı Tavuk Sarma ya, artık havalar sogudu ve pastırmalı tarifler iyi gider. Bu arada Elif e soyliyimde Kayseriden getirttigi o muthis pastırmalara yeniden kavusmak icin bir girisim yapalım.Elif daha oncede yazılarımda bahsetmistim oglusumun arkadasının annesi hatta gecen sene sınıf anneligi yaptık kafa kafaya verip.
Elif Elif duy sesimizii !!!
Cok guzel cig borek yapar benim arkadasim.Soganli manti yapicakmis bide dort gozle bekliyorum.
Gecen sene pastırma ister misin diye sordugunda gozlerim parlamisti, sonra kac kilo istersin diye sordu.Evde az kisi oldugundan bilemedim ne diyecegimi kilo falan deyince, o fazla alip buzluga atiyormus, tadi bozulur diye endise etmistim bastan ama pastırma gelince kucuk paketler halinde buzluga koydum. Ve yiyecegimiz zaman aksamdan bir paket cikarip cozdurunce tadinda hicbir degisiklik olmadigini gordum.
O kadar yemek isleri ile ilgilenirim diye gecinirim bilmedigim  ne cok sey var daha ama ogrenmenin yasi yokmus.Neyse iste bu yemek Kayseriden gelmis halis mulis pastırmalarla yapılıp afiyetle yenmistir.

Malzemeler:

Tavuk gogsu ( alırken fileto seklinde kestirirseniz benim gibi cebellesmekten kurtulabilirsiniz)
Fileto kadar pastırma dilimi (cemenlerini ayırmıstım)
2-3 sarımsak
Galeta unu (3 corba kasigi)
1 cay bardagi tahin
Yarım cay bardagi zeytin yagı
1 limon
Kimyon-tuz-karabiber-kırmızıbiber
Yarım cay bardagi ceviz ici
Susam

- Oncelikle icine koyacagimiz harcı hazırlamak icin; tahin, limon, sarımsak, baharatlar, zeytin yagi, cevizi ve  galeta ununun rondoda karıştırıyoruz.
- Tavuk filetoların ustune bu harcı paylaştırıp kaşık yardımı ile uzerlerine dagıtıyoruz.
- Her filetonun ustune birer dilim pastırma koyuyoruz.
- Etleri rolu yapıp kurdanla kenarlarından tutturuyoruz.
- Rulolari susama bulayip yagda kızartıyoruz.

Kolay ve lezzetli oluyor ben yaptıysam herkes yapabilir :)




Tuesday, November 03, 2009

aglama bak yicem seni



Aglarken yuzunu burusturdugu zaman iki kasinin ortasinda, burnunun baslangicinda ki yerin topak olmasina bayiliyorum. O aglarken benim daha cok sevesim geliyor tabi sebepsiz yada onemsiz birsey icin aglaniyorsa.
Bugunun nasil gectigini sormak icin telefon ettigimde aglayarak kaldirdi ahizeyi bastan soylediklerini anlamadim birkac kelimeyi yakalayabildim sadece

- bühü bühühü beenühüüüü, sonra anneanne bühühühüh anneannemde bana kizdi (neyseki son kismini net bisekilde anlayabildim)
-niye kızdı annecim sana anneanne?
bu esnada aglamalari duruldu biraz kelimeler anlasirlir cikmaya basladi
-sobaya vurdum anneannede bana kızdı?
-annecim ama sobaya dokunmamani soylemistim daha onceden, elin yanabilir o soba elektirikli elektirk carpabilir..canın acimasin diye soylemis anneannen bende istemiyorum dokunmani tehlikeli cunku
-tamam seyy bide anneannem bana havuc suyu vermiyo
-neden peki?
-iste sobaya dokundum diye
-ama sen yanlis anlamissindir annecim sobaya dokunman icin kızmıstır anneanne sen de ki simdi --anneannecim bana havuc suyu verir misin??--
-olmaz ben oyle kibar olamam oyle diyemem
-o zaman --havuc suyu istiyorum-- de sadece
-tamam anneanneye veriyorum o da konuscakmis
annem olayi anlatir, yeni alinan kati meyve sıkacaginin nasıl calıstıgını tam olarak ogrenmedigi icin biraz korkmaktadir, zaten evde buharda pismis brokoli ve havuc oldugu icin gerekte gormez, bunu duyan oglusum telefonu alir yine eline
-anne ben havuc ve brokolide yemicem
-neden annecim? yemezsen vucudun zayif kalir ve mikroplar seni kolayca yenebilir hasta olursun
-hee tartida zayif gorunurum di mi? tartida zayif gorunursun ama vucudunda zayif duser mikroplar karsisinda
-o zaman asi olmama gerek kalmaz di mi?
-asi insanlari hastaliklardan korur senin dedigin igne, yemeklerini yersen hasta olmazsin ve doktorlar igne yapmak zorunda kalmaz, simdi yemesen bile biraz sonra ye yemeklerini tamam mi guzel oglum?
-tamam yani ne zaman canım isterse o zaman yiyim?
-evet yada karnın acikinca ye
-tamam gorusuruz
Ve bir kriz anıda boylelikle atlatılmıs olur.

Monday, November 02, 2009

Halloween Wedding Cake


Halloween Wedding Cake
Originally uploaded by dahliascakes
Bu pastaya bayıldım. Nasıl da guzel gorunuyor, yemeye kıyamaz insan.Al koy kenara ve izle butun gun.
Ben ne zaman boyle pastalar yapmaya baslıyacagım??Tabii ki bol bol deneme yaptıgım zaman, deneme yapmadan yada kursa gitmeden seker hamurlu pasta yapma hayalim gercek olamayacak.
(Bu kendi kendime verdigim bir ara gazdi bakalım yarari olacak mi?Ilerleyen gunlerde gorecegiz)

Wednesday, October 21, 2009

O bir ninja olmayan Turtle

Kac sene bizimle kaldı tam olarak hatırlayamıyorum malum balık hafızalık var. Amac oglusuma hayvan sevgisi asılamaktı, allerjik bir bunyeye sahip oldugundan kedi, kopek turu tuylu hayvanlar ve cicekli bitkiler yasakli iken tek makul secenek bir su kaplumbagasıydı. Isın aslı mavi bir balık almaya gitmistim aslında, kuyrugu kıvrım kıvrım suslu mu suslu bir balık... Ama bir kapta ust uste cıkmıs yaramaz cocuklar gibi surekli kıpırdanan kaplumbagaları gorunce cok hosuma gitmisti.
Eve getirdigimde bir kahve fincani agzindan daha kucuktu belkide, oglusuma ismi ne olsun ? diye sordugumda --toz seker-- demisti ve biz kısaca ona --seker-- diyorduk.



Buyudu kocaman oldu, iki kere evin icinde kayboldu, bir keresinde koltugun altında digerinde ise televizyonun arkasında duran kablo obeginin altında bulmustuk.
Hayır olmedi boyle anlattıgıma bakmayın, fazla buyudugu icin kabına sigmamaya basladi, eni konu akvaryum alıp bakmak gerekiyordu. Aksamdan aksama eve gelen insanlar grubu oldugumuz ve genelde yorgun geldigimiz icin daha fazla devam edemedik.
Bir cozum dusunurken ki buldugum bir tatlı suya bırakmaya gonlum el vermedi. Bugune kadar yemeginin onune gelmesine alısık bir hayvan icin dogal hayatta yasamaya baslamak imkansız olacaktı onun icin.
Surekli kitap aldığım bir dukkan var ve dukkanda kocaman bir akvaryum ve akvaryumda birkac tane su kaplumbagasi ve bilmedigim bir tur kocaman su kaplumbagasi daha, kitapciya sordum evde ki kaplumbagayida getirsem buraya, hepsi beraber arkadasca yasasalar, benimde gozum arkada kalmasa?? tamam dedi getir zaten bunlarida baskalari getirdi. Evde artık bakamıyormuslar. Ertesi gun koydum bir dondurma kabına goturduk seker efendiyi bıraktık arkadaslarının yanına, onların arasında katılınca hangisi oldugunu sasırdım hepsi birbirinin aynı.
Normalde hayvanların bu sekilde keyfi amacli alınıp, oyuncak niyetine kullanılmalarına karsıyım gerci biz oyuncak gibi gormedik evin en kucuk en sessiz bireyi oldu herzaman ve hala ozluyorum yeşil kafayı.Boylesinin onun icin daha iyi oldugunu hatırlatıyorum sık sık kendime.
Simdilerde ise oglusum balık istiyor ama bir taraftanda hala kararsız.Istiyorsan alalım bakalım diyorum ama vazgecip neyse diyor istemiyorum. Bende cocuklugumda kardesimle birlikte kavanozda balık yetistirme maceralarımızı dusununce istemesin diye gozunun icine bakıyorum.
Balıkların bakımı su kaplumbagaları kadar kolay olmuyor. Cok hassaslar surekli ilgilenmek gerekiyor ve hal boyleyken ben birkac balık katletmek istemiyorum.
Neyse simdilik balık mevzusu unutulmus gibi ama aklım hala o guzel kuyruklu mavi balıkta, ismi Beta olabilir ama yine de emin degilim.
Ah ah seker simdi arkadaslarınla mutlusu musun acaba?

Monday, October 12, 2009

Muzlu Trifle



Nigellayi izleyip bi heveslere kapiliyorum, pratik lezzetler ve evdeki malzemeleri degerlendirme gibi konularda bana fikir veriyor. Muzlu Trifle da evdeki muzlari ve muzlu keki degerlendirmek isterken ortaya cikmis bir tarif.
Aslinda isin komik yani muzlari degerlendirmek icin degisik bir muzlu kek tarifi denemistim o da husranla sonuclaninca onuda degerlendirmek icin aklima trifle geldi.
Trifle evde kalan keklerinizi degerlendirmek icin pratik ve lezzetli bir tatli, mevsim meyvelerine gore yada damak zevkinize gore cesitlendirebilirsiniz. Halihazirda kekiniz yoksa kedidili bizkuvide isinizi gorecektir.
Ben yaptigim kekin tarifini suradan almistim. Ama orda ki tarfile kelalaka bir kek cikti ortaya, yorumlari inceledigimde benimle benzer sorunlari yasayanlar oldugunu gordum.

Malzemeler:

- 7-8 kucuk dilim kek (aslinda kullanacaginiz kabin buyuklugune ve ne kadar kek kullanmak istediginize bagli)
- keklerin arasina surmek icmek 1 adet muzlu hazir puding ( normalde recel suruluyor kullanilan meyveye uygun ama muz receli olmadigi icin danonenin hazir muzlu pudinglerinden kullandim)
- 5 yemek kasigi muz likoru (likor kullanmak istemezseniz kekleri baska birseyle islatabilirsiniz)
- 1 su bardagi toz seker
- 2 yemek kasigi nisasta
- 200 ml sut
- 2 yumurta sarisi
- 1 paket labne peyniri
- 1 paket cikolata sos
- 1 adet muz
- uzerini suslemek icin cikolata

Once kremasini ve cikolata sosunu hazirlayip kenarda sogumaya birakabilirsiniz.
Krema icin yapilmasi gereken sey;

- sutun icine yumurta sarilari, nisasta ve sekeri ekleyip orta ateste koyulasana kadar karistirarark pisiriyoruz, koyulasinca ocaktan alip labne peynirini karistirip sogumaya birakiyoruz.
- cikolata sosu paketin ustunde yazan tarife gore hazirlayip onu da sogumasi icin bir kenara birakiyoruz.

Trifle icin buyuk cam bir kaba ihtiyacimiz var. Ben ozel trifle kaplarindan bulamadim su kocaman devasa kadehlere benzeyen cam kaplar. Eger uygun bir kap bulduysak en altina kekleri yerlestiricez. Bunun icin dilimleri ortadan ikiye kesip aralarina puding surmemiz gerekiyor. Bastirarak kabin en altina diziyoruz kek dilimlerimizi ve likor ile islatiyoruz.
Keklerin uzerine sogumaya biraktigimiz cikolata sosu dokuyoruz.
Cikolata sosun uzerine muz dilimlerini yerlestiriyoruz fotograftada goruldugu gibi ve en son hazirladigimiz kremayi dokup uzerini damla cikolata yada cikolata rendesi ile susluyoruz.
Katlarimizi olusturduktan sonra 1 saat kadar dolapta sogumasina izin veriyoruz. Soguduktan sonra dondurma kaselerine koyup servis yapabilirsiniz.
Dikkat edin seker komasina girebilirsiniz...

Thursday, October 08, 2009

yapicam bir pasta ustume gelme!!!

Okul isi iyi gidiyor
Fotograf isleri uzun suredir sekteye ugrasmi durumda, rahatsizim
Pasta islerinde macaronlardan sonra birkac sey denendi ama hala seker hamurlu pasta denenemedi

Oglusumun okul hikayeleri pek guzel oluyor. Hergun okuldan geldikten sonra bana telefon aciyor, yani telefon ettigimde konusmak icin nerdeyse yalvardigim cocuk inanabiliyor musun blogcum. Ve uzun uzun konusuyor neler yaptigini. Mesela gecen gun sinif baskani olmus. Kalem kutularini dagitmis arkadaslarina. Sonra bir canta yapmis uzerinde hikayesi olan bir resim ciziliydi. Keske fotografini cekseydim.
Saclari kesildi yine istegi uzerine amerikan trasi, o gun berber jole ile arkaya taramis ust kisimda ki uzun saclari. Geldi ve aynanin basindan yarilmadi o gun sık sık bozulmus mu diye aynaya bakti.
Ertesi gun biraz bozulmustu spreyle duzeltmeye calistik. markete gittigimizde soyle dedi
-seyyy kendime jole alsam mi?
Simdi kendine ait kucuk bir jolesi var.Ama okul disinda surecekmis. Okulda saclarini degisik goren arkadaslari dokunmak istiyormuslar.Bizimki cook cocuk gelemez oyle samimiyetlere :))
Dun mutfaktaydi anneannesi ile buzdolabi acilip kapandiktan hemen sonra yeniden acilmiyor bir sure beklemek gerekiyor. Acmak icin cabaladiginda anneannesi acilmaz simdi dedi o da ne zaman acilir yarin mi diyerek espri yapti.
Tabi simdi ne var bunda diyeceksin blogcum ama bir cocugun buyumesine tanik olmak ve espri yapmaya baslamasini gormek cok keyifli.

Bu haftasonu macaron yapasim var, seker hamurundan hala korkuyorum ve basarisiz olup hevesim kacacak diye de surekli erteliyorum sanirim. Ama korkunun ecele faydasi yok tabi ve bu isi bu kadar gozumde buyutmenin anlami da yok onu da biliyorum. Kendi kendime gaz verdigiminde farkindayim blogcum, acaba bu haftasonu macaron degilde bir atilim yapip su seker hamurlu pastayi yapsam mi?
Hımm bu konu uzerinde dusunmeliyim.

Fotograf cekme isine de baslayamadim bir turlu. Sanki tek programliyim bir ise odaklandigimda baska bir is yapamiyorum sanirim. Su anda aklimda pasta isleri var ve fotograf icin fikir uretemiyorum.
Tamam mizmizlanmiyorum hepsini yapicam sira ile. Tabi oglusumla bol bol vakit gecirdikten sonra. Bayiliyo surekli oyun oynamaya, oyuncu maymun diyorum o da kabul etti oyle oldugunu.Gecen gun telefonda sohbet ediyoruz yine saka yapmisti sanirim. Demek beni kandirdin dedim, ee sen diyorsunya ben oyuncu maymunum dedi :))
Tatil gunlerinde evden cikilmasin, pespese oyun seanslari yapilsin ondan keyiflisi yok. Tikandigimiz zamanlarda cizgi film izleme aralari veriliyor. O benim herseyim...

Friday, September 25, 2009

okul hastalik oglusum

Aslinda henuz okullarin acilmasinin uzerinden cok zaman gecmedigi icin bahsetsem mi bilemedim ama oglusum bu sene okula giderken sorun yasamiyoruz. Hatta dun hasta oldugu halde gitmek istedigi icin gitti ve bugunde doktor teyzemiz ozellikle okula gitmeyip dinlenmesi gerektigini huzurunda belirtmeseydi okula gitmek icin inat edebilirdi.
Iki senedir suren kres inatlasmamizdan sonra belki erken konusuyorum ama neyse bu kadarini bile gormek yetti bana :))
Hem okul degisikligi, hem bu sene okulun yarim gun olmasi hem anneannemizin artik burda olmasinin bir karisimi olarak okula sempati duymaya absladi sanirim ama dedigim gibi gelecek gunlere bakmadan erkenden konusmamak lazim.
Okul zamani basladya biz hastalikla kutladik onu, grip salgini varmis. Geniz eti nedeni ile hastaliklarimizi antibiyotiksiz gecirmemeye aliskin olunca son birkac seferdir ates dusuruculerle atlatmak ilginc geliyor bir yandan ve umarm bu seferde kullanmamiza gerek kalmadan atlatabiliriz hastaligi.
Dun ilaclarin kullanimi ile bilgi aldi benden oglusum sonra gece yatarken bilgilerini tazeledi
-yani yarin anneanneme dicem ki ates dusurucu ver sabah kahvaltidan sonra ama ihlamuru ne zaman icicektim??kahvaltidan once mi??
-annecim ben anneanneni aricam ilaclar icin sen simdi uyu ve merak etme...
diyerek konunun ustunden birkez daha gectik.
Sabah isyerine geldigimde telefon caldi arayan oglusumdu
-anne bak simdi once kahvaltimi edicem, sonra ilaclarimi icicem sonrada ihlamur icicem di mi?
-kahvalti ederken ihlamuru ic hem bogazina iyi gelir sonrada ilaclarini ic
-himm tamam oyle soyliyim anneanneme o zaman
Sonrasinda ise ihlamurun icine bal mi yoksa seker mi koyacagini sordu. Annemlerin evinde bal yokmus ve bal yerine seker koymasi icin ikna etmek biraz zor oldu. Hatta ikna edememisim dede bal almaya gonderilmis disariya, bazen soylediklerim kanun oluyor gozumde icten ice seviniyorum tabi bir yandan dogru olani soyleme ve ogretme sancisi giriyor.
Bir keresinde uykulu gozlerle pijamasini ters giydirmisim ve anneannesi ile  gidince o sekilin dogru oldugu konusunda iddialasmis sonrasinda bana sikayet etti anneannesini
-anne boyle dogru di mi anneannem oyle olmadigini soyluyor diye :))

Saturday, September 19, 2009

Macaron denemeleri


Veee ilk macaron denememi iftaharla sunarim. Seker hamurlu pastadan sonra denemek istedigim bir kurabiye cesididiydi macaron ve rengarenk olmalari ile cezbedmislerdi adeta. Simdilik cikolatali olani deneyebildim ama guzel bir deneyim oldu benim icin. Elime yuzume ve gozume bulastirmamis olmamda cabasi, gerci yaparken ellerime bulasti ama neyse.
Tarifi surdan aldim kesinlikle cok iyi tarif edilmis, oradaki adimlara uyunca sonuc iyi oluyor. Tarifi yazana cok tesekkur ediyorum. Yanliz ikinci ve ucuncu tepsidekiler biraz catladi.Tarifte 10 dk firinda tutulmasi soyleniyordu ama firin isindikca belki bu sureyi daha kisa tutmak gerekiyordur benim firin bir ilginc cunku...
Neyse sonuc bekledigimden iyi oldu, iyi ki denemisim...

Wednesday, September 16, 2009

Quesadilla

Home Tv de boy gosteren Nigella' ya takmis durumdayim bugunlerde. Web sitesinide buldum, kacirdigim tarifleri ordan takip edebiliyorum.
Son zamanlarda kahvalti menusu olarak bu Quesadilla yapilmaya baslandi evde. Yapimi cok pratik ve lezzeti guzel bir Meksika yemegi Quesadilla, sadece yazilmasi ve soylenmesi zor onuda idare ediyoruz artik...
Tarifi tv de izledigimde adini aklimda tutamamistim. Sonra web sitesini bulup tariflere bakinca fotografindan tanidim.
Oglusumda begendi tadini tamamdir. Malzeme olarak icine istedigimiz malzemeyi koyabiliyoruz. Hayal gucumuze bagli birde damak zevkimize tabi ki.
Yapmak icin Tortilla ekmeklerine ihtiyacimiz oluyor. Ben icine dana jambon, rendelenmis kasar peyniri, bol bol taze sogan koydum. Baska peynir cesitleri ve tursu ile de zengilestirebiliriz Quesadillamizi, ben en son seferde beyaz peynirde eklemistim ama pek hosuma gitmedi.
Tortillanin uzerine once jambonlari sonra taze soganlari ve en son kasar peyniri rendesini serptikten sonra ikiye katlayip her iki tarafini yagliyoruz. Ister tost makinasinda ister sirtli izgara tavasinda pisirdikten sonra afiyetle yiyoruz.
Degisik ve kolay birseyler arayanlar icin denenmesi gereken bir tarif.

Wednesday, September 02, 2009

Ortaya karisik yine

Son zamanlarda bir suru film izledim.Sorsaniz ne adlari ve konulari karistirir hatta adlarini hatirlamam bile, hepsi birbirine gecmis durumda.


Genelde romantik komedi turundeydi.Hic gerilim filmi izlemeyerek rekor kirdim sayilir kendi capimda, durun bakim izledim mi....hayir hayir hic izlemedim.Yok izledim bir dakika hafizami zorlamam lazim. Cd si bozuk oldugu icin bi turlu izleyemedigim The Others filmini izledim, tamam hatirladim. Biraz gec oldu ama olsun sonuc olarak begendim sonunda sasirdim. 6.his gibi sonunda bir surpriz oldugu yaziyordu ama buyu bozulmasin diye detayli okumadim konusunu.

Nicole Kidman' in ve kucuk cocuklarin performansi guzeldi.


Filmde en cok olu insanlarin fotograflarinin oldugu album olayi dikkatimi cekti.Hatta internette bir arastirma yapip gecmis yillarda insanlarin boyle biseyi gercekten yapiyo olabilceklerine dair kanit aradim ama bulamadim. Aramalarimin sonucunda dunyanin en guzel mumyasi olup --Uyuyan guzel --lakapli kucuk bir kizin mumyasina rastladim.


Rosalia Lombardo isimli kucuk kiz 2 yasindayken İspanyol gribinden olunce ailesi acisina dayanamayip surekli gorebilmeleri icin bedenini mumyalatip camdan bir tabut icine koymuslar ve 1920 yilindan bu yana bu mumya hic bozulmamis cok ilginc...

Sonuc olarak olulerin fotograf albumu konusunda ki arastirma sonucum elde var sifir.


Bunun haricinde ilk buldugum firsatta, yillar once beni gerilim filmlerine cekmis ve izledigim ilk gerilim filmi olma ozelligini tasiyan Changeling i izleme planim var.


1980 yapimi bir gerilim filmi hatta bu tur filmlerin babasi diyebiliriz. Cunku bu filmde kullanilan temalari ondan sonra cekilen gerilim filmlerinde sık sık gorduk.


Yemek ve pasta konusunda denemelerim devam etti ama burda paylasamadim firsat buldukca onlarida paylasmayi umut ediyorum.







Oglusumun dogum gunu karmasasi basarili ile atlatildi. Istegi uzerine daha az insan cagrildi hatta davet listesinde adi olmayan konuklari cagirdigim icin bana ofke puskurdu.




Dogum gununde -- ama ben onlari cagirmamistim ki-- deyip rezil etti ustune :))




Cok buyuk cabalarima ragmen dogum gunu pastamiz gecen seneki gibi futbolcu temali oldu.



Daha degisik figurlu yas pasta yada seker hamurlu pastalari gostersemde kararindan caymadi. Hatta zorlayinca --tamam o zaman bir futbolculu bir de o pasta--olsun dedi ama tabi o kadar pastayi yiyecek adam olmadigindan futbolcu temali pasta siparis edildi pasa pasa...




Yeni yasina girecegi icin bizden akulu motorsiklet istemisti, istegini yerine getirdigimiz halde yaranamadik. --Biz bunu baska cocuga verelim-- demeye basladi bile :))

Monday, July 27, 2009

vampir kanı isteyen?


Simdi aslinda yorgunlugum gecmedi otur otur birsey yazma canım sıkıldı.

Insanlarin hepsinde bir mayismislik bir depresyon halleri.. Acaba hayatin belli bir noktasina gelince ordan dususe mi geciyoruz ya da yeni olanlari kesfediyoruz bakiyoruz ki hersey birbirinin ayni mizikci cocuklar gibi huysuzlanmaya mi basliyoruz acaba ??

Neyse koy bilinmeyenler sepetine gun gelir bir bilene rastlayip aydinliga kavusturursak ne ala...

Bir hafta sonra tatile cikmayi planliyorum tabi planlarda bir aksilik olmazsa. Gecen hafta birgunlugune de olsa tatil kacamagi yapmistik arkadaslarla burnumdan geldi soyle ki yanamayip istakozlarla birinci derece akrabalik halleri gosteren ben golgede kuzu kuzu oturmus etrafima bakiniyordum. Ama benim gibi kizarip sonra da deri atan bir cilde sahip olan birinin dusunemedigi sey boyle bir ciltle golgede bile pek ala catir catir yanabilecegi gercegiydi.

Sonra ki 3 gun yaniklarimi tedavi etmekle ugrastim bir daha gunes kremi surmeden cikar miyim?? Cikarim tabi balik hafizayim bundan 2 sene sonra cektiklerimi unutur yine yakarim ben kendimi.

Yeni bir dizi izlemeye basladim ismi True Blood, vampirli, bol kanli bir konusu var.Izlemeye basladigim ilk gunlerde Twilight cakmasi oldugunu dusunup sogumustum diziden ama sonra arastirip gordum ki Twilighttan cok once yazilmis bir kitaptan diziye uyarlanmisti.

Filmde esas kiz kucuk bir kasabada kucuk bir barda garsonluk yapiyor. Birde abisi var, ailesi onlar kucukken oldugunden buyukanneleri bakiyor daha dogrusu bakiyordu rahmetli oldu kadincagiz.

Dunya uzerinde vampirler turemis halk bunlari kabul etmeye baslamis hatta bu durumla ilgili yasa cikarma telasindalar. Esas oglan bir vampir birgun yolu bu kucuk bara dusuyor ve esas kiz ile bir ask basliyo haliyle aralarinda. Twilight hikayesinin tersine kiz dusunce okuyabiliyor ama tabi bir tek vampir cocugun dusunceleri haric, her nedense onun kafasindan gecenlere erisemiyor birturlu.
Insanlar vampirlerden aldiklari kani icip kafa buluyorlar. Japonya bu ise el atmis vampirler icin farkli gruplarda yapay kan uretip siseleyerek isi ticarete dokmus falan filan...

Birinci sezon bitti ve ikinci sezonda 6 ya da 7.bolum sanirim simdilik. Turk kanallarinda yayinlanabilme ihtimali bence cok az cunku cinsel temali sahneler cogunlukta makas atip kesim demeye kalksalar ellerinde kus kadar birsey kalir .

Velhasilkelam dizi sonradan sardi. Gerci bazen hala vaktimi bosa harciyormusum gibi geliyor ama hic yoktan iyidir. Evet evet son dusuncem bu dizi ile ilgili...


Monday, June 15, 2009

mollaaaaaa

Bazen birsey yapmak gelmez icinden bir gulumseme ile izlersin etrafinda olan bitenleri
Bos bos bakarsin bazende baska bir zamanda yasiyorsundur cunku
Inandiklarina uydurmaya calisirsin yaptiklarini, ama yarattigin sekli begenmezsin, birakirsin bir kenara
Hersey zor ve agir degil ama onemsizdir senin icin, bilmedigin bir sarki mirildanirsin, herseye ragmen yuregin kin tutamaz hicbirseye
Yoruldukca daha cok yurumek istersin ve seni yakip yikan insanlara inat dagilan parcalarini toplarsin yureginin
Yeniden dogarsin kullerinden, bu sefer daha cesursundur yeniden yikilana kadar
Bir eksiklik mi var diye dusunursun bazen, duygularindir azalan belki zamanla adini unutacagin duygularin
Ellerindekine bakarsin ne yapacagini bilemeden, hersey anlamsiz gelirde nerede kacirdigini dusunursun hayat denen ipin ucunu
Yurursun yolunda, arkandan seslenirler duyamazsin...

Canim blogcum sana yazacak bisey bulamiyorum bugunlerde, belkide biraz ara vermek gerekiyordur ne dersin?
Yorgunum cok, icimden hicbirsey gelmiyor. Dinlenince siralarim yine karisik cumlelerimi...

Monday, May 18, 2009

coraline ve gizli dunya


Veee sonundaaa izleyebildim bu cizgi filmi. Cumadan beri izleyebilmek icin yerimde duramadigim aklimin bir kosesinde dolanip duran cigi filmi izleme sansina erismis durumdayim. Oglusumla gitmek icin verdigim savasa sahit olan Fatma ben seninle gelirim diyerek beni mutlu etti ve bu aksam cizgi filme giden kocaman insanlar olarak durumun absurtlugunede gulerek bilet gisesine yaklastigimizda bilet kesen cocuga Coraline a iki bilet istedigimizi soyledigimizde bize gulerek bakti,
-isterseniz Melekler ve Seytanlara girebilirsiniz
-Hayir Coraline olsun en arkadan
-Salon bos ikiniz olcaksiniz
-Tamam istedigimiz yere oturabiliriz bu super
Sonra en kucuk boy olan ama sanki yedikce cogalan bol tuzlu misirlarimizida kapinca salona dogru ilerlemeye basladik, gozumuze kestirdigimiz bir yere konuslandik ve beklemeye bassladik, 10 dakika sonra universite ogrencisi oldugunu sandigim 2 kiz ve 1 erkek de bize katilinca toplam 5 kisi basladik izlemeye.
Oncelikle soylemeliyim ki cocuklara gore degilmis, oglusum gelmemekte hakliymis, ben ona fragmanini izletmistim ve sanirim biraz korktu.
Neil Gaiman kizina bir masal yazmak istemis ve bu hikaye cikmis ortaya, benim icin cok guzel oldugunu soylemeliyim, bu tarz sevmeyenler icin belki hitap etmiyordur ama tam benlikti.Fatma korkunc oldugunu dusundu ve kasvetli...
Aslinda hikaye klasik temalar islemisti, yasadigi hayattan sıkılan kucuk kizin degisiklik arayislari, kotu ile karsilasmasi bunu farketmesi, elindekierin degerini anlamasi ve kotuyu yenmesini iceriyordu.
Bir cocugun gozu ile bakildiginda aliskin oldugu cevreden baska bir yere tasinmak ve hayatta kalmak adina ebeveynlerin cabalarinin ona ilgisizlik gibi gorunmesi cok dogal, oglusum hala evde oturmak varken neden her sabah bizim ise onun okula gitmesi gerektigini, yasamak icin bazi zorluklara katlanmak gerektigini cozebilmis degil hal boyle olunca gercek dunya ile hayallerinde ki dunya arasinda ki dengeyi koruyabilmek cok onemli, dunyaya biraz olsun onlarin gozu ile bakabilmek, ben cizgi filmleri boyle tutku ile izlerken cocuk gozu ile gorulen o dunyanin kapisini aralayip bakabildigimi dusunup mutlu oluyorum, ruhumun cocuk tarafinin canli kalmasina yariyor cizgi filmler ve sanirim onlardan hic vazgecmicem.
Bu arada baska bir cizgi filmin fragmanlarini izledik bizim cizgi film baslamadan once Fatma ile onada sulandik tabi o tamamen cocuklarin da izleyebilecegi turdendi belki bu sefer oglusumu kandirip sinemanin buyulu dunyasina onuda dahil edebiliriz.
Iyiki cizgi filmler var yuppii!!

Friday, May 15, 2009

sende mi delisin?ne tesaduf

Deli deliyi cekermis, 2 haftada bir ev temizligi icin gelen bir hatun var Sukriye ismi benim yasimda ama benim iki katim hacminde yer kapliyor dunya uzerinde, 2 tanede cocugu var kucuk olan oglusumla yasit sanirim gun icinde telefon gorusmeleri yapiyoruz. Yapacagi islerle ilgili biseyler soruyor takilinca genelde, arkadas gibiyiz oglusumun ameliyatinda bana mesaj atmisti gecmis olsun diye yada kandilerde mesaj gonderir vs.
Az once evden cikarken kapiyi bacayi kapamasini soyledim, is cikisi sinemaya gidip su cizgi filmi izlemeyi dusunuyorum cunku taktim, iyiki aradin dedi bana bisey soylemek istiyormus.
-Yonca hani sen bana demistinya gomlekler var onlari utule diye
-EEE
-Ben onlari utuledim yerlerine astim
-Hihim
-Sonra utu masasini kaldirdim, utulencek esyalar sepetinde iki pantolon varmis onlari gormedim
-Olsun onemli degil
-Ama kendimi affettirmek icin oglunun battaniyesini yikadim balkona serdim, disarsi cok sicak beni sersen bende kururum (kresten battaniyesini gondermislerdi artik hava sicak diye)
-Iyi yapmissin ben firsat bulamamistim yikamak icin
-Yonca ben simdi gelip temizliyom sen bisey yapmiyon mu?
-Hayir sen yapiyonya
-Elini sicak sudan soguk suya sokmuyosun yani?
-Ben oglusumla ilgileniyorum sadece yetiyo bana
-Benim kayinpeder derki cocuga cok yuz verme tepene cikar niye bu kadar oyuncak aldiniz be Yonca odasi oyuncaktan gecilmiyo, bunlara vercegin para ile ata lira falan yapsaydin yazlik alirdin
-Ne bilim almisiz iste, yarin olsem yazlik isime yaramicak nasil olsa bari oglusumun gonlu olsun
-Cekmecede ki posetleri aldim haberin olsun gazeteleride aldim
-Iyi gule gule kullan
-Hep oglusuna bisey alma banada al
-Ne alim sana??
-Camasir suyu al koyu kivamli olandan bari dokunce ben bezi almak icin donene kadar akip gitmez Tex marka al
-Gecen sefer o markami aldik?
-Evet oydu ben evede ondan aldim senin evde biten bidonuda aldim haberin olsun
-Tamam senin olsun
-Iyi bak iyiki aradin beni guldurdun hem dinlenmis oldum sicak cok arada yine ara konusalim
-Hey allam tabi olur Sukriye neden olmasin (saklaban Yonca)
-Hee bak bide baska deterjan falan alma ev deterjan dolu zaten bitince ben sana soylicem benim talimatimi bekle
-Olur sen demeden bisey almam ben hadi gorusuruz kolay gelsin
Birde genelde utu muhabbetimiz olur, her seferinde ayni seyler soylenir ama o soylemekten bikmaz
-5 gomlek utuledim, kirlileri yikadim astim onlarida sen utulersin artik
-Oldu canim almim ben utu falan yapmam sevmiyom ben utu yapmayi, bi dahaki geldiginde sen yaparsin acelesi yok onlarin
-Iyi o zaman yine bana kaldi desene
-Uzgunum

yazik... oyuncaginiz yok mu sizin??

Favori mevsimim yaz geldi sonunda birkac gundur kisa kollu tshirtlerle dolasiyoruz isyerinde, disarda ki gunese bakinca mutlu oluyorum, parendeler atmak geliyor icimden, bu istegimi Fatma' ya soyledigimde tepkisi su oldu gerci
-Arkadasim kendine kastin mi var?Yururken saga sola kolunu bacagini carpan sen parende atarken dusunemiyorum bile
Bu sakarlikla evet boyle bisey yaparken kendimi dagitirim kesinlikle ama olsun en kisa zamanda denemeye karar verdim dolasip dugumcuk olursam sasirmicam.
Oglusumda en cok yaz mevsimini seviyormus birde denize girmeyi gel gor ki dogdugundan bu yana kafasini sokmus degil denize en fazla omuz hizasinda girmistir yada bel, sudan korkuyor ve banyo zamanlari kriz yasaniyor evde. Ama yinede deniz kenarinda kovasina kum doldurup ordan oraya tasimayi ve eselemeyi seviyor.
Bende kumsalda gozlerimi kapayip, denizin ve insanlarin seslerini dinlemeyi seviyorum garip birsekilde huzur veriyor bana.
Dun yilin ilk dondurmali peynir helvasini yedim, neden bu kadar cok seviyorum acaba? 200 gram peynir helvasi ustunde 3 top sutlu dondurmayi mideye indirince dunyanin en mutlu insani ben oldum. Fatma dondurmali peynir helvasi yeme performansimi gorunce dehsetle izledi beni. Ama o sevmiyor sadece dondurma yemekle yetindi, boyle bir lezzet nasil sevilmez kiiii amanin dusuncesi bile korkunc :)
Oglusumla bugunlerde bilmece oyunu oynuyoruz surekli, o wc de kaka seansindayken yada uyumak uzere yataga yattigimizda ki sohbetlermizde surekli birbirimize bilmece soruyoruz sira ile, artik bilmeceler tukendi uyduruyoruz kafamizdan.
Bide 2 gundur tuvalet rulosu ile bir oyun kurdu kendine yaninda parmaklarla beraber , parmaklar asker yada hirsiz oluyorlar, kucuk bir evimiz var zamanin birinde teyzemiz almisti, minik tuglalari, minik kiremitleri, kapisi, penceresi ve harc malzemesi var degisik bir oyuncak ama pek kucuklerin yapabilecegi turde bisey degil oturup biz yapiyoruz evleri insaat iscisi ruhumuzu tatmin ediyoruz boylelikle. Iste hazirladigimiz o evde konu mankenimiz oluyor.
Oturuyoruz yere beraber ben yanindan izleyici, parmaklar hazir
-Anne bak simdi bunlar asker
-AAA ne kadar cok asker
-Bak simdi anne super bisey yapicaklar
-Tamam izliyorum ben
Bu arada yere degen parmaklar hoop hopluyorlar ve parmaklar evin catisinda
-Waoovvv nasil zipladilar superdiii
-Guzel dimi
-Evet annecim
-Bak simdi asker hirsizla dovuscek disss dissss
-AA hirsiz yere dustu
-Ne guclu dimi?
Biri gorse bunlarda napiyor burda o evde neyin nesi parmaklar niye bi evin ustune cikiyo bi asagi iniyorlar diye dusunup cikamaz isin icinden, cocuklarin hayal gucune hayranim sonra tuvalet rulolarindan eve kalkan oluyor hirsiz giremiyor falan evde milyon tane oyuncak varken rulolar ve parmaklarla oyalaniyoruz biz.
Buyuyemicem dimi ben yasli bir kadin oldugumda bile icimde kipirdanip duran bir kucuk kiz olacak, uzun zamandir bu cizgifilmin gelmesini bekliyorum ben fragmanlarini izlerken heyecanlaniyorum ve izlemek icin sabirsizlaniyorum gelsin artikkkk izlemek istiyorummmm.

Thursday, May 14, 2009

demek salsa yapabiliyordun

Haftalar oncesinden derdi tasasi tutulan, hummali bir calisma seklinde yuruyen, ser verilip sir verilmeyen yilsonu gosterimiz oldu nihayet 12 Mayis Sali gunu saat 4 den 21:30 a kadar okuldaydik , gosteri yaklasik 3 saat surdu, 4 ayri kostum degistirildi.

Cocuklarin performansina hayran kaldim ozellikle oglusum gozlerimi yasartti, dans edisini, siir okumasini, sarki soylemesini gordumya olsemde gam yemem artik. Agir abi havasinda takildigi icin surekli okulda ogrendikleri siir yada sarkilari okuma taraftari degil, cani isterse soyler, cani isterse bahseder okulda yaptiklarindan bende ustune gidemiyorum bu sefer hic anlatmiyacak diye. Meraktan catlamak uzereydim cunku dedigim gibi haftalar oncesinden basladi sancilari, eve pestil seklinde geliyordu son zamanlarda oglen uykusu uyumayip haril haril calisiyorlardi vs.

Hepsinin sahneye cikmasi ile basladi gosteri, siirler okuyup sarkilar soylediler birkac tane arka arkaya, sonra kizlarin ayrica siir okumasi erkeklerin asker kiyafetleri ile gosterileri, arada tek basina sahneye cikip siir okuduklari bolumler, Canakkalede ki askerleri anlatan minik bir oyun, mini salsa dansi ki oglusumu salsa yaparken gormek hem sasirtici hem keyif vericiydi, evde ben oynarken bile kizip --otur artik-- diye firca atan oglusum dans ediyordu orda tamda karsimda hemde yuzu asik degil aksine gulerek hayatimin en keyif verici anlarindan biriydi benim icin.



Sonrasinda bir dugun olayi canlandirmasi vardi ki, erkekler damat trasi yaparken kizlar kina gecesi yaptilar, yakisikli arkadasimiz Kagan damat oldu :) Sonra karsilikli gecip folklor oynadilar, en sonunda anneler gunu icin siirler okundu sarkilar soylendi ve annelere cicekler verildi, bi yandan fotograf cekerken bir yandan bana ruya gibi gelen goruntuleri, gozlerimle yakalamaya calisirken kendimden gecmisim, ertesi gun bile belim ve ayaklarim agriyordu. 3 saat ayakta kalinca yorgunluktan tursum cikti, dun sabah oglusumu yataktan zorla kaldirdik --birakin beni uyucam-- deyip durdu.
Cook guzel bir gosteriydi benim icin cocuklarin hepsi superdi.

Saturday, May 09, 2009

mimlenmisim bi dakika


Sevgili arkadasim Murat nam-i diger Carsafci beni mimlemis yiller once gecenlerde okurken kesfettim gerci o da unutmus mim isini sonradan eklemis altina tek balik hafiza ben degilim su dunyada ne guzel birsey :)

Simdi Mim in 2 konusu var 1. konu;


Kendinize en uyan kizilderili adi ne olabilir?

Himm ismim ile ilgili soylemem gereken birsey var. Uzun sure ismimi kabullenmedim istemedim hatta mahkemeye basvurup adimi degistirin kardesim demeyi dusundum itiraf ediyorum.Annemlere uzun yillar sordum bula bula bana ot ismimi koydunuz diye sonucta insanlar isimleri ile baglantili olurlarmis degil mi?
Hayatim boyunca ot gibi olmam icin mi bu isim konmustu bana?

Gecen sene sanirim minibusle gelirken tanimadigim bir bayanla konusurken konu isimlerden acildi, nerden geldiysek bu konuya iki birbirini tanimayan insan sanki yillardir sohbet ediyormus gibi konunun ortasindan daldik ve isimlere geldik. Benim ismimi sordu, isimlerin insanlarla baglantisi olduguna inaniyormus, peki dedim benim ismim Yonca ne oluyor bu durumda?

Sen etrafinda ki insanlara sans getiriyorsun demisti. Kendime sans getirmeyi tercih ederdim ama neyse insanlara bir katkim oluyorsa ne mutlu bana.

Donelim yine Yonca ismine, dedigim gibi uzun sure cebellestim ben bu isimle, benim zamanimda moda olan Ebru isimli arkadaslarima ozendim, hos benim zamanimda Yonca ismi pek meshur degildi belki o yuzden tuhaf geliyordu bana.

Gel zaman git zaman Yoncimik cikti , aa dedim ne guzel benim ismimde biri yanliz degilim o da ineklere verilen bir ot, sonra Yonca isimli baska arkadaslarim oldu ismimi sevdim benimsedim sonunda, simdilerde ise cok seviyorum.

Annem ben dogmadan once ultrason gibi icatlar olmadigi icin hernedense icine erkek olucakmisim gibi birsey dogmus ve ismimi hazirlamis "Mesut" olarak, oyle inanmis ki erkek olacagima hic kiz ismi hazirlamamis. Dogunca saskinlik sonrasi ismini ne koyalim diye dusunurken babam ordan lafa karismis ben kiz ismi dusunmustum, ismi Yonca olsun demis ve tataaaam iste benn...


Bir kizilderili olsaydim adim ne olurdu acaba sorusuna verebilecegim cevap; ruzgar ruhlu mor benekli kelebek, ruzgar nerde ne yapacagi belli olmayan beni anlatirken, en sevdigim rengin mor olmasi ve bana neseli hissettirdigi icin pozitiflikle iliskilendirdigim kelebek karisimlarindan bu geldi aklima.


Mim in ikinci konusuna gelelim simdi;


Sizinle ozdeslesen, size en yakin hayvan hangisidir?Neden bunu sectiniz?


Benimle ozdeslesen hayvan kedi sanirim. Sicagi cok seviyorum, ne kadar yuksekten atlasalarda dort ayaklari uzerine dusmeleri hosuma gidiyor, egilip bukulebiliyorlar karsilastiklari olaylar karsisinda, esnekler, tuyleri dikilmis halleri bana salterlerim attiginda saclarimin havaya dikildigi anlarimi cagristiriyor, dokuz canlari var daha ne olsun evet ben simsiyah bir kedi olmak isterdim.
Bende Sinem i mimliyorum, umarim bu konuda daha onceden mimlenmemistir.

Wednesday, May 06, 2009

kikirdama gom hadiiii!!!!

Aksam teyzem bizde kaldi. Bugunlerde hayatim stand up kivaminda mi geciyor bana mi oyle geliyor bilmiyorum ama komik seyler oluyor sanki.
Minibusten inince gul agaclarina bakmaya basladi
-Himm burdada var iyi
-Hayirdir
-Gul agaci diyom, bugun dilek gomeriz kucuk kagitlara yazip
-Hey allam
Sonra evde konusurken konu hidirelleze geldi ;
-Yonca bugun ezan okunmadan dileklerimizi kucuk kagitlara yazalim gul agacinin dibine gomelim oldu mu?
-Inaniyo musun sen buna?
-E gomelim biz su okullari bitiririz belki
-Ben inanmiyom oyle seylere bisey dileyeceksen direk dile olmaz mi?
-Ne bilim..
-E yaz bakalim ne yazican ne dicen merak ettim
-Himm ne yazsam acabaaa....hay allah aklima gelmiyo nasil yazcam, ben suyum okulu bitirimek istiyorum desem?
-Kendini tanitman mi gerekiyomus, yaz okulu bitirmek istiyorum diye
-E nerden anlicak
-Kim?? Bu isin mantigi nedir sahi??
-Hizir dolasip dilekleri topluyomusya sonra iletiyomus
-Neden Hizira ihtiyac duysun ki aklindan gecir iste ne istiyosan
-Aman ne bilim aslinda oyle ama ben yine de gomcem
-Iyi bakalim sen yaz ben yemek yapim
Aradan zaman gecer yemek yapma fasli biter
-Hadi gomelim ezan okunmadan
-Tamam hadi bakalim
Oglusum merak eder hareketlenme olunca
-Nereye gidiyosunuz
-Gommeye
-Neyi?
-Dilekleri gomcez gul agacinin dibine
-Bende gelcem
-Tamam hadi bakalim
-Durunnnnn
-Noldu?
-Madem biseyler gomcez bende gazeteden resim kesicem arkadasim bahsetmisti, ugrasamam kagida yazmakla (bu ben oluyorum sonradan dilek gomme testine katilmaya karar verdim)
Evdeki gazeteleri yaydik ve bakmaya basladik, ezan okunacak hizli hizli bakiyoruz
-Ne ariyosun?
-Gecenlerde bir mutfak gormustum onu ariyorum aa bak BMW var burda iyi fikir keselim, oo Mercedes onuda kes, Bodrumda yazlik himmm, teyze kucuk ev aleti yada Tv istiyon mu bak hepsi var (tabi yaptigimiz isin sacmaligi ile gulmekten kiriliyoruz bunlar olurken)
-Tamam ben bu siteyi kesim hep bir arsam olsun muteahhit girsin 20-30 daire versin diye hayal ederim
-Hey maasalla kes tabi neden olmasin bak pirlanta yuzuk var kescen mi?
-E kesim bari
Oglusum saskin tabi iki hatun evin ortasinda gazetelere bakip resim kesiyorlar
-AA anne bende polis gordum karikatur cok komikti bak bu?
-Himm ne guzelmis
-Bende gomcem biseyler bu karikaturu gomcem bende
-Hey allam yok olmaz o baska bisey gom
-Ay yeter bu kadar gidelim hadi
-Durun bekleyin
Yonca elinde oglusunun plaj kuregi ve tirmigi ile gelir, teyzem gulme krizlerine girer
-E sadece kurek yeterdi tirmikla napicaz?
-Olsun tirmiklariz tam olsun iste
-Ben yapcam ben yapcam hepsini ben kazicam topragi ben kazicam oldu mu anne?
-Tamam hadi bakalim gidiyoruz
Disari ciktigimizda gozumuze ilk kestirdigimiz gul gacinin dibini kazmaya basladik tabi hala gulmelerdeyiz, ceset gomer gibi bir halimiz var, millet gorucek saklaban olucaz diye acele ediyoruz
-Hadi cabuk kaz oglum, gule zarar verme ama
-Kapici geliyo bu tarafa dogru gullerime ne yapiyosunuz oyle derse karismam
-Tamam bu kadar cukur yeter atin dilekleri, kapatalim ustunu
-Ben kapaticam ben aticam topraklari tamam mi anne
-Tamam ama biraz cabuk yapar misin, ustunede bas kapansin iyice ustu
-Durun para koycam
-O niye ??
-Bunu koyup sabah alicam dilegim olana kadar harcamicam
-Hay teyze ya bide o mu var ben koymicam of bir an once gidelim
-AA param nereye gitti kayboldu
-Ordadir...
-Hah tamam buldum
Dilek gomme islemini basari ile gerceklestirdikten sonra kendimizi eve attik, sabah teyzem koydugu parasini almayi unutmadi.
Gul agacinin dibinde nerdeyse bi gazete yatiyo biri tesadufen bulursa sanirim pek anlam veremiyecek ve bulacak kisi muhtemelen kapicimiz olacak.
Evdeyken muhabbet devam etti teyzem yakilan atesten bahsetmeye basladi
-Aslinda ates yakip atlaniyo biz eskiden oyle yapardik
-Himm biliyom cocukken bizde yapardik
-Kucuk bir ates yakip atlayabiliriz gerci
Sonra evin icinde kucuk birseyin icinde yaktigimiz atesten atlama sahnemiz geldi gozumun onune
-Yok artik canim ates isi kalsin artik
-Sabah saglam kahvalti yapilmasi gerekiyomus
-O nedenmis ki??
-Butun sene saglikli olmak icin, arkadaslarla yarin yapicaz biz
-Hay teyze ya daha neler
-Sut istediler sut aldim
-Bisey demiyorum artik...

Monday, May 04, 2009

dikkat!! bulasici twilight atagi

Arkadaslarim Fatma ve Asli' yi da Twilight manyagi yapmanin hakli gururunu yasiyorum bugunlerde :)
Bu manyakligima anlam veremeyip merak etmemislerdi uzun sure ama sanirim dayanamadilar son surat okuyorlar, Fatma 4.kitapta, Asli 3.kitaba gecti ikiside Edward!! Edward!! nidalari ile dolasiyorlar ortalikta :)
Simdi ellerinde ki kitaplar bitince ne yapacaklarini dusunuyorlar banada hikaye uzerinde kritik yapmak icin 2 kisi eklenmis oldu. Onceden soyle konusmalar geciyordu;
- Uff super bir kitap okuyorum bak bu karakteri bu esas kiz buda esas oglan
- ??
-Anlamadin bisey dimi
-Cik
-Okusana su hikayeyi ya bisey anlaticam anlatamiyorum
-Cik

Baska birgun;
-Ya su kitabi okusana artik
-Konusu neydi
-Vampirler var kurtadamlar ask falan filan
-Vampir mi iyyy okumam
-Ama bildigin vampir degil bu
-Istemem hayal urunu dunyalari

Daha baska birgun;
-Okudugum kitapta kiz cok sakar bir vampire asik oluyo vampirde ona
-off Yonca
-bak bu emmet buda vampir...
-Yonca napiyosun?
-hikayenin Edwardin agzindan yazilmis bolumlerini okuyorum biliyormusun hayranlar calmaya kalkmis kadinin evinden oda kusmus yazmicam demis bla bla bla
-off Yonca
-bu boyle olmayacak yarin ben ilk kitabi getiriyorum sana 10 gun sure okuyosun kritik yapiyoruz

aradan birkac gun gecer...

- kitabi okuyorum sonuna geldim ne kitapmis o oyle ya elimden birakamadim herkes uyuyunca ben kitap okudum yarin ikinciyi getir tamam mi bak unutma
-hayirdir sarmis seni hikaye anlatiyoduk inanmiyodun
-sardi ki ne sardi ne vampirmis niye gercek hayatta boyle vampirler yok
-tamam anladim ucmussun getiririm yarin ikinciyi

aradan birkac gun daha gecer...

- bitirdim ikinciyide 3 ve 4 u ikisinide ver araya tatil giriyo ben okurum edwardin agzindan yazilanida netten doktum onuda okuycam
-??
-yanliz bitince napicam bilmiyorum cok buyuk bir bosluk olcak
-hey allam

iste boyle... simdilerde kitap hakkinda cok birseyler konusmamiza gerek kalmiyo etrafimizdakiler sifreli mi konusuyorlar acaba ne diyor bunlar diye dusunurken aklimiza geldikce kitaptan biyerleri hatirlatip guluyoruz, komikiz

-sari ferrari istiyorum
-alice inki gibimi?
-evet yada mercedes
-ne diyonuz siz ?alice kim
-bosver
-alice gittimi
-evet gitti
-bella vampir oldu mu?
-oldu evet coktan

Az once Fatma geldi yanima bunu yazarken Volvolu Edward istiyomus bulunca evlendiricez bekar vampirlere duyurulur.

Saturday, May 02, 2009

tart yapma yetenegi olacak insanda


Cilek ve muzu ziyan etmeden tuketme yontemi bulamadim henuz. Markette sari sari biblo gibi duran muzlar eve getirdigim anda kararmaya basliyorlar artik muzlari bu sekilde tutmak icin ozel bir hile yapildigini dusunmeye baslicam.
Ve cilek en sevdigim meyvedir, pudra sekeri ile yerken kendimden gecerim ama o gun yenilip bitmezse dolaba konan cilekler kendinden gecer bir garip olurlar. Birkac cesit yontem denedim ama henuz dogru yontemi bulamadim belkide kalanlari hemen dondurucuya atip oyle degerlendirmek gerekiyordur.
Neyse oglusumunda bugunlerde en sevdigi meyve cilek karsilikli oturup pudra sekerli cilek ziyafeti yapiyoruz kendimizce. Gecenlerde aldigim 1 kilo cilegi gark diyene kadar yedikten sonra kabin icine koyup dolaba kaldirdim ama ertesi gun baktigimda gordum ki cilekler kendilerinden gecmisler.
Rondoya atip pure haline getirdikten sonra internette cilek puresi ile yapilabilecek tarifleri arastirmaya basladim. Sanirim en iyisi turta yapmakti ama butun cileklerden yapiliyordu genelde.
Emine Beder' in pastalar ve kurabiyelerinde ki tart tariflerine bakmaya basladim ve gozume kestirdigim tart hamurunu oglusumla yapmaya koyulduk. Ellerine eldivenlerini gecirdi ve hamuru karistirmama yardim etti. Ben bu tart hamuru tarifinden memnun kalmayip yaparken bihayli zorlandigim icin tarifini vermicem. Icine koydugum cilek puresine pudra sekeri ilave etmistim cilegin o eksimsi tadini biraz alsin diye.
Firindan cikarip lezzet testi icin tabaga koymak istedigimde dagildi kasikla yemek zorunda kaldik :)
Ertesi gun cilek puresi donmustu gerci catalla yenebilme kivamindaydi. Tartla pek anlasamiyoruz zaten simdiye kadar yaptiklarim hep kuru olmustu ilk defa bu kadar yumusak bir kivam elde ettim ama yumusaklik derecesi biraz fazla olmus :)
Sonuc olarak cilekler degerlendi ziyan olmadilar ve ikinci sonuc olarak tart yapmayi sevmedigimi birkez daha anladim. Ucuncu bir sonuc yok gerci su olabilir belki tart yapmak icin yeteneginin olmasi gerekiyordur ve belki o bende yoktur.


Cizgi filmlerdeki tartlara ozenmisimdir hep. Minnie tazecik tarti sogumasi icin pencerenin onune koyar Mickey kokusunun cazibesine dayanamayip elde etmek icin baya bir ugrasirdi. Hala ugrasiyormu acaba :P
Bundan yillar once hamileyken Carrefourdan cilekli tart almistik onun tadini hala unutamam hayatimda yedigim en lezzetli tartti sanirim ki tart sevmeyen beni bile bastan cikarmisti.
Birde tart denince Johnny Deep in oynadigi Seytan Berber filminde ki etli turtalar gelir aklima iyk neyse onlardan fazla bahsetmek istemiyorum.

Wednesday, April 29, 2009

dikkat edin burk gelebilir

Bir domuz gribimiz eksikti oda cikti piyasaya.Bu dunyada yasamak gun gectikte zorlasiyor. Gun asiri deprem olmaya basladi hayir olsun sonumuz

Dunyanin gelecegenin belirsiz ve karanlik oldugu uzerine arkadasimla konusma yaparken soyle demisti;

Cocugum buyuyunce diyecegim ki oglum hic cocuk falan yapmaya kalkisma bu dunyanin daha ne kadar dayanacagi belli degil, sana yaptigim mali mulku harca keyfine bak, cocuk yapip buyutecem diye paralama kendini :)

O zaman komik gelmisti ama simdi dusunuyorumda cocugumu nelerin bekledigini bilmiyorum. Su azalirken, hava kirlenirken, insanlar savasmaya neden ararken daha ne kadar dondurur bizi dunya bilmiyorum.

Bu arada alakasiz birsey geldi aklima Last Fm’ i parali yapmislar, bugun dinlerken birden durdu ve – deneme programini begendinmi, begendiysen uye ol—gibi birsey cikti ortaya baktim aylik 3 euro olmus. Ben nerde dinlicem lounge muziklerimi, aslinda lounge fm calissa surda soruna cozum olacak ama arastirmak lazim yada Last Fm e parali uye olmak lazim.

Dun aksam oglusumla Josh ve Drake i izliyorduk. Josh ayagini burktu hasteneden korkup gitmedi ayagi davul gibi sisti sonra ameliyat etmek zorunda kaldilar. Izlerken yanima yaklasti

-Anne Josh’un ayagina nolmus?

-Ayagini burkmus hastaneye gitmedigi icin sismis ameliyat edicekmisler.

- Him yani o oynarken burk gelmis ayagi sismis

-Burk mu him burk gelmemis burkulmus ayagi incinmis yani

Bayiliyorum cocuklarin olaylari ve kelimeleri masumca yanlis anlama durumlarina, kirk yil dusunsem --burk gelmis-- gibi bisey gelmezdi aklima. –Kal—in gelmesi gibi burk gelmis alemsin oglusum sen ya hayatima oyle guzel bir renk katiyorsun ki anlatamam, seviyorum seni :)

Monday, April 27, 2009

Cenem dustu ustune basmayin


Bu haftasonu yogun mu gecti ne ?Simdi dusunuyorumda baya biseyler yapmisiz 23 Nisan tatilide olunca arada.
Oncelikle onca calisma yapilip kiyafet aldirdiklari ve velilere kapattiklari 23 Nisan gosterilerini bastik Elif ile sevgili mudiremiz bozuldu bizi gorunce tabi bozulmasinin en buyuk sebebi siniftan baska bir veliden adam akilli firca yemesiydi.
Neyse bol bol fotograf cekebildim en kucuk askerler bizim askerlerdi hepsi cok sirindi. Oglusum siniftan cikinca aglamis arkamdan salona geldiginde hala agliyordu en sonunda giderken onuda goturursem susmaya ikna oldu.
En aglak asker benim askerdi tabi boylece :))
O aksam İzmir' den kusenim gelmisti hep beraber bizde yemek yedik.
Siparis uzerine yaptigim cheesecake' i afiyetle yedik.


Ertesi gun ilk ve tek AVM ye gidip 23 Nisan etkinligi var mi diye bakmak istedik ama ne mumkun, otopark doluymus bize kibarca ilerlememizi soylediler :)
Teyzemlerde aldik solugu enistemin yaptigi izgara baliklari afiyetle yedik. Sonra kusenimin artistik pozlari ile fotograf cekimi yaptik. Dergilerde ki roportajlarda fotografin saginda solunda roportajdan parcalar vardirya onlari canlandirdik gozumuzde. Kusenim konusmalari yazdi hayalinde, ben fotograf cekerken o habire konusuyordu, gulmekten arta kalan zamanlarda fotograf cektim. Guzel kareler cikti ortaya arada bir internetten bakip tuyolar almaya calistik.
Cuma gunu ise oglusumla isyerine geldik aksama kadar benimle takilmak zorunda kaldi, cok sıkıldı.. Boyama yaptik, kagittan ucak yapip birbirimize attik, pc' de oyun oynadi, pencereden baktik arada atistik ama zor gecti zaman.
Bu zorlu gunun ardindan onceki gun basarisizliga ugradigimiz AVM cikarmamizi tekrarlamak istedim oglusumada soyledigimde planimi begendi. Is cikisi tutunduk el ele gittik.Sinema icin yine aklini celemedim birkac sefer sormama ragmen sinema olayina sicak bakmadi.
Jetonlu arabalara binmekti niyeti sonra bi ara vazgecti, yiyeceklere goz gezdirdik. Mc Donaldsdan kullandi yine hakkini tabi oyuncaklari en buyuk etkendi. Canavarlar yaratiklara karsi filminin oyuncaklari vardi sinema teklifimi yine yaptim bu film izlemek istermisin diye sordum ama bilmiyorum dedi bu sefer.
Bisikletlere baktik dogumgunu hediyesi olarak bisiklet almaya niyetlenmistim ama istedigimiz gibi birsey bulamadik.
AVM nin icinde kosmaktan bitap dustu eve gidince uyuma konusunda direnmeyip ertesi gun 10.30 a kadar uyudu hatta. Bu bir rekor tabi bizim icin normalde 8.30-9 gibi kalkariz haftasonlari.


Dun bisiklet almayi kafama takan ben bizimkileri evden cikardim zorla basladik bakinmaya en son Carrefourda gordugumuz bir bisikleti begendi. Anneannesi biz almis olalim bizim dogumgunu hediyemiz olsun deyince dogumgunu hediyesi olarak baska seyler dusunmeye basladim. AVM icinde bisiklet ile tur atmaya basladi, babasi ile oglusumu basbasa birakip D&R2'a girmistim ki aglayarak peslerine takilan bir cocuk yuzunden bisiklet hevesleri kursaklarinda kalmis, teleonla arayarak durumu bildirdiler solugu otoparkta almislar. Olayi gormedigim icin sakaci hayal gucum devreye gecip gozumde canlandirdim, ne zaman vazgecerim acaba bu huyumdan yada vazegecermiyim kafamda komik cizgifilm sahneleri gibi sahneler kurmaktan :)


Pazar kahvaltisinda istek uzerine krep yapildi yine. Onceden yapmaya korktugum seyleri elim alisinca ne kadar kolay yapabildigimi gordum. Krep yada cheesecake denemeye uzun sure cesaret edemedigim seylerdi ama simdi korkumun gereksiz oldugunu goruyorum.
Simdilerde ise gozumde buyuyen sey seker hamuru ve seker hamurundan yapilmis bir pasta. Yapabilmem icin 40 firin ekmek yemem lazim sanirim.
Hazir seker hamuru satan yerde yok burda alip biseyler deniyim en azindan seker hamuru olayindan kurtariyim ama maaselef.
Oglusumun oyun hamurlari ile biseyler yapiyorum bazen cogunlukla ecis bocus seyler cikiyor ortaya belki el aliskanligi olunca farkli oluyordur durum. Hic olmadi cin aliler ayseler yapar koyarim pastanin uzerine yada kurbiye kaliplari ile geometrik sekiller yaparim :)
Bu seneki dogumgununde pasta yapardim mesela oglusuma gerci o kafaya takmis gecen sene ki gibi futbolcularin oldugu bir pasta istiyormus.Korsanlilari, orumcek adamlilari gosterdim ama kararindan caycak gibi gorunmuyor.
Orumcek adam ve Simsek Mcqueen temali parti malzemeleri aldi simdiden kendine pastada futbolcu temali olcak dam ustunde saksagan vur beline kazmayi konseptli partimize hosgeldin dicez herkese...

Tuesday, April 21, 2009

Kurgulandimda duruldum


Cook uzun zamandir aklimda olan kurgulardan birini denemeye karar verdim dun aksam. Kitap kapagina benzedi sanki bu duzenleme ile hazir kapak olusmusken oturup bir hikayemi yazsam diye dusunuyorum :)
Beni en cok dusunduren kan kismiydi. Gliserin ve kirmizi gida boyasini karistirinca normal bir kan rengi olmadi ama kivami guzeldi :)
Tabi bu tur birsey hazirlarken model kullanmayi tercih ederim cunku karsidan bakip olmayan kisimlara mudahale etmek daha kolay oluyor cektikten sonra nasil olduguna bakmak icin fotograf makinasi ile kurgu yeri arasinda mekik dokumaktan ama neyse.
Yaptigim duzenleme nedeni ile elimdeki kurumus gul belli olmadi birde ondan sikayetciyim :)Ogrenmem gereken o kadar sey var ki fotografcilik konusunda, hayatimin neresine sigdircam bilmiyorum.
Fotografi cekerken Nagish geldi aklima ki --hersey iyi guzelde niye oje yok-- der her seferinde ve bu cekimde ojelerimi sureyimde firca yemiyim dedim...
Aklimda bir kurgu var ne zamandir denemek istedigim ama bir erkek birde hatun modele ihtiyacim olcak bakalim ne zaman gerceklesicek bu hayalim :)
Tabi bu kurgu ustunde de baska kareler uretmek istiyorum bunlar icin bol bol zaman istiyorum biliyorum imkansiz bisey istiyorum ama bekliyorum, belki birgun acirda kendini esirgemekten vazgecip bolca ugrar banada :)

Monday, April 20, 2009

pofff


Breaking Dawn' i okudum bitti :( O kadarda dengeli gitmeye calisirken haftasonu ipin ucunu kacirdim, cumartesi gunu saat sabah 5' e geliyordu elimden biraktigimda, Pazar gunude gece 1 gibi bitti....

Aklimin bir kosesinin kitabin icinde yasamasi hosuma gidiyordu. Zamanla unuturmuyum, acaba hikayeyi hic dusunmeden, olaylari yeniden kafamda canladirmadan gecirdigim gunler olcak mi merak ediyorum. Stephenie Meyer' e --sen belli araliklarla bu hikaye ile ilgili kitap cikarmaya devam- konulu bir mektup yazmanin faydasi olur mu acaba ?:)

Neyse kanina girdigi hayranlarina acirda belki Midnight Sun' i cikarir bir an once ...

Okunacak kitaplar sirasinda arkadasim Fatma' nin israrla oku dedigi iki kitap var ikiside Adam Fawer' in; Olasiliksiz ve Empati.

Empati ozellikle okumak istedigim olani, herzaman ilgimi ceken bir konu olmustur. Dusunce gucu ile cok sey yapilabilecegine inandigimdan olsa gerek bu konunun nereye kadar uzanabilecegini merak ederim. Dogru odaklanma ve dogru dusunceler ile neleri degistirebiliriz. Ya da karsilikli konustugumuz insanlardan ne kadar etkileniyoruz ve etkiliyoruz. Kitabin basinda ki su soz cok guzel ve dogru benim icin : "Insanlar soylediklerinizi ya da yaptiklarinizi unutur, ama onlara neler hissettirdiginizi asla unutmaz."

Maya Angelou' nun sozuymus. Neyse okuyunca daha cok bahsederim bu konudan.

23 Nisan' a az bir zaman kaldi ve oglusum haril haril gosteriye hazirlaniyor bugun asker kiyafetleri gitti okula kocaman birde palaska kemerimiz oldu. Ogretmenine bir kez daha uyuz oldum minicik cocuklar icin bu kadar teferruata eziyete ne gerek vardi.

Bu sabah yine --ben evde kalsam-- diye sayiklayarak gitti okula. Haftasonlarina gelirken 2 gun daha git sonra tatil diye bahsediyorum hemen sordugu sey --anneannemler mi gelicek?-- oluyor. Uzadi cocugum anneannesini beklerken :)

Dun evin icinde 1 saat saklambac oynatti, market alisverisi yapmamiz gerekiyo diye yalvardim resmen, aksam 8 de keyfi geldi de marketler kapanmadan 2 saat once yakalayabildik alisveris olayini.

Sutlu ve cikolatali yuvarlak kagitli sekerleri kestirdi gozune.

-Anne gelsene bi sana bisey gostercem

-Ne gostericeksin noldu?

-Ya sen bi gel...

-Peki geliyorum

-Bak ben bu sekerlerden istiyorum

-Evde vardi bunlardan yemiyosun ama

-Yicem

En son sefer ozenip aldiginda 1 tane yemistir belki icinden bende isyerinde masamin ustune koymustum gelen gecen arkadaslarla afiyetle yedik.Hatta Yonca ve sekerleri bir klasik haline geldi bir sure. Sonra birakmistik seker yemeyi ama sanrim yeniden baslicaz bu gidisle :P

Neyse bir paket seker alindi mutlu mesut alisveris arabasina kondu.

-Anne bana kizmadin di mi?

-Hayir kizmadim neden?

-Peki sevindin mi?Sekerleri yicem diye

-E sekerleri yersen sevinirim tabi alip unutmazsan

-Tamam hepsini yicem
-Hepsini birden yemeye kalkma ama :)
-Tamam
dedik ve anlastik.Abur cubur yemeyi sevmiyor benim oglum, alinanlar evde konu mankenligi yapiyor. Doritos misir cipsini seviyor mesela paket acildiktan sonra 3-5 tane yiyip doydum diyor. Cikolatayada duskunlugu yok cocostar yiyor arada yada tablet cikolatalardan o kadar...
Fotografta uzerinde gorunen kiyafet yilsonu gosterisi icin alinan kiyafetleri, gonderdikleri gun bir hevesle getirdi onlari bana, paketi acarken heyecanla sordu
-Anne benim bedenim di mi? Dogru vermisler di mi? diye, sonra ilk defa yeni aldigi bir kiyafeti uzerinde denemek isteyince huysuzluk etmeyip denedi ve poz verdi. Kocaman delikanli oldu benim golum cok buyudu coook zaman hizla gecti daha dun gibi gelen ilk karsilasmamamizin ustunden nerdeyse 5 yil gecti.
Bugunlerde birde gezme krizlerimiz var ki gorulmeye deger, haftasonlari ev ziyareti yapmaya yetistiremiyoruz artik :) Tabi AVM ya da benzeri yerler ilgimizi cekmiyor hala. Sinema desen hic gidemedik ilgisini cekmiyor. Beraber sinemaya gidecegimiz gunu iple cekiyorum...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails