Friday, February 27, 2009

Geri don Edward :(


Bugunlerde kirilma noktam cok yakinimda sanirim, kendime kirilmak icin bir suru bahane bulabiliyorum. Neyseki bir yandan kiriklarimi tamir edebilen gercek arkadaslarim var. Onlar olmasaydi ne yapardim diye dusunuyorum. Umarim bende gerektiginde yardimci olabiliyorumdur.

Guzel birsey bu arkadaslik, tabi zor gunlerinde pesinizden ayrilmayip teselli etmenizi ve guc vermenizi beklerken sizin ihtiyaciniz oldugunda sirtini donenlerden bahsetmiyorum sizinde derdiniz oldugunda dinleyip yaninizda olanlardan bahsediyorum.

Neyse bu konu cok derin gelelim twilight serisine 2.kitaptayim Edward' in az oldugu bir bolum bu ve kitap hakkinda ki yazilari okurken Edward olmadigi icin pek keyifli olmadigi ve zor okundugu yazmislardi --hadi canim olurmuymus oyle sey-- demistim ama hakkaten de Edwardsiz bir alacakaranlik dusunulemezmis :)

Hatta hile yapip sayfalari karsitirmaya basladim Edward ne zaman hikayeye donecek diye ve sonlarina dogru ortaya ciktigini gordum bu cok kotu acaba arada ki sayfalari atlasam olur mu? :P

Ve okudugum yazilarda herkes Bella' yi suclamisti ama ben istegini hakli buldum. Sonsuza kadar beraber olabilmek ve her an av malzemesi olma gerginligine cozum olarak o da vampir olmayi istiyor ama Edward inatcilik etmekte kararli. Ikili iliskilerde boyle abuk sabuk seyler hep oluyor demek ki bir tarafin olumsuz bir vampir olmasi degistirmiyor durumu, ne guzel kizda vampir olsun iste sonsuza kadar mutlu mesut yasayin yeme-yenilme tehlikesi olmadan.

Internette twilight filminin bazi sahnelerine ve sahne arkasi cekimlere bakarken kullanici isimlerine gozum takildi. Herkes kendisini Cullen ailesine dahil etmis gorunce bende bundan sonra Yonca Cullen olmaya karar verdim yeni soyadim hayirli ugurlu olsun yaklasmayin fena olur :P

Monday, February 23, 2009

Benjamin Button diyorum guzel filmdi...

Benim icin icinde Brad Pitt olmasi da yeterliydi ama tabi begenmek icin tek sebep bu degildi. Hikaye farkliydi, olaylar cok ince ince ve derinden islenmisti, hicbir sahne ustun koru atlanip bitirilmemisti. Aceleye getirilmeyip sindire sindire olusturulmustu hersey.



Huzunlu bir hayat Benjamin Button' un hayati, cocuklugunu hic yasayamamis, sevdigi insanlari kaybetme sanssizligina bircok kez tanik olmus, sordugu sorulara hicbir zaman cevap bulamamis, tersten bir yasama mahkum edilmis yasamini izlerken basiniza boyle birsey gelmemis olmasina sukrediyorsunuz.


Tek sansi anne dedigi insana rastlamis olmasi ve onun kanatlari altinda kismende olsa teselli bulabilmesi. Yasitlari disarda oynarken onun 80 yasinda bir insan vucudu icinde tekerlekli sandalyede, icinde onlara katilma kipirtisina anlam veremeden yasamaya calismasini birtek annesi anlayabildi ve bir tek o onu oldugu gibi kabullenip anne sefkati ile sarip sarmaladi.


Ilk gordugu anda asik oldugu kadinin yaninda cok kisa sure yasayabildi ve cocuguna babalik yapamadan uzaklasmak zorunda kaldi, bir ucube bebek gibi basladigi hayati dunyalar guzeli bir bebek olarak sona erdi sonunda.


Film 3 saat surdu normalden uzundu ama sıkmadı.


Alacakaranlik serisinin 1.kitabini bitirip 2.ne basladim bu arada.Cok keyif alarak okuyorum gozlerim portlemese ve uykum gelmese elimden birakmicam kitabi ama aksi gibi bugunlerde cok uykum geliyor ve isin kotusu hasta olucam sanirim, uzerimden kamyon gecmis gibiyim, biyonik olsak hic hasta olmasak keske...


Ne guzel ya ben anlatiyorum siz dinliyorsunuz, bende var sanirim bloglarda ki yazilara atlayip fikir belirtme istegi :)


Neyse site istatiklerine bakiyorumda ne kadar cok --koko kurabiye--tarifi arayan var ve --lahana suyu-- bu arada lahana suyu meshur oldu baya gecen geldiklerinde baktim babamda iciyordu --vaayy sende ha -- dedim -- toksinlerimi atiyorum-- dedi.

Sonra en cok arama yapilan konulardan birisi de pilates, arkadaslar zayiflamak ve formda kalmak istiyorsanz pilatesten baska bisey isinize yaramaz hemen yapmaya baslayin, gobegim catliyacak birgun bunu anlatirken.

Baska ne var --kaka tutma-- evet bu konuda merak edilen konulardan biri gibi gorunuyor. Basiniza geldiginde can sıkıcı bir durum tabi ve atlatmak icin sabir gerekiyor.

Bunun haricinde duzenli bir sekilde bakip sessizce gidenler var. Tv programlarinda gordugumuz ismini vermek istemeyen seyirciler geliyor aklima onlari gorunce.

Tuesday, February 17, 2009

bu bir elveda...

Dipsiz bir kuyudayim, sonsuzluk kadar uzun…. etrafimda karanligin sesleri
Senmiydin sevdigini soyleyen bilmiyorum ya da ben hangi peri masalina inanmistim
İyi gelmeyen sevgilerinden arta kalan kalbimin kiriklarini topladim yine dun gece
Yapistirmaya calistim icime akittigim gozyaslarimla, sevmekmiydi beni boyle yapan yoksa yalan bir peri masalina inanmam mi bilmiyorum
Artik hicligin tarafinda yer ayirdim kendime..evet soguk usuyorum ve susuyorum kelimeler icime akiyor, dilimi muhurledim yanlizlikla
Her zamankinden daha acimasiz bu sefer, sustukca daha da buyuyor, beklide bu bir intihar…
O gun verdigin cicegin kokusunu ozledim… ne dayanilmaz bir aci ozlemek
Duygularim kirik dokuk binbir parca, kalbim ellerimde, sımsıkı tuttum ama dinmedi sancisi
Simdi geceler daha cok acitiyor canimi, sen uyurken izliyorum ruyalarini, bana ait birseyler ariyorum
Ama yokum artik biliyorum, hic kesfedilmemis bir melodi gibi suretim, silindi anilarindan
Arka bahcelere hapsettim kendimi ve ortasinda duran dipsiz kuyuya, artik canimi acitmayacak sevgisiz sozlerin ve artik dokunamayacak bana soguk ellerin
Bir masaldi inandigim, icimdeki kucuk kiz cocugunun soyledigi buyulu sozlere aldandigim, cok ama cok uzak bir ulkede duslerim
Her tarafim karanlik, yanlizligin sevgilisi ile tanistim az once…olum tuttu elimden, olduren yumusakligina ragmen soguk elleri ile , elleri sana benziyor ne garip…
Biliyorum duslerimin yanina goturecek ve biliyorum sensizligimi dindirecek
Hatiralar ususuyor beynime, hepsi en guzel giysilerini giymis bir toren havasinda simdi
Gulen yuzun hayalimde ve sadece tek cumle –sadece... gitme…--
Simdi sus ve yanlizca sarkimizi dinle..

17/02/2009
Yonca



Monday, February 16, 2009

Iyiki varsin Flickr

Saclarimin havaya dikilmesinden nasibini alan flickr sayfasini yeniden actim hayatimda...Benim icin ozel bir yeri var aslinda, ilk fotograf deneyimlerimi paylastigim yer ve ordaki arkadaslarimi ozledigimi farkettim. Birkaci ne zamandir --hadi don-- deyip duruyordu, benim icin yuvaya donus gibi birsey oldu.
Hayirli ugurlu olsun :)ve bir daha silinmemek uzere....

My Flickr

Friday, February 13, 2009

bak bakalim postaci mi geliyor?


3 cizgi film 2 turk filmi ve 1 yabanci film secenekleri arasinda en izlenebilir film gibi gelmisti. Normalde filmler hakkinda arastirma yapip gitmek en iyisi ama bu film hakkinda bir arastirmam olmamisti sadece tv de fragmanina rastladim bir iki sefer.

Ne --oo superdi bayildim-- diyebildim ne de -- berbat bisey tam anlami ile vakit kaybi diyebildim--, cocuk filmiydi aslinda daha cok ama hala cizgi film izleme delisi olan biri icin sorun degildi.

"Talihsiz seruvenler dizisi" ve " Spiderwick Gunluklerini" de severek izlemistim zamaninda, bu da onlar gibiydi fantastik karakterlerin oldugu bir cocuk filmi.

Son zamanlarda fantastik konular her yanimizi sardi, cizgi filmler, filmler, diziler v.s her cesidine rastlayabiliyoruz. Zamaninda bir Bufy ve Angel vardi simdi ise her taraf onlarla sikayetim var mi peki?? Tabi ki hayirrr, sursun bu cilginlik ama isin sonunda suyunu cikarip nefret ettirmesinler tabi.

Filmde --buyulu dil-- diye isimlendirdikleri (film Turkce seslendirmeliydi orjinali nedir bilmiyorum henuz, zira Turkceye donerken kelimeler degisebiliyor) ozel insanlar, yuksek sesle kitap okuduklarinda, okudugu bolumde ki karakterler kitaptan cikip dunyaya gelebiliyorlardi.

Pamuk prenses ve yedi cuceleri okuyorsun mesela, yedi cucelerden bahsedildigi bolumdesin hoop yaninda hepsi birden, kotu bir yani da var tabi o karakterler kitaptan gelirken dunyadan sansli bir kiside kitaba gitmek zorunda kaliyor.Sonra isin yoksa anlat dur pamuk prensese ben aslinda baska bir dunyadan geliyorum, kitapta degildim okurken yedi cucelerle yer degistim de falan filan.

Hangi masalin icinde olmak isterdim acaba, ben en cok filmde de gecen "Oz Buyucusu"nden etkilenmistim kucukken birde "Alice harikalar diyarinda" gerci yumurta kafanin dusup kirilma tehlikesi varken butun gun duvarin ustunde oturmasina uyuz olurdum. In asagida dur iste sakilmisin...

Havalar soguyacakmis hatta haftasonu kar falan bekliyomuslar, iyiydik boyle aslinda ilikti ne guzeldi, hastaliklar basladi bile isyerinde dibimde oturan arkadas grip oldu, sepetlemeye calisiyorum git ilac al, rapor al vs. diye yok illa bulastiracak hastaligi...

Yarin annemler gidiyorlar onumuzde ki hafta zorlu gececege benziyor, oglusum 1 aydir okuldan uzakta, dun isyerindeyken ariyorum birsey ister misin diye sordu, fix cevap oyuncak oldu tabi ki, sonra oyuncak olmaz baska birsey iste dedigimde kiyafetide cikardi listeden geriye yiyecek kaldi birtek dusunduk tasindik dankek almaya karar verdik, benim evde yaptigim kekleri sevmiyor beyefendi illa hindistan cevizli ya da mozaik dankek olacak, hangisinden istersen al dedi birde sonunda alip goturduk ikisinden de ama sonra yerim dedi bakmadi yuzlerine.

Pek duygusal bir cocuk gecenlerde posta kutusuna gelenleri topladim eve gelince bakti hepsine tek tek ve --postaci bana hicbirsey getirmemis-- deyip uzuldu bende kirtasiyeden uc boyutlu kartpostallardan alip icine birseyler yazdim birde sticker almistim onu koyup dedesi ile gonderdik ama ayni gun oyuncak tren alindigi icin pek ilgilenmedi.

Gecen gun birtane daha hazirlayip goturdum, zarfin ustune bakti adini taniyip --aa postaci bana bisey getirmis-- deyip acti hemen inceledi, sticker ve sakiz koymustum bakip guldu onlara, kartpostala bakip okuttu, hosuna gitti. Karsilik alamasamda bir mektup arkadasim var artik :)

Yine darmadaginik bir yazi oldu ordan burdan di mi blogcum.

Blog birgun isyan edecek, sen bloggerlarin yuz karasisin diyecek ama demez kafa kafaya vermisiz dertlesiyoruz surda ben anlatiyorum o dinliyor gayet adil bir paylasim (yersen)

Thursday, February 12, 2009

Ebe Sobe


Veee sonunda beklediklerim geldi twilight serime kavustum daha dogrusu Turkceye cevrilmis olan 3 kitaba kavustum, cevrilmeyen 1 tane ve hala yazildigini bildigim 5.de elime gecince serim tamamlanmis olacak.

Kolay olmadi tabi siparislerin gelmesini beklemekten sıkılan ben d&r a mail atip daha cok bekleyip beklemeyecegimi sordum, ertesi sabah cevap verdiler ve ayni gun kitaplarimi kargoya verdiler.Yuppiii

Ama mail attigim 2 sahaftan haber yok telefon numaralarindan ulasmaya calisicam, o kadar cok kisiye bahsettim ki ya kitabi hic bulamicam ya da 3-5 tane birden gelecek :))

Neyse gelelim odevim olan sobelenmeme. Sobe konusu sunlarmis;


En yakinim daki ilk kitabi aliyormusum... tamam dibimde twilight serisi var bu aksama kadar pek uzaktik kendileri ile ama yakinlastik neyseki...


Sonra 161.sayfasini acicakmisim... acalim bakalim, himmmm, serinin ilk kitabi ---Alacakaranlik--- ve sayfayi actim tamam


5.cumleyi okuyup, bloga yazicakmisim ve hile yapip en guzel cumleyi secmicekmisim.Tamam zaten bir hile yaptik hakkimiz kullandik.

5.cumle soyle; --Adeta icimi eritiyordu.--evet aynen boyle

2.kitaba gecelim ve 161.sayfada 5.cumlede ne varmis bakalim, o da ---Billy' ye bu planimizdan Charlie' ye bahsetmemesini rica etmeyi düşündüm ama sonra ters tepki yaratacagindan korkarak hicbirsey demedim.--

Yazik ya niye Charlie' ye bahsetmiceksiniz o da ogrensin, tabi neyden bahsedicekler bilmiyorum henuz okumadigim icin.

Ve 3.kitabi acalim 161 e 5 ne diyomus bakalim hemen, ordada diyor ki; --Son sevgililer gununu animsiyor musun? --

Sahi sevgililer gunu geliyor.Animsayan var mi son sevgililer gununu?Ya da ne yapacaginiza karar verdiniz mi??

Vermissinizdir cogunuz, sunun surasinda 2 gun kalmis.

Umarim Sevgililer Gununuz guzel gecer ve en onemlisi umarim yanliz gecmez...

Sobelenme gorevini yerine getirdim, sonunda 5 kisiyi sobelemem gerekiyormus ama ben bu kismi atlamak istiyorum ve sobeleyerek beni bu oyuna dahil eden sevgili Sinem' e tesekkur ediyorum..

Falan filan

Bazen siz durursunuz hayat tum hizi ile gecip gider yaninizdan, siz sadece etrafiniza bakarsiniz, konusmadan, adim atmak istemezsiniz, hayati yakalayip tutmak gibi bir kayginiz yoktur, sadece izlemek istersiniz, izlemek ama katilmamak, disaridan bakmak, sessizce bir kosede beklemek...

Sevgili Sinem beni sobelemis, dun incelerken yakinimda sadece masal kitaplarinin oldugunu farkettim cunku oglusumun odasindaydim. Belirtilen sayfaya baktigimda resim cikti sansima ve yok bu boyle olmayacak hile yapip twilight serim gelince cevaplicam dedim kendime.
Zaten bugun gelmisler aksam bulusucaz kismetse ve uzun sure onlar olcak yanimda yani pek hile gibi de olmayacak aslinda ya da belkide olcaktir ben kendi kendimi kandiriyorumdur ve belkide artik susmam gerekiyodur :)

Hala kesifteyim insanlar insanciklar konusunda daha dogrusu ozel bir caba sarfetmiyorum kesfetmek icin izleme modunda oldugumdan belkide daha cok gorur oldum. Insanlarin ne kadar garip olabileceklerine gercekten sasarsiniz karsilasmadiginiz surece, karsilasanlar zaten biliyolar neden bahsettigimi...Benciller var kendilerini rahatlatmak adina karsilarindakini surekli kiranlar yani kendi acilarindan sorun yoksa ortada sorun yok demektir. Sorun gordukleri seyleri duzeltmeye cabalarlar anlamsizca, sizin acinizdan sorun olup olmadigini sormak geregi bile duymazlar, uzak durun:)

Gecen aksam --en iyi arkadasim evleniyor-- filmini izledim 1 milyonuncu kez, vcdler ciktiginda izledigim ilk filmdi ve bu yuzden de ozel bir yer vardir benim icin. Yengec lokantasinda yemek yerken hep birlikte soyledikleri sarki sahnesi cok hosuma gider, guzel seyleri hatirlatir, hayat belkide o kadar kotu degildir dedirtir...

Monday, February 09, 2009

kitap sorunsali

d&r in internet sitesinden kitap siparis ettim 4 subatta 4 adet hala ses yok tedarik surecindeymis
bugunlerde kitaptan yana sansim yok zaten, hangine niyetlensem bulamadim
--unlu ask mektuplari--ni aradim bugun burda ki kitapcilarda, yok dediler ismini bile duymamislar tabi sasirdilar, e bende duymamistim zaten filmi izlemesem haberim bile olmayacakti
hatta amcanin biri 2000 yilindan bu yana baskisi kalmaz dedi M.Ö 200 yilindan bahsettim falan mi sandi anlamadim ama uzerinde durmadim amca iste deyip gectim
2.el kitaplar da satan 2 dukkana gittim birincisi duyunca yok dedi hemen tabi bazilarimizin supersonik beyinleri var onca kitabi hatirlayip icinde olmadigini sak diye soyleyebiliyor, cumartesi gunu de megavizyona sormustum, sordugum kiz hemen yok deyince cenemi tutamayip-- bravo hafizaniz mukemmel galiba bakmadan anladiniz-- deyiverdim, bilgisayar kayitlarina bakti sonra hicbir kaydi yokmus
Sanirim 5 tane falan bastilar bu kitaptan, 5 kisi evirdi cevirdi elinde --bu ne ki-- diye aldi atti evin bir kosesine yatiyolar pasa pasa
2.sahaf bakti baya, internete de bakti hatta bulunca sevindi siparis veriyim isterseniz dedi, akilli tabi bilmiyo butun linklere tek tek baktigimi, yok ki satisi dedim, a evet yokmus dedi, baska bir kitap gosterdi onu bulamadik bunu verelim bari der gibi
2 sahafa mail attim elinizde var mi diye bakalim onlardan hangi zeki cevaplar gelecek bekliyorum, belki hic cevap gelmez
neyse su twilight serisi gelse de onlarla oyalansam bari, hayir dayanamayip arastirma yapiyorum millet okumus yorum yapmis kitaplari da okumus kadar oluyorum onlara bakinca
d&r kardes elini cabuk tutsanda gondersen benim kitaplari
ha birde kizlara haber saldim kitapciya ugradiklarinda bakmalari icin bakalim bir sonuc cikacak mi, hic olmadi TBMM kutuphanesinde varmis aradigim kitap bir kosu gider alir gelirim...

Friday, February 06, 2009

sonsuz bekleyis

onlarca kelime var bogazimda dugumlenmis cozulmeyi bekleyen
susuyorum hepsi bana kizgin, caglayan olup akmak varken
dusunuyorum...
gokyuzunde bizi koruyan yildiz var seni soruyor cevap veremiyorum
sadece sessizlik var, olesiye sessiz heryer
gectigim sehirlerde biraktim her bir parcami, geriye birsey kalmayana dek
ayaklarim kanayana kadar kostum sokaklarda
saatlerce oturdugum bos evler anlamadi suskunlugumu, sadece baktilar uzgun gozleriyle
bir dus alemindeyim simdi, geride biraktigim sehirlerden cok farkli
yine tanidik yanlizligim var kosebasinda, bana hic ihanet etmeyecek biliyorum, herzaman yanimda ve herzaman sessiz
duyuyormusun sende calan muzigi, bizim icin secmistin yillar once --her caldiginda beni hatirla-- demistin birde, simdi ne kadar silik o gun hafizamda
yuzyillardir yanlizim
seni silebilmek icin kac aski harcadim bilmiyorsun, herbirinde senden bir parca, hepsini harcadim, senin kokun, senin gozlerin ve hepsinde senden bir parca
bilmediler.... tek suclari sadece; sana benzediler--
icimdeki sizi ne zaman gecer--diye sordum yanlizliga, cevap veremedi sadece kulaklarimi cinlatan sessizlik
en acikli ezgiler gibi icimi acitan sensizlik...aglamak.. onu da unuttum artik gozyaslarimi tukettigimden beri
bedenin neden siliklesiyor?, neden agliyor gozlerin?yanlizlikla dolu beynim artik seni de siliyor
bencilce kapliyor her yani, elimde bana verdigin cicek, sımsıkı sarmistim yorgun parmaklarimla unutmamak icin
ama bak o da kurudu simdi, savruldu tozlari geceye...gecede bizim yildizimiz, senin gibi cok uzakta ve senin kadar ulasilmaz
ve simdi ellerimi biraktigin yerdesin, ama sen geldiginde ben coktan gitmistim bilmiyorsun
simdi yitik ezgiler gibi duslerim, herbiri ayri bir kosede sessizce bekliyorlar
gectigim sehirlerde senin ayak izlerin, belli belirsiz caldigim her kapida soguklugu var yanlizligin
yildizsiz aksamlar gibi bombos yuregim, donmus ve soguk
simdi bir sarki var kulaklarimda, dusler alemine surukleyen ve sensiz
yuregimde eskiden kalma bir sizi, sevdigini soyledigin ilk aksamda biraktim ruhumu
gecmisin kapilarini sikica kapattim uzerine geri donmesin diye
gozlerime baktiginda artik yoktun orada, ondan mi basin one egik?sıkıca kapat gozlerini kapa ki gorme tukenisimi
soguk ruzgarlara biraktim anilarimizi-- unutma hicbirini-- demistin giderken
ama biraktim ne varsa kendim ile beraber.. gece ay ve yildizlar.. ve birde islak ruhum
ucurumun kenarinda duslerim tutmasam dagilacaklar... ve sonsuzluk saracak hayallerimi
kalbim artik paramparca, her bir parca ayri bir zamanda.. ve ben sonsuzluktayim simdi
Yonca
6/2/09

Not:Sarkiyi gonderene itafen.. siirimsilerimin bir basliklari olmasinin zamaninin geldigini soylemisti ayrica, tesekkurler...



insanlar, insanciklar

ne kadar cok cesit insan var degil mi?
her insanin mutlaka bir anormalligi oldugu gercegini kabul edince tuhaf gelmiyor gerci gulup gecilebiliyor kolayca, hatta bazilarinda birden fazla oluyor anormallik sayisi... tabi hepsine gulup geciliyor yine :)
kendi kafalarinin dikine giden insanlar
anlattiklarinizi iyice dinleyip anladiginizi sandiginiz ama anlamadigini farkedip hayal kirikligina ugratan insanlar
ne yapacagi kestirilemeyen dengesiz insanlar ki iclerinde en ilgincleri de bunlardir bana gore, nasil yaklasirsaniz yaklasin birgun bakmissiniz sirtini donmusler ama panik yapmayin sorun sizde degil
sonra baska neler var ?hayata degisik acidan bakip her andan zevk almayi bilen insanlar ve yine ki ile baglamak istiyorum etrafinizda boyle birileri varsa cok sansilisiniz cok nadir bulunurlar ve iclerinde ki enerji size de sicrar ve hayata onlarin gozlukleri ile bakmak cok zevklidir
ve enerji demisken surekli yikilmadim ayaktayim modunda olan insanlar, baslarina bir suru sey gelmistir ama yine de yuzleri hep guler, pozitif insan dedikleri bu olsa gerek?
baska.. baska.. birde korkak insanlar vardir, degisiklik, yeni seyler onlari hep korkutur, mevcut durumlarina cakilip kalmislardir, ilerleyip ufku genisletmek gibi bir cabalari yoktur
ne istedigi belli olmayan insanlar aslinda buda dengesizler kategorisine alinabilir, surekli kafanizda kendi kendinize soru sormaniza sebep olurlar-- ne istiyor, asil istedigi ne acaba? -- diye ve bana gore bunlar da kafanizin rahat olmasi adina uzak durulmasi gereken insanlardir
ha birde iyilik yap denize at turu insanlar vardir, kendinizi parcalarsiniz, yardim edersiniz, destek olursunuz vs. birgun gelir sizin ihtiyaciniz olur ve ortalikta yokturlar, genelde kendileri ile mesguldurler, hayatta ne kadar kazik yemis olduklarindan yakinip kendilerine acirlar, bunlari da farkettiginizde uzak durmaniz hayriniza olur
iyi insanlar da vardir tabi ki kosulsuz sartsiz hezaman yanizdadirlar biraz evlilik yemini gibi olcak ama iyi gunde kotu gunde, depresyonda, sevincte :)her daim yaninizdadirlar, basiniz sıkıstıgında bilirsiniz ki derdinize ortak olacak ve yine bilirsiniz ki derdi en az onun kadar canınızı yakacak, kesinlikle ve kesinlikle omur boyu el ustunde tutulup iyi bakilmasi gereken insanlardir, herkes gelip gecer ama o hep yaninizdadir
acaba daha kac tur insan vardir burada sayamadigim, canimizi sıkan ya da bize mutluluk veren? bu da nerden cikti cok mu gerekliydi? ya da iyi ki tanimisim dedirten?
ve daha kac tur var acaba kesfedilmeyi bekleyen:)
umarim kalici insanlara toslarsiniz hayatiniz da, sansiniz yaver gitmezse gulun gecin sadece, gercekten degerli insanlarin degerini hatirlamaniz icin toslamissinizdir belkide...

Wednesday, February 04, 2009

Cesur civciv, Tagore, Beethoven

Tatilde olmak tembellestiriyor bunyeyi ozellikle sıkıntılı gunler atlatmissaniz koyver gitsin moduna gecmek kolay oluyor sanirim. Cesur civcivim iyi ise bende iyiyim zaten evde surekli oyun oynaniyor; monopoly, futbol, etkinlik kitabi ile ugrasmalar, kesme yapistirma, dergilerde ki oyunlar derken aksam oluyor tabi bu is anneanne, dede, teyze ve anne arasinda donuyor en cok anneanne aliyor nasibini :) Ben de firsattan istifade tarif yiginimda ki tariflere goz atip gozume kestirdiklerimi deniyorum.
Oglusum minicik boyuna bakmadan anneannesi ile cig borek yapti bugun arada unlu ellerini gosterdi.Bende yuzunde ki birseyler basarabilme mutlulugunu izledim bol bol.

Dun kardesimle carrefourda dolasma isini biraz abartmisiz tabi oncesinde birde tchibo var. Degisik urunler olunca Yonca incelemeden durur mu? tabi ki hayir.

Kesme tahtasi kestirdim gozume tahtadan ve incecik metal sapi var bu carsamba' da uzak dogu temasindan ikili bicak setini aldim mi tamamdir. Taktim sefin bicagi alicam kendime, parmaklarimi dogramadan alisabilecekmiyim bakalim.

Onumuzde ki carsamba ise sevgililer gunu temasiymis.Dun sex and the city i izleme firsati buldum Carrie bir kitap okuyordu sevgiler gunu icin kendime bu kitabi almaya niyetlenmistim ama ne yazik ki baskisi kalmamis. Internette ki butun kitapcilara baktim ama nafile ya kitabin meraklisi coktu ya da az sayida basildigi icin hemen tukendi bilmiyorum ama gordugum her kitapciya girip sormaya niyetliyim. Kitabin ismi -- Unlu ask mektupları--ve yazari ise Ronald Tamplin, Beethoven' in sevgilisine yazdigi mektubu okumustu Carrie kitapta ve sevgilisine donup --sen neden bana boyle seyler yazmiyorsun-- diye sordugunda-- e ben hep yanindayim onlar sevdiklerinden ayri dusmusler-- cevabini almisti. Biseyler yazip cizebilmek ya da askini dile getirebilmek icin ayri dusmek mi gerekiyor acaba?

Herneyse soyle yazmis Beethoven ask mektubunda;


Melegim, az once postanin gideceğini duydum. Dolayısıyla bu mektubun eline hemen ulasabilmesi icin burada kesmem gerekiyor. Sakin olun. Beni sevin. Bugun.. dun..ne gozyasartici bir ozlem size duydugum.. siz..hayatim herseyim.. size en icten dileklerimi sunuyorum. Ah n'olur beni sevmeye devam edin, bu asginizin sadik yüregini kesinlikle yanlis degerlendirmeyin.

Hep senin

Hep benim

Hep ikimizin

Olumunden sonra bulduklari 3 mektuptan 3.sunun sonu boyle bitiyor iste, kitabi bulabilirsem diger ask mektuplarini da okuyabilecegim ama bakalim sansim yaver gidecek mi....
Bugunde Rabindranath Tagore' un 101 siirinin derlendigi kitabi okumaya basladim ve benim siirimsi dedigim denelerim tarzina yakin oldugu icin sevdigimi soylemeliyim.Mesela okuduklarim icerisinde 1882 yilinda yazdigi su siir cok guzel geldi bana, siirin ismi --bakis--

Merak ediyorum, alacakaranligin buyusunu gozlerin, aksamin kendisinden mi ogrendi!

Bana baktiginda, alacakaranligin golgeleri cokuyor yuregime ve isildamaya basliyor yildizlar.

Kim bilebilirdi, yuregimin derinliklerinde boyle zenginliklerin gizli oldugunu?

Simdi senin gozlerinle goruyorum kendi yuregimi de.

Sarki soylemiyorsun hic, ama sarkilar ogretiyor bana sessizligin:

Dussel ve dingin Purabi muzigine bagliyorsun ruhumu.

Ayak uydurarak onun ezgisine, sarki soyluyorum gozyuzune bakarak, yanlizlik icinde.

Karanliga ulasiyor ezgiler ve yitip gidiyorlar sonsuzlugun icinde!

Siiri pek sevmeyen ben fotograf isine baslayinca ikisinin harmanlanip biseyler anlatmaya calistigi anlari sevmeye baslamistim ve simdi etkilendigim bu tarz ki tam olarak adini bile bilmiyorum, hem okumak hemde denemeler yapmak cok hosuma gidiyor. Sanki anlatmak istediklerim icin simdiye kadar bir yontem yokmus ve ben simdi onu bulmusum gibi...

Neyse oglusum uyuyorken bende kitabima doneyim, kulagimda muzik ile okumanin zevki bir baska oluyor!

Monday, February 02, 2009

cesur civciv


oncelikle soyliyim ameliyatin basitide adami gerim gerim geriyomus isin icine anestezi girince toplamda 15 dk sursede beklerken yasadigin duygu karmasasi inanilmaz

icerde ne olup bittigini bilmiyorsunuz, ne durumda cikacak, panik bir insan olarak acil bisey cikacak mi bilmeden beklemek cok zormus omrumden gitti gidenler ama allah dermansiz dert vermesin tabi sonucta

geniz etimiz alindi, aslinda geniz etimiz normalden fazla buyuk degilmis ama genetik yapi olarak geniz boslugu darmis yani o bosluga o geniz eti fazla geliyormus, sol kulagimiz parasentez ile temizlenmis, cikan sivi seffaf oldugu icin tup takilmamis sag tarafida temizlemis cikan sivi daha koyu bir kivamda oldugu icin oraya tup takmak zorunda kalmis zaten ameliyattan once bilgi vermisti doktor bu konuda

hastaneden cok memnun kaldigimi soylemeliyim, hastane fobisi olan bir insan olarak her ne kadar goruntusu oteli andirsada adi hastane oldugu icin iki kere kendimden gecmeme sebep olmustur ama calisanlarin davranislari acisindan memnun kaldim

birgun onceden ameliyat oncesi icin kan ornegi almak icin hasteneye cagirdilar ve cesur civcivim hic aglamadan atlattik bu isi, kan alirken bir form doldurttular basit seylerdi daha onceden ameliyat gecirdimi, alerjik durumu varmi vs. bende emin olmadiklarimi isaretlemedim ve anestezi uzmani ile konustum buraya yazmissiniz iyi guzel ama ben bunlardan emin degilim diye, mesela kansizlik varmi diyordu yakin zamanda bunun icin bir test olmadigindan emin degildim, kanin pihtilasip pihtilasmama olayindan emin degildim, demir eksikligi icinde yakin zamanda bisey olmamisti ve sonradan test sonuclarina baktigimda bunlarda vardi testin icinde ama bilmiyorum rutin biseymi yoksa ozellikle belirttigim icinmi dikkate almislardi

sonraki gun tugkani evden cikarmak zor oldu, ben ona burnundaki tikaniklik ve kulaklarindaki agri icin dr amcanin onu tamir edecegini soyledim:P yani sen uyuyacaksin ve uyandiginda dr amca seni tamir etmis olcak sonrasinda biraz daha hastanede kalicaz ve evimize gelicez diye anlattim ama cikmamakta direndi, --hastane--- kitabina bakti birkac kere bir suru soru sordu, benim agzimada boyle bisey takicaklar mi gibi neyse bi sekilde ciktik yatis islemlerine gectik odamiza, tv de cizgi film izleyerek oyalandi tugkan gazetelere baktik dolastik vs. hemsire geldi bilgi verdi soyle yapicaz boyle yapicaz oncesinde anestezi dr geldi oda bilgi verdi surup vericez tugkan ucacak vs diye ameliyattan yarim saat once 9 u biraz gece geldiler iki farkli surup verdi hemsire birinin tadi berbat biri cilek kokulu bisey

tugkani yatirdik oda saskin saskin bakti simdi nolcak falan diye sordu dinleniceksin dedik kafa donmeye basladi kikirdadi bastan sonra aglamaya basladi kalmaya calistikca kalkamadi sinir oldu daha cok agladi, hickirik tuttu, hemsireyi cagirip normal olup olmadigini sorduk, suruplar midesini bulandirmis, kolundaki bilekligi cikarmaya calisti elinin ustune krem surduler damarlari ortaya ciksin diyemis ona bakti tuhaf tuhaf sarhos gibi oldu, ameliyat elbisesini bu arada giydirmeye calistik cirtli bisey biz yapistirdik o cozdu

almaya geldiler kafada bone tugkan sasirdi ben yanindayim elini tutuyorum bak simdi gidiyoruz bu bizim arabamiz falan diye sasirdi ucuyo tabi bu arada, asansorde aynaya baktirdik yine tuhaf tuhaf bakti kendine bunlari gormek bizim icin bir o kadar tuhafti tabi, ameliyat yapilan salonlarin oldugu kapiya geldik annesi sadece gelsin dediler bir kapi daha vardi oraya kadar gitmeme izin verdiler iceriden onlar alana kadar yaninda durdum konustum vedalastim, fotografini cektim falan ama anlamadi tabi o etrafina bakmaya calisiyordu yari gozlerle, sonra aldilar insan ne yapacagini sasiriyomus o anda yani ne yapsam sakince beklesemmi, aglasammi :) gidip alsam mi icerden... garip garip seyler neyse beklemeye basladik bi numara vardi tugkanin numarasi ekrandan takip edebiliyosun hangi asamada oldugunu ameliyatta-bitti-uyanma odasinda gibi seyler var gozlerimiz ekranda bakiyoruz 15 dk gecti baslamadi, zaten demisti dr 15 dk hazirlik surer diye, sonra ameliyat basladi moduna gecti 15 dk gecti hala orda kapiya yapiscaz nerdeyse sonra kapi acilip kapaniyo giren cikan oluyo dr cikmis kardesim gordu tamam demis isaret etmis, hastane kurallarina gore uyanma odasinda uyanana, aglayana kadar bekletiyomuslar basinda bi dr la oksijen falan veriyomuslar 15 dk da oyle gecti

annem iceri firar etti uyanma odasina girebilmek icin girisimleri basarisiz oldu, simdi dusunuyorumda komikmisiz

sonunda cikiyo dediler sedyede gordum agliyodu ustu ciplak elbisenin cirtlari cozulmus nevresimle ortmeye calistim surekli gelmeye calisiyo ama bisey diyemedikleri icin alamiyorum bide kucagimda zaptedemem diye pek kendinde degil cunku agliyo boynuma sariliyo sedyeden icini cekiyo falan odaya ciktik ustunu giydirebildik zar zor hemsire kucaginiza alabilirsiniz kucagima aldim yapisti koalalar gibi gidelim burdan diye agliyo aglarken hop birden uyuyo sonra uyaniyo gozlerini aciyo irilesiyorlar yine aglamaya basliyo cok ilgincti bi sure boyle devam etti sonra uyumaya basladi agzinin kenarlari sapsariydi bayilan insanlarin olur genelde oyle belki dikkat etmissinizdirhemsire ilac ve damla icin geldiginde uykudan uyandi korktu yemek getirdiler 2 saat sonra dondurma- sutlac- komposto ayran ve su vardi menude hepsi soguk ama yemedi ameliyattan once su su diye soylenmisti oysaki, gittik biseyler yedik kendime geldim dondugumde tugkanda biseyler yemisti cok mutluluk verici bisey bu nokta:) 4 e kadar kaldiktan sonra cikmamiza izin verdiler herkes derin bir nefes aldi, dr o gunluk sutlu ve soguk gidalar yemesini soyledi sonraki gun ise kesinlikle ozel muamele yapmayin hasta psikolojisinden kurtulsun dedi

eve dondugumuzde sutlaclar hazirdi dedesi hastanedeyken evi arayip soylemisti menude sutlac olacagini , bir kase sutlac yedi, tatli vardi masada onlardan yemek istedi cok minik birer lokma verdik

ben dinlenmek icin uyuyup uyandigimda tugkan bambaska olmustu keyfi yerine gelmis bir kase sutlac daha yemis sanki hicbirsey olmamis gibiydi

o zamandir opup koklasiyoruz sariliyoruz bol bol, ilk dogdugu andaki gibi garip bir mutluluk var icimde, mutluluktan aglamak istersiniz ya o moddayim ve simdi allaha sukur cok iyiyiz hastaneden geldigimiz ilk gece misil misil uyudu tikanmadan, kulaklari duymuyordu onlar normale dondu, tup takilan kulagi korumamiz gerekiyomus tikac yada yagli pamuk takilcakmis banyo yaparken 6 ay durcakmis hic hasta olmazsa 6 aylik surede kendiliginden cikabilirmis cikmazsa ve gorevini bitirmisse kucuk bir mudahale ile alincakmis

sonuc olarak dikis yada baska herhangi bir problem olmayan bir ameliyatti ama yine de gerginligi yetti de artti bile umarim artik hastaliklarimiz azalir

arayan soran, mail atan kisacasi yanimizda olan herkese sonsuz tesekkurler

ve nagisime de tesekkurler soz verdigi gibi yanimdaydi , oglusu hastaydi ama kisa da olsa gorusebildik o gun iyi geldi hatta o gun farketmedi ama ben onun konusmalarini dinlerken bayilmamak icin kendimi zor tutuyordum neyse ki toparladim ama sonrasinda annemlere alay konusu oldum-- arkadasini gorunce heyecanlanip bayilmaya niyetlendin galiba-- diye :P

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails