Monday, February 23, 2009

Benjamin Button diyorum guzel filmdi...

Benim icin icinde Brad Pitt olmasi da yeterliydi ama tabi begenmek icin tek sebep bu degildi. Hikaye farkliydi, olaylar cok ince ince ve derinden islenmisti, hicbir sahne ustun koru atlanip bitirilmemisti. Aceleye getirilmeyip sindire sindire olusturulmustu hersey.



Huzunlu bir hayat Benjamin Button' un hayati, cocuklugunu hic yasayamamis, sevdigi insanlari kaybetme sanssizligina bircok kez tanik olmus, sordugu sorulara hicbir zaman cevap bulamamis, tersten bir yasama mahkum edilmis yasamini izlerken basiniza boyle birsey gelmemis olmasina sukrediyorsunuz.


Tek sansi anne dedigi insana rastlamis olmasi ve onun kanatlari altinda kismende olsa teselli bulabilmesi. Yasitlari disarda oynarken onun 80 yasinda bir insan vucudu icinde tekerlekli sandalyede, icinde onlara katilma kipirtisina anlam veremeden yasamaya calismasini birtek annesi anlayabildi ve bir tek o onu oldugu gibi kabullenip anne sefkati ile sarip sarmaladi.


Ilk gordugu anda asik oldugu kadinin yaninda cok kisa sure yasayabildi ve cocuguna babalik yapamadan uzaklasmak zorunda kaldi, bir ucube bebek gibi basladigi hayati dunyalar guzeli bir bebek olarak sona erdi sonunda.


Film 3 saat surdu normalden uzundu ama sıkmadı.


Alacakaranlik serisinin 1.kitabini bitirip 2.ne basladim bu arada.Cok keyif alarak okuyorum gozlerim portlemese ve uykum gelmese elimden birakmicam kitabi ama aksi gibi bugunlerde cok uykum geliyor ve isin kotusu hasta olucam sanirim, uzerimden kamyon gecmis gibiyim, biyonik olsak hic hasta olmasak keske...


Ne guzel ya ben anlatiyorum siz dinliyorsunuz, bende var sanirim bloglarda ki yazilara atlayip fikir belirtme istegi :)


Neyse site istatiklerine bakiyorumda ne kadar cok --koko kurabiye--tarifi arayan var ve --lahana suyu-- bu arada lahana suyu meshur oldu baya gecen geldiklerinde baktim babamda iciyordu --vaayy sende ha -- dedim -- toksinlerimi atiyorum-- dedi.

Sonra en cok arama yapilan konulardan birisi de pilates, arkadaslar zayiflamak ve formda kalmak istiyorsanz pilatesten baska bisey isinize yaramaz hemen yapmaya baslayin, gobegim catliyacak birgun bunu anlatirken.

Baska ne var --kaka tutma-- evet bu konuda merak edilen konulardan biri gibi gorunuyor. Basiniza geldiginde can sıkıcı bir durum tabi ve atlatmak icin sabir gerekiyor.

Bunun haricinde duzenli bir sekilde bakip sessizce gidenler var. Tv programlarinda gordugumuz ismini vermek istemeyen seyirciler geliyor aklima onlari gorunce.

2 comments:

Anonymous said...

Bu filmden ne kadar çok etkilendiğimi anlatmıştım sana
tuhaf bir hikayeye sahip insanın boğazında düğüm bırakan sahneleriyle olağanüstü bir yapım..
izlediğine sevindim ayrıca senin o felsefik yorumunu okuyunca bir kez daha sızladı içim (amma sızlak oldum hee)

gözkapaklarınla mücadele edip twilight serinin 2. kitabına geçtin demek, hayırlı sonlar diliyorum :))

lahana suyumu ıyk kalsın kendini sevmem ki suyu uzak dursun..

pilates.. hmm evet kesin ve mükemmel sonuç.. katılıyorum cicim.. ancak tek şartı şu: hayatına pilatesi dahil ediceksin her sabah kalkıp yüzünü yıkamak gibi (yıkamayanları tenzii ediyorum).. because: pilates uzun kas yapıyo, bıraktığında da o uzun kaslar sana genişlik olarak geri dönüyo, hazin son..

son olarak da ismini vermek istemeyen izleyiciler için; bi çukur kazalım hatta italyan çukuru olsun geldiklerinde hoop içine düşsünler hoplasalar da çıkamazlar ehehee hain nagish :))

mom said...

Lahana suyu pis kokuyo ama tadi o kadar kotu degil aslinda yada bana kotu gelmedi bilmiyorum :)

Pilatesi birakinca biseyde olmadi alla alla cok ilginc boyle duyunca sasiriyorum

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails