Friday, December 30, 2005

YASASIN TEKNOLOJIK ALISVERIS

YASASIN TEKNOLOJIK ALISVERIS
Buranin esnafi yuzunden alisveristen soguycam galiba. Musteriye neden geldin gibi bakiyorlar, agizlarindan cimbizla laf aliyoruz sanki parasiyla degil de bedava birseyler istiyormusuz gibi muamele gormekten bitkim.

Gecen aksam esime yilbasi hediyesi olarak divx player ve sinema seti bakmak uzere Vestel bayiine gitmistik, begendigimiz urunun ellerinde olmadigini ama ertesi gunu gelecegini belirttiler. Az once gelip gelmedigini ogrenmek icin gittim hamile bir hatun gozlerini kaydirarak gayet sinir bir tarzda henuz gelmedigini lutfetti, -- ne zaman gelir?-- diye sordugum da yine gozlerini kaydirarak --belli degil-- diye buyurdular. Karsidan goren de Allah rizasi icin birseyler istedigimi dusunur. Tabi hepsi bu sekil degil saticilarin ama cogu bu model de.
Kardesim kara kasim kara gozum hatrina birsey istemiyorum, paramizla rezil olmak dedikleri de boyle birsey oluyo sanirim

Onun icin en iyisi internetten alisveris yapmak hem kapris cekmek zorunda kalmiyorsunuz hem de sectiginiz urunler ayaginiza kadar geliyor.
IDEEFIXE ve HEPSIBURADA bu konu da cok iyiler. Hepsiburada da kargo kismi biraz uzun suruyor ama ideefixe 3 gun icerisin de urununuzu teslim ediyor.
Bir problem oldugun da musteri hizmetleri sizi bilgilendiriyor. Mail ile bilgi isterseniz onu da yapiyorlar.

Yani kisacasi uyuz model saticilar yuzunden sacinizi basinizi yolmaniza ve alisveristen sogumaniza gerek kalmiyo

Bu arada burada ki bayiiye guvenip daha once internetten siparis vermedigimiz icin gecikmis bir hediye olucak, Ata Demirer' in dedigi gibi --cizdim oynamiyorum....--

Tuesday, December 27, 2005

MUSIC TIME


MUSIC TIME
Bu aralar yani anne oldugum aralara denk geliyo muzikten biraz uzak kaldim, eskiden olsa yeni cikan muzik parcalarini deli gibi download ediyo olurdum. Oglusuma zararli diye evde klip bile izlenmiyo. Ruhumuz gidasiz kaldi anliyacaginiz, rejime soktuk bir bakima...
Gecen bayram yani Ramazan Bayraminda bir alisveris merkezin de gezerken sozler almanca ama bildigimiz arabesk formunda bir sarki geldi kulagima, esim "kesin bunu Turkler yapmistir" dedi, ben de " yok canim ne alaka " demistim ama cok alakaliymis. Cetin Cetinkaya diye bir gurbetcimiz seslendirmis, rivayete gore de asik oldugu ama kavusamadigi sevgilisinin kanser yuzunden kollarinda olmesini anlattigi yani umutsuz askina yazdigi bir parcaymis, ne kadar dogrudur bilemem ama hos bir karisim olmus bende almanca ve arabesk :) Sarkinin ismi "sie lieght in meinen armen" sozlerini merak eden olursa soyledir;
sie liegt in meinen armen,
ich kann es nicht ertragen,
es war ihr aller letztes wort
ich liebe dich
dann ging sie fort
es war unser erster streit,
sie ist in meinem herzen
dann war sie weg (war sie weg).
diesmal ging ich viel zu weit
ohne sie dachte ich es wurde gehen
doch ich blieb so stur
denn ich war enttauscht
unserer liebesschwur.
doch ich brauche dich
denn ich brauche dich
denn ich liebe dich... (nur dich)
wir wollten uns sehen
daruber reden warum wir uns nicht verstehen (nicht verstehen)
was mussen wir andern
wir wollten etwas finden,
damit wir uns wieder binden.
doch es wurde zum streit
wir waren nicht bereit.
du rastest aus und ranntest raus
du schriest: es ist entgultig aus....aussss
du standst einfach auf,
du liefst einfach los
und ich sah es nicht,
und in deinem kopf
war ich daran schuld,
du es nicht mehr saaagst......
und ich bete zum herrn,
dass er mich zu sich nimmt,
dass ich bei dir bin,
damit wir wieder vereint sind...
sozlerin anlamini merak ederseniz eksi sozlukte bulabilirsiniz ....
Birkac gun once haberleri izlerken, hangi kanaldi hatirlamiyorum bir klip yayinlanmaya basladi. Kara carsafli, peceli bir hatun soyluyordu, savas karsiti bir parcaydi bu yuzden grubun adi cok anlamli NATO, sarkinin ismi ise "chor javon", sozler tacikce ilk basta itici gelebiliyor ama dinledikce kulaga hos geliyor. Su siralarda pek meshur heryerde duyabilirsiniz. Sarkiyi soyleyen esrarengiz kadin hakkinda hicbir bilgi yok, konserlerine bile korumalarla katiliyormus, tek bilinen anti-emperyalist ve orta asyali oldugu...Hakkinda hicbir bilgi olmamasi da daha fazla merak uyandiriyor. T.A.T.U grubunun menajeri tarafindan kesfedilmis ve dunya listelerinde coktan yerini almis durumda. Ses cok etkileyici hic anlamadiginiz bir dilde olsa hemen havaya giriveriyorsunuz, sozleri ise ,
ravaan shodan tschaar javaan, har tschar giriftan kamaanman
haar shodan pur armaan, ya mavlaan, ya mavlaan, ya mavlaan?
nanaj naa nana nanaj na naj
padar begud ba pisar, imruz nagum hetsch safar
safaratan pur khatar, ya mavlan, ya mavlan, ya mavlan
nanaj na nana nanaj na naj
madar du ta bacha mord, har sal ghese? madres?
khataretan bar khdoa, ya mavlan, ya mavlan, ya mavlan
nanaj na nana nanaj na naj
kadam zadan yakbara, tar marasi? [garma rasid?] dast daraaa
muaa bakhaan janaza, ya mavlan, ya mavlan, ya mavlan
nanaj na nana nanaj na naj
madar ki girya makard, sanga ro par sar mekard
naleyi batsche mekard, ya mavlan, ya mavlan, ya mavlan
nanaj na nana nanaj na naj
Bu iki sarkiyi henuz dinlemediyseniz, dinlemenizi tavsiye ederim her ikisinin de degisik bir tarzlari var. Biz bu aksam bu muziklerle bol bol oynadik oglusumla, ama Ipegin bahsettigi Bulent Ortacgil(Ama babacigim) parcasini bulamadim hala en cok onu merak ediyordum.
Hergun yeni bir sarkici ya da sarki cikiyor ben ipin ucunu kacirmis durumdayim. Takip edemiyorum artik, hepsi bir cizgiyi yakalayamiyor tabi ki , kimileri zirveye ulasamadan sonup gidiyor kimileri ise yillar gecse bile her dinlediginiz de ayri zevk veriyorlar.

6.GELENEKSEL LINK EKLEME FESTIVALI

6.GELENEKSEL LINK EKLEME FESTIVALI
Evet bir link ekleme festivalin de daha birlikteyiz. Ben yeni bloglar kesfetmekten, onlari incelemekten ve kesfedilmekten cok mutluyum.
Farkli hayatlar, farkli tadlar ve farkli kulturlere tanik oluyorum oturdugum yerden.
Ilk olarak pinky i tanitmakla baslayalim festivalimize. O bir ogrenci, yazilarini okumak cok zevkli okurken yasamis kadar oluyorsunuz. Su an sinavlar yuzunden biraz stresli umarim dilekcesine olumlu yanit gelir ve bir sinavi gecmenin mutluluguyla girer yeni yila....
Simdi de sevgili Ipek ' ten bahsedeyim; kendisi hem dunyalar tatlisi bir cocugun annesi hem de guzel pastalar yapiyor. Guzel pastalar kismini kiskanmadim desem yalan olur. Bende yilbasi icin az daha bir pasta denemesi yapacaktim ama malzeme sorunsali yuzunden hayallerim suya dustu. Seker hamuruyla suslenmis bir pasta yapmakti niyetim ama likit glikoz temin edemedigim icin simdilik ertelemek zorunda kaldim...
Son olarak Asli nin blogundan bahsetmek istiyorum. Onun da cok tatli bir oglusu var ve gordugum kadariyla cok guzel bebek sepetleri hazirliyorlar. Ayrica hizina yetisemedigim bir blogger, bu kadar isi nasil basari ile yaptiginin sirrini bize soyler umarim :)
Iste bu seferlik de bu kadar, biribirinden guzel 3 blog, daha onceden rastlamadiysaniz incelemenizi tavsiye ederim...

Thursday, December 22, 2005

KAHVALTILIK


KAHVALTILIK
Iste bir once ki yazimda bahsettigim kahvaltiligin tarifi;
Daha cok elde etmek icin malzemeleri iki katina cikarabilirsiniz.
Yarim kilo etli kirmizi biberlerden
1 kilo domates
2 buyuk patlican
2 tane havuc
1 demet maydanoz
1 lt.su
Sarimsak
Kuru nane, tuz, karabiber, kimyon
Butun malzemeleri buyuk buyuk parcalar halinde dilimliyoruz. Sarimsak miktarini yazmadim, tercihinize gore ne kadar isterseniz koyabilirsiniz. Maydonozu da kiydiktan, baharatlar haric hepsini bir tencereye koyduktan ve suyunu ilave ettikten sonra agir ateste sularini salip iyice cekene kadar pisiriyoruz.
Annem bu nokta da Melemen kivami gibi olana kadar diye bir dip not ekledi.
Sonra pisen karisimi kevgirden geciriyoruz, baharatlarini ekleyip, yine istege gore farkli baharatlar da katabilirsiniz bu sefer hizli ateste 10 dk daha pisiriyoruz.
Kahvalti haricinde yemeklerinizde de kullanabilirsiniz, guzel bir makarna sosu da olabiliyor mesela...
Resim karanlik oldu cunku Oglusum o yesil kahvalti setine goz dikti ve ben resim cekerken arkamda bagirmakla mesguldu. Azi dislerimiz geliyomus da herseyi kemirmek istiyor, biz de dahil olmak uzere. Boksorlerin kullandigi disliklerden alsak yarari olur mu acaba?:)

Wednesday, December 21, 2005

PINAR CEDAR

PINAR CEDAR

Aksam pizza krizlerim tuttu. Halbuki Pazar aksami yemistik, oglusumun yemesini gormeliydiniz eliyle nefis olmus isareti yaparken gelen lokmalari zor bekledi.

Annem ve babam oglusuma baktigindan kis gelince bizde kaliyoruz hep beraber, onlara sordugumda pizza yemeyeceklerini soylediler, bende biri yer biri bakar kiyamet ondan kopar hesabi rahatsiz oldum ve ne yapsam diye dusunurken kisa bir sure sonra ampul yandi nihayet. Anneannemin deyimiyle pinar cedar yapmaya karar verdim.

Niye boyle dendigini bilmiyorum ama anneannemin kuzine sobasinda tadlari bir baska oluyor. Yapimi cok kolay ihtiyaciniz olan seyler; tost ekmegi, kasar peyniri, biber, sucuk, salam ve margarin. Tost ekmeklerini yagliyoruz, uzerine hafif kizarttigimiz sucuklari diziyoruz , annem salami cig yemeyi sevmedigi icin salamlar da pisiyo bizde, biberleri halka halka dograyip koyuyoruz en uste kasar dilimi ekleyip 200 derece firinda kasarlar eriyene kadar pisiriyoruz. Cok pismis seviyorsaniz sayet ustlerinin kizarmalarini bekleyebilirsiniz. Sicak tuketmeniz tavsiye edilir, soguyunca sertlesiyorlar cunku.

Aslinda daha cok kahvaltiya yakisiyor ama dedigim gibi benim krizlerim tuttugu icin aksam yemegi olarak yaptim yaninda da kopuklu ayran vardi of of siddetle denemenizi tavsiye ederim.

Ustune koyulan malzemeleri azaltip-cogaltabilirsiniz tamamen hayal gucunuze ve zevkinize kalmis bir olay. Ben ekmeklerin ustune yag surdukten sonra annemin yaptigi kahvaltiliktan surmustum bir keresinde ayri bir tat katmisti cedarlara.

Kahvaltiligi belki bileniniz vardir. Kirmizi biber, havuc, patlican, domatesin cesitli baharatlar ile kaynatilmasindan olusan nefis birsey, tarifi isteyen olursa baska bir yazim da ayrica yazabilirim. Haftasonu kahvaltilarin da ozellikle cok kullaniriz biz, ekmegin ustune surup yemek acayip keyifli.

Hele de soguk kis gunlerinde boyle sicak lezzetler insanin icini isitiyor.


Tuesday, December 20, 2005

5.GELENEKSEL LINK EKLEME FESTIVALI

5.GELENEKSEL LINK EKLEME FESTIVALI

Evet tahmin ettiginiz uzere yeni bloglar kesfettim. Az once kaybettigim bir arkadasimi yeniden bulmanin sevincini yasadim. Sevgili ESEKBASI hosgeldin aramiza, umarim bir daha kaybetmeyiz seni, zira ozluyoruz ve yoklugunu hissediyoruz.
Simdi bahsedecegim bloglar 2 tatli anneye ait. Ben onlari tanimaktan mutlu oldum.
Ece' yi su anda aktif olmadigim bir mail grubundan hatirliyorum , o zamanlar hamileydi simdi guzeller guzeli Ruzgar adinda bir bebisi var, surdan gormenizi tavsiye ederim.
ANNELOG da dunyalar guzeli 2 cocuk sahibi bir anne. Allah uzun omurler versin diyorum, karsimda boyle guzel ornekler oldukca ben tek cocukla kalamiycam sanirim:)
CEDI' yi ise; TECHNORATI de kendine link verenleri merak edip olmadigini gorunce "Gokyuzunde yanliz gezen yildizlar" sarkisini soylerken buldum :) Artik yanliz degilsin cedi takipteyim:)
CERISE anladigim kadariyla benim gibi alisveris duskunu, e bayan olupta alisveristen hoslanmayan yoktur sanirim. En guzel stres atma yontemi...
Oglusumdan sonra erkek kismisindan ilk linkim ATONICA , koko kurabiyeleri yaptigini hatta cok guzel oldugunu soyleyerek erkeklerin de bu tur seyler de becerikli olabileceklerini gostererek beni sasirtmistir.
Son linkim Jonny Deep hayrani VANILYA ya ait blogunda herseyden biraz var.
Bir link ekleme festivalinin daha burda sonuna gelirken gelecek festivaller de yeni bloglarla gorusmek uzere...


Thursday, December 15, 2005

OF YILBASI POF YILBASI


OF YILBASI POF YILBASI
Yine bir yilbasi yaklasiyor. Hayatimizdan bir sene daha eksilecek ve biz yine " ne kadar cabuk gecti, hic anlamadim" diycez. Yeni yilla ilgili yeni hedefler belirliycez, daha ince bir vucut, daha iyi bir kariyer belki yeni bir araba...
Yilbasi denince aklima gelen seyleri soyle siralayabilirim;
1-Hediyeler ; her yilbasi gibi bu yilbasi da etrafimdakilere erkenden hediye alma telasina dustum. Kime ne alacagimi kafamda tasarlamaya calisiyorum. Ama bir an geliyor ki butun fikirler poff diye aklimdan ucup gidiyor.
Yilbasinin bir tek hediye alma ve verme olayi beni heyecanlandiriyor. Koc burcu ozelliginden olsa gerek...
Ozellikle surprizler cok hosuma gidiyor. Ama her sene esimle birbirimize yapacagimiz surprizleri bozmayi basariyoruz.
Ben ona ne alabilecegimle ilgili internette arastirma yaparken yakalandim buna karsilik bende cebren ve hile ile bana ne alacagini ogrendim:)
2- Yilbasi susleriyle evi renklendirmek bu donemde marketler satisa sunulan suslerle civil civil oluyorlar.
Cesit cesit balonlar, sapkalar, kaynana dili, mumlar, yapma kucuk cam agaclari,kar spreyleri, akliniza gelecek cocukluklari yapabileceginiz hersey mevcut.
Benim en cok takildiklarim mumlar, gecen sene esimin saskin bakislari arasinda eve bir suru mum almistim :) Bu sene henuz yilbasi alisverisi yapamadim ama evde ki mum sayisinda artma olacagindan eminim:) Mum bir ev susu olarak ideal bence neden diye sorarsaniz, ayni muma bakmaktan s1k1ld1g1n1zda yakarak imha edebilmek gibi cok islevli bir ozelligi var :)
3- O gece icin hazirlanmis goz zevkine hitap eden guzel bir sofra. 2004 yilina girerken zengin menulu bir yilbasi sofrasi hazirlamistik annemle, hersey iyi tamam di birsey haric oda masa ortusu.
O gunun anlam ve onemini belirten kirmizi degisik bir ortu aradim daha dogrusu cumbur cemaat aradik ve ben hamile oldugumdan habersiz Kadikoy' de ortu ariyordum.
Bir yerde serit seklinde iki parca ortu begendim kasaya geldik odeme yapicaz satici adam bunlar baska bir musterinin dediginde kirilip dokulen hayallerimi toplamak icin vaktim bile yoktu.
En sonunda omuzlara etol niyetine atilan zarif sallardan almakta buldum careyi ama guzel olmustu. Iki tane samdanli kirmizi mumla hos bir kombin olusturdular. Ne demisler demokrasi de careler tukenmez...
4- Yemekten sonra agzin bos kalmasina izin bile vermeden kuruyemis kaselerine dalis yapmak. Tabi ertesi gun karina giren kramplarda cabasi....
Abur cubur yiyeceklerle etkisiz hale getirmeye calistiginiz mideniz intikamini bagirsaklarinizda kucuk dugumcukler atarak almaya calismaktadir.
Ama bunu bilmek bile sizi yildirmazoperasyon devam etmektedir.
Arkasindan degisik meyvelerle midenin bos kalan yerlerini doldurmak. Zavalli mideniz son randimanda calismasina ragmen hiziniza yetisemiyordur ama onemli degil gece uzun daha yenecek cok sey var...
Her sene bilimum cesitle mideleri bozmaktan vazgecemiycez sanirim.
5- Tum bunlarin ardindan sira el emegi goz nuruyla hazirlamis oldugunuz pastanin tuketilmesinde. Bu sene resimde ki gibi bir pasta hazirlamak istiyorum ama yapabilirmiyim bilmiyorum beni asiyor cunku...
Ama Burcu' nun blogunda ki nefis pastalari gordukce daha cok hevesleniyorum. En kotu ihtimalle benim evim boyle guzel bir ev yerine bir yer evi olabilir :)
Keske prefabrik te oldugu gibi malzemeleri hazir bulabilecegim yerler olsa burda... Hani Cem Yilmaz' in, origami yapan teyze esprisinde oldugu gibi " burda yapilmisi var" dese birileri...
Birde yilbasinin olmazsa olmazlarindan vardir. Mesela; dostlara seneye gorusuruz diyerek klasik espriyi yapmak, abuk sabuk yilbasi programlarini izlemek icin tv' de zapp yapmak, yeni yil girerken ne yapiyorsak butun bir yil ayni seyi yapariz hurafesi nedeniyle butun ev halkinin ayaklanmasi, dag basindan gelmis komsularinizin pompali tufeklerle sevinclerini gostermeleri gibi ve daha bircoklarina tanik oluruz o gece.
Gecen yilbasi benim icin cok anlamliydi cunku canim oglusumla gecirdigimiz ilk yilbasiydi, anne olmanin verdigi saskinlik ve hazziyla gecirdigim ilk yilbasi...Bu sene Istanbul' un yilbasina nasil hazirlandigini goremiycem, oysa buyuk alisveris merkezlerinin isikli yilbasi elbiseleri cok hosuma giderdi. Ozellikle Akmerkez' in kocaman bir isik sehrine benzemesini hayranlikla izlemistim.
YENI YILIN HERKESE SAGLIK, MUTLULUK, BASARI VE DOSTLUK GETIRMESINI DILIYORUM.
2005 yili aramizdan cok sevdigimiz bir arkadasimizi aldi,dostlugun ne kadar onemli oldugunu daha da iyi kavradik umarim dostlar hic ayrilmaz...
Evet yine bir yilbasi geliyor ve yine beynim ayni melodiyi mirildaniyor;
jingle bells,
jingle bells,
jingle all the way!
oh what fun it is to ridein a one horse open sleigh!

Wednesday, December 14, 2005

DUYDUK DUYMADIK DEMEYIN

DUYDUK DUYMADIK DEMEYIN
Blog hastaligini etrafima yaymaya devam ediyorum :) Reklam islerine mi el atsam acaba ?
Bloguma ekledigim linklerimi torenle duyurma gibi bir hobim var bildiginiz gibi. Simdi ekledigim linklerden ilki ablama ait evet evet kardesimden sonra ablama da bulastirdim iflah olmaz blog hastaligini, guzel seyler bekliyoruz kendisinden. Henuz cok yeni ve kesfedilecek cok sey var...
Ikinci link; canim grubum Guzelbebekler grubundan Sevil ' in, kendisi cok beceriklidir. Iki cocuk, calisma hayati, ev isleri ve bunlara ek olarak simdi de blog :) Tebrik ediyorum ve tabi bir yandan da imreniyorum, ikinci bir cocuk icin karar veirirsem bilin ki Sevil sayesinde olmustur.
Tum bunlarin yaninda hafta basindan beri beni uzen bir olay var ki oda sevgili Nine' nin aniden blogunu kapatmasi... Umarim kotu birsey olmamistir ve umarim bu satirlari okuyordur da donmeye karar verir. Yazilarini ve seni ozledim Nine ve hala mail atmani bekliyorum...

Sunday, December 11, 2005

KOKO (Hindistan Cevizi Kurabiyesi)

KOKO (Hindistan Cevizi Kurabiyesi)
Gecen sene anne olarak gecirdigim ilk anneler gununde pasta-borek meraklisi oldugumu bilen esim bana guzel bir jest yapip Emine Beder' in Pastalar&Kurabiyeler adli kitabini alip beni sevindirmisti. Kitapta cok guzel bir o kadarda kolay birbirinden guzel tarifler var, olculer anlayacagimiz dilde. 75 gr un ya da 125 ml sut diyerek tarti basinda gram hesabi yapmamiza gerek kalmiyor. Neyse konumuza donelim, kitabi ilk defa kullaniyorum daha onceden resimlerine bakip agzimin sularini siliyordum. Esimde icten ice kitabi begenmedigimi sanarak guceniyordu halbuki " aa evet bundan yapmaliyim ", " yok yok kesinlikle bu olmali" ya da " evvet iste bu" sozleriyle sayfalari cevirdigimden bir turlu ne yapacagima karar veremiyordum... Sonunda basardim kolay birseyler aradim ve sanirim kitapta ki en kolay tarifi buldum. Kasla goz arasinda yaptim ve pisti.

Gelelim koko kurabiye de ne malzemeler kullanildigina;

3 yumurta aki

1 su bardagi pudra sekeri

2,5 su bardagi hindistan cevizi

1 paket vanilya

1 tepeleme corba kasigi un

Butun malzemeler hazirsa mikseri elimize aliyoruz ve yumurta aklarini bir fiske tuz ile kar gibi beyaz olana kadar cirpiyoruz. Bu is biraz sabir gerektiriyor, uzun sure cirpmamiz gerekiyor. Sonra pudra sekerini de azar azar ekleyerek cirpmaya devam ediyoruz. Hindistan cevizi, vanilya ve unu ekleyip karistirmaya devam.

Firin tepsimize yagli kagit seriyoruz, hazirladigimiz hamurdan 1 corba kasigi yardimiyla parcalar alip elimizle yuvarlak sekiller vererek diziyoruz. Bu asamada ben karisima bakip " Aman tanrim bu nasil toplanir ve nasil kurabiye olur" gibi bir endiseye kapilmistim ama oldu, panik yok.

Onceden isitilmis 140 derece isili firinda kurebiyelerin uzeri beyaz kalacak sekilde pisiriyoruz. Kurabiyeler agzinizda dagilarak hos bir dolgunluk hissi veriyorlar ve hindistan cevizinin nefis kokusu esliginde kurabiyeleri midenize yolluyorsunuz.

Esim, oglusum ve annem kurabiyeleri cok begendiler. Bitirirken sunuda eklemek istiyorum tatliyi cok sevmiyorsaniz sekeri kafaniza gore azaltmakta sorun yok bence....

Friday, December 09, 2005

TECHNORATI

http://www.technorati.com bu adresi bilenler vardir mutlaka, kendi blog adresinizi yazip search tusuna bastiginizda size link veren bloglari gorebiliyorsunuz. Daha once de tesadufen gordugumde ne ise yaradigini anlamayip pek incelememistim ama bugun www.komunite.com da ki forumlarda dolasirken ne ise yaradigini anladim ve denemeye karar verdim.
Iyi ki denemisim beni "hergun mutlaka ziyaret ettiklerim" listesine eklemis olan damla hanim' in blogundan bihaber olucaktim. Yazdiklarimin begenilip takip edilecekler listesine eklenmek her insan gibi benimde cok hosuma gitti. Buradan kendisine cok tesekkur ediyorum. Blogunda herseyden bir parca var cok guzel bundan sonra bende takipcisiyim :) Daha oncede sevgili frosy de yazdiklarimi begendigini ve bana yorum yazabilmek icin blogger' a uye oldugunu soylerek beni hem sevindirmis hemde sasirtmisti.
Blog alemi hos surprizlerle dolu sanirim bunu gun gectikce daha iyi anliyorum ve bu durum surprizleri cok seven benim cok hosuma gidiyor. Hepinizi takip etmek ve takip edilmek cok guzel...

Thursday, December 08, 2005

BUGUN

BUGUN

Iki gundur magdur durumdayim. Pc' de ki XP lisanssiz diye Bilgi Islem dun ogleden sonra kasayi goturdu. Bu sabah geldi bir hevesle outlook expressimi kurayim dedim onu hallettikten sonra tam maillerime bakarken bios ayarlarinda sifre sordugunu soylediler. Hicbir ilgim olmadigini soyledim. Sonra googledan bu konuyla ilgili ne yapilabilecegini arastirdik. Bios pilini cikarip 15-20 dakika beklememiz gerekiyomus, sonra pc' yi pilsiz calistircakmisiz en sonda pili takip calistiracakmisiz hepsini harfiyan yerine getirdik bios sifresi silindi. Maillerime bakmak icin tekrar oturdum, nagishim mailler gondermis onlari cevapliyim dedim, mailler gitmiyo Bilgi Islemin muduru burdaydi hemen sordum neden olabilir diye, geldi oda bakti internet baglantimiz gitmis ondan sonra da zirt pirt koptu.
Oglen yemege giderken hava cok kotuydu, kapaliydi yagmur yagacak galiba dedim, eve adimimi atar atmaz yagmur basladi. Oglusum ortalarda dolasirken tokezlenince annem dustu sanip panik yapti birsey olmadigi halde icli icli aglamaya basladi. Oyalansin diye pc' yi actik aninda aglamasi kesildi. Ise tekrar donmek icin ciktigimda yagmur baya siddetlenmisti. Kardesime burberry desen semsiyemin aynisindan almak icin soz vermistim, semsiyeyi aldigim satici sadece yagmur yaginca ortaliga cikan bir seyyar semsiyeci, onu buldugumda yeni gelmisti neyse ki aynisindan buldum. Tam almis giderken arkamdan birisi "hanim kizim" diye seslendi. Arkami donup baktigimda 50-60 yaslarinda bir amca duruyordu karsimda, " pardon semsiyeyi nerden aldiniz?" dedi, ben saskin saskin bakip noluyo acaba diye dusunurken, " pardon boyle birden konustum ama semsiyen kopmus yeni aldiysan degistir diycektim " dedi, semsiyeme baktim, o ucunda ki tellere baglanan yerlerden birisi kopmustu, " haa onu yeni almadim, bunu aldim" dedim elimde ki diger semsiyeyi gostererek, " pardon kusura bakma" dedi yine amca, bende " estagfurullah aksine cok tesekkur ederim uyardiginiz icin" dedim ve boyle iyi insanlarin hala varoldugu gorup rahatlamis bir sekilde yoluma devam ettim.
Isyerime yaklastigimda yagmur iyice hizlandi hafif bisey olsam kesin ucardim ilk defa kilolarim oldugu icin sukretim e herseyin bir varolus amaci varmis :) Yerime oturdum ortalik iyice karardi, kocama yagmur damlalari cama vurmaya basladi, Amerikalilarin Katrina kasirgasini buraya gonderdiklerini dusundum, biraz ilginc bir millet hersey yapabilirler...
Sabahtan beri dogru duzgun bir is yapamadim, arkadasim geldi onla lafladim derken gun bitti birazdan oglusumla bulusucaz yine.
Bugunlerde en sevindigim sey birkac kisinin kilo verdigimi soylemesi, buyu bozulur diye tartiya cikmaya korkuyorum. Asansor yerine merdivenden inip-cikma egzersizlerim suruyo ama birgun yapisip kalicam sanirim. Arkadaslarimi uyardim merdivende surunen birini gorurseniz o benimdir ustume basip gecmeyin kaldirin diye...

Monday, December 05, 2005

PATATES KOFTESI

Posted by Picasa
PATATES KOFTESI


Persembe gunu kardisim geldi. Blog cilginligini ona da bulastirdim. Cumartesi gecesi saat 3' e kadar blog hazirladik. Gozlerimiz acidi pc' ye bakmaktan. Beraber pc' nin basina oturdugumuzda gulmekten yerlere yatariz genelde, bu seferde oyle oldu :) Kendisi benim gibi balik hafizadir, onun icin komik olaylar yasanir.
Ve kardis geldiginde, yurt yemeklerinden biktigi icin evde pasta-borek sayisinda artmalar olur, hatta gelince yaptigi pastayi burada gorebilirsiniz.
Bu sefer menude yine kisir olucakti ama arkadasim nagish' in benden patates koftesinin tarifini istemesi, benimde mail araciyla gondermem ama mailin ortalardan kaybolmasi nedeniyle bloguma koyayim tarif orda dursun dileyen faydalansin istedim...
Malzemelerimiz soyle;
1 kilo patates
Yarim kilo ince bulgur (koftelik)
1 demet maydonoz
Marul
1 bas sogan
4-5 dis sarimsak
1,5 limonun suyu
1,5 cay bardagi sivi yag (biz aycicek yagi koyduk)
3 yemek kasigi salca
Kaynamis su
tuz, baharat
Kaynamis suyla bulguru isliyoruz, suyunu suzup kabarmaya birakiyoruz. Patatesleri soyup dogradiktan sonra hasliyoruz. Diger tarafta sarimsak, sogan ve maydonozu ince ince dogruyoruz. Patatesler haslaninca ezip pure haline getiriyoruz. Once patates, bulgur, yag, tuz, limon, salca ve diledigimiz baharati iyice karistirdiktan sonra maydonoz, sogan ve sarimsaklari ekliyoruz. Yine hepsini guzelce karistiriyoruz.
Sonra kofteleri koyacagimiz tabaga marullari diziyoruz, koftelere sekil verip marullarin ustune diziyoruz.
Hamis arkadaslar yine bana kizacaklar biliyorum ama umarim beni anlayisla karsilarlar :)
Bu arada kofteleri annem yapti, buradan da ellerine saglik diyorum... Supersin annem. Gecenin bir yarisina kadar elimde kofte tabagiyla dolandim durdum...

Saturday, December 03, 2005

BUZDOLABIM





















Sonunda oglusumdan firsat bulup buzdolap ' a gondermek uzere resim cekebildim. Galiba azicik devasa almisim cekerken kareye sigdirmakta zorlandim, hatta sigmadi... Oglusum buzdolabi kapaginin acildigini duyunca hemen kosarak gelir ve karistirmaya baslar. Icinden birsey almadan da kapagi kapamamiza izin vermez. O sirada elinde ne varsa buzdolabina birakir karsilik olarak. Gecen gun cep telefonu kilifi duruyordu raflarin birinde. Ilk bakista gozlerime inanamamistim ama evde kucuk karistiriciniz varsa hersey normal oluyor.
Umulmadik yerlerden umulmadik seyler cikiyor. Bazen uyudugunda ses cikarmamak icin maksimum cabayi gosterirken ayagimiza carpan sesli bir oyuncakla havaya sicriyoruz. Boyle ayaklarimizin ucunda yurumeye devam edersek bale isini kivirdik demektir. Hatta kugu golu balesini bile deniyebiliriz. Sanirim bale olayi da evde dagilmis oyuncaklara basmamak icin oraya buraya ziplayan ev halki sayesinde kesfedilmis.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails